Etiket Arşivleri: Mary Shelley

Sinemanın Erken Döneminden 10 Bilimkurgu Filmi

7. sanat olarak görülen sinema, daha ilk döneminden itibaren seyirciyi etkilemeyi başaran büyülü bir alan. Bir asırdan uzun süredir beyaz perdeye yansıyan görüntüler milyonlarca insan tarafından kah heyecanla kah hüzünle kah korku içinde izlendi. Sinema bu süre boyunca müthiş bir yol aldı. Bir trenin istasyona yanaşması ya da bahçesini sulayan bir adamın görüntüsünden günümüzdeki dev bütçeli ve şaşalı yapımlara doğru …

Devamını gör »

Bilimkurgunun Tarihi #1: Ortaya Çıkışı ve Yükselişi

Çağından kopmak istemeyen, yaşamı ve evreni tanımak, irdelemek isteyen insanoğlu kitle iletişim araçlarının sağladığı olanaklardan yararlanmaktadır. Bu nedenle bilimin ve teknolojinin kendisine yarın neler sunabileceğinin yaklaşık bir öngörüsünü de görmek istemekte ve en doğru kestirimlerde bulunabilme savında olan bilimkurguya eğilmektedir. Bilimkurgu Dünya üzerinde de ancak bilim ve teknoloji-de söz sahibi olabilmiş ülkelerde tanınmaktadır. Gayet açıktır ki iyi bir bilimsel eğitim …

Devamını gör »

2001: Bir Uzay Efsanesi

Bilimkurgu ve Arthur C. Clarke sözcüklerini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen eserlerden biri muhakkak ki 2001: Bir Uzay Destanı oluyor. İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisiyle bir kez daha okura sunulan bu efsaneyi daha iyi anlamak için, hangi şartlarda yazıldığına gelin bir göz atalım. Stanley Kubrick, 1964’ün bahar aylarında Arthur C. Clarke’tan “dillere destan bir bilimkurgu fikri” olup olmadığını soran bir mektup alır. O zamanlar, …

Devamını gör »

Thomas Edison’ın Sinemayla İmtihanı: Frankenstein

Frankenstein kapak

Thomas Edison’u hepimiz mucit, iş adamı olarak biliriz. En bilinen buluşu doğru akım ile çalışan elektrikli ampülü ise, buluşlarının sadece görünen yüzüdür. Edison 22 yaşında ilk patentini almış, özellikle elektrik ve motor üzerine birçok buluş gerçekleştirmiş, kayıt teknolojileri ve radyoloji cihazları üzerine araştırmaları ve buluşları olmuştur. Bunlarla yetinmeyen Edison, film kamerasının icadıyla yeni ortaya çıkmaya başlayan film sektörüne de el …

Devamını gör »

Çağdaş Kurgunun Annesi: Mary Shelley

Mary Shelley adıyla bilinen yazar aslen 30 Ağustos 1797’de Mary Wollstonecraft Godwin ismiyle doğdu. Kültürlü bir aileden geliyordu; babası politika yazarı ve filozof William Godwin‘di, annesi ise The Vindications of the Rights of Woman (1792) kitabının yazarı ünlü feminist Mary Wollstonecraft idi. Üzücüdür ki, Shelley onu hiç tanıyamadı, çünkü doğum yaptıktan kısa bir süre sonra öldü. Babası William Godwin iki …

Devamını gör »

Bilimkurguda Androidler

“İnsan benzeri” ya da “insansı” anlamına gelen android terimine 1940’lara kadar bilimkurguda pek rastlanmıyordu. Modern zamanlarda terimi ilk kez Jack Willamson, Kometliler (The Cometeers, 1936) adlı öyküsünde kullandı. Bundan önce terim otomat anlamına geliyordu. Sözcük İngilizce’ye ilk kez 1727 yılında, 1200’lerde yaşamış simyacı Albertus Magnus’un yapay insan yaratma teşebbüsüne atıf yapmak amacıyla girmiştir. Günümüzde terim organik malzemeden yapılmış yapay insan anlamına …

Devamını gör »

Bilimkurguda Ölümsüzlük

İnsanlığın düşlerinden biri ölümsüzlüktür. Eskiden beri gençlik iksiri ya da hayat suyu arayışları, masal, destan ve efsanelerin konusu olagelmiştir. Tithonus efsanesinde ve Jonathan Swift’in Struldrruggs’larla ilgili öyküsünde de belirtildiği üzere, gençleşme olmadan ölümsüzlüğün ne tadı olur ne tuzu. İşbu sebepten dolayı ölümsüzlük veren herhangi bir şifa, ekseriyetle yaşlanmayı da önler veyahut kişiyi hepten gençleştirir. Ölümsüzlük masallarında ilk dikkatimizi çeken, ölümsüzlüğün …

Devamını gör »

Bilimkurguda Cinsellik ve Erotizm #1

bilimkurguda-cinsellik

Bilindiği üzere bilimkurgu tutucu ve daha çok erkeklere hitap eden bir tür. Cinsellik ve erotizm ise, 1960’lara kadar verilen eserlerde pek söz edilmemesine karşın tüm popüler edebi türlerde de olduğu gibi günümüzde hiç sakınılmadan sıklıkla masaya yatırılan konulardan biri. Olaya bu noktadan bakıldığında bilimkurgu, popüler önyargıların ve cinselliğe dair duyguların yıllardır gerçek bir aynasıdır. Bunu özellikle fantezi ve tabuların komplike eserlere kıyasla …

Devamını gör »

Isaac Asimov’un Kaleminden: Frankenstein Kompleksi

asimov

Bir yazarın en büyük kabusunu öğrenmek ister misiniz? Peki öyleyse, kayda değer şöhret sahibi bir yazar düşünün, kendini Büyük Adam olarak gören birini. Ona bir eş ihsan edin, bir küçük kadın ve onun da içinde bir parça yazarlık olsun. Tabii bu, o büyük, muhteşem kocasınınkinin yanında hiçbir şey sayılmaz; ne kendi gözünde, ne dünyanın gözünde ve (en önemlisi) ne de …

Devamını gör »

Frankenstein’ın Sineması #3

Frankenstein

1958 senesi geldiğinde Boris Karloff, saçları ağarmış, altmış bir yaşında ihtiyar bir adamdır artık. Canavara dönüşüp köylülerin başına türlü dertler açtığı, ölümcül yangınlardan kurtulmaya çalıştığı ve soğuk elleriyle insanların boğazına yapıştığı filmler geride kalmıştır. O da Frankenstein 1970’te (1958) itilip kakılan ve her filmin sonunda ortadan kaldırıldığı sanılan talihsiz canavar yerine bu kez Baron Victor von Frankenstein’ı canlandırır. Bilimkurgudan çok, …

Devamını gör »