Etiket Arşivleri: İthaki Bilimkurgu Klasikleri

hava adami ariel kapak

Hindistan’da Geçen bir Sovyet Bilimkurgusu: Hava Adamı Ariel

“Yıldızlara doğru! Yeryüzünden ve insanlardan uzağa!..” 1884’te Smolensk’te dünyaya gelen Aleksandr Belyaev’in ilk romanı 1925’te yayımlandı. Bir işçi gazetesinde yayımlanan “Profesör Dowell’ın Başı” isimli bu roman büyük bir başarı elde etti ve Belyaev ardından başka bilimkurgu eserler de kaleme almaya başladı. Su Adamı ve Hava Adamı Ariel gibi eserlerle de iyiden iyiye adını duyuran yazar, “Sovyetler’in Jules Verne’i” olarak adlandırıldı. …

Devamını gör »
makine yazi kapak

Kıyamet Sonrası Bir Dünyada Melankolik Yaşamlar: Makine Yazı

“Doğumla ölüm arasında birçok hayat yaşayacaktık.” 1942 Maine doğumlu Amerikalı yazar John Crowley, Türkiye’de çok az tanınan bilimkurgu yazarlarından biri. Aynı zamanda fantezi ve tarihi kurgu alanlarında da eserler veren Crowley, ilk kez bu yılın başında Türkçeye çevrildi. Ülkesinde yapımcı ve senarist kimlikleriyle de tanınan John Crowley, yazarlığa 1975 yılında adım attı. 1979’da yayımladığı Makine Yazı (The Engine Summer) romanıyla …

Devamını gör »

Bir Yüzleşme Hikayesi: Mevki Uygarlığı

“Özgürlük daima isyana açılan bir kapıdır.” -Georges Bataille Amerikalı yazar Robert Sheckley‘nin 1960 yılında yayımladığı Mevki Uygarlığı (The Status Civilisation), suç ve ceza kavramlarına dair önemli sorgulamalar içermektedir. Bu kavramların sosyolojik tesiri üzerinde duran Sheckley, soğuk savaşın ortasında kutuplara ayrılmışken dünyanın daha iyi olup olamayacağı üzerine kafa yorar ve bu eseri ortaya çıkarır. 1995 yılında ise Metis Bilimkurgu Serisi‘nin üçüncü eseri olarak yerli bilimkurgu …

Devamını gör »

Ben, Efsane: Gündüzleri Sorun Yoktur, Ama Geceleri…

Richard Matheson’un 1954 tarihli post-apokaliptik bilimkorku romanı “Ben, Efsane” (I Am Legend), bu türe pek çok özgün fikir bahşetti ve birçok zombi/vampir kitabına, filmine ilham kaynağı oldu. Romanın kahramanı Robert Neville, bildiği kadarıyla hayatta kalan son insandır. Kitap onun Los Angeles’taki günlük hayatını takip ediyor. Neville, “vampirlerin” koma benzeri bir uykuda oldukları gündüz saatlerini korunaklı bir yer haline getirdiği evinin …

Devamını gör »

Geleceğin Dünyasından Masallar: Kent

1904’te doğan ve sıradan bir hayat yaşayan Clifford D. Simak, bir gün çocukluk yıllarında hayranlıkla okuduğu bilimkurgu yazarları arasında yer alacağını tahmin bile edemezdi. Yazın hayatına birçok roman ve öykü sığdıran yazar, layık görüldüğü ödüllerle de çabalarının karşılığını fazlasıyla aldı. Dahası, bilimkurgu yazınının henüz emeklediği bir dönemde yazdığı Way Station, The City, Time and Again ve The Goblin Reservation gibi …

Devamını gör »

Bir 21. Yüzyıl Romanı: Kallokain

“Düzen’in varoluşunun kutsal ve gerekli temeli, birbirimize haklı sebeplerle duyduğumuz karşılıklı güvensizliktir.” Öyle görünüyor ki modern dünya giderek distopik bir kabusa yaklaşıyor ve şahit olduklarımızın çoğu Cesur Yeni Dünya ve 1984 gibi eserlere doğru sürüklendiğimiz hissini veriyor. Çoğunlukla 20. yüzyılın zor zamanlarında yazılan, insanlığı bekleyen karanlık geleceğe dair kehanet niteliğindeki eserlerden biri de, bunca yıl gözden kaçırılması haksızlık olan Karin …

Devamını gör »

Bir Bilimkurgu Klasiği: Dünya’ya Düşen Adam

Walter Tevis tarafından 1963’te yazılan Dünya’ya Düşen Adam, büyüsünü yazıldığı döneme borçlu. 50’ler, 60’lar, 70’ler ve 80’lerde yazılan birçok klasik (özellikle de bilimkurgu klasikleri) gibi Dünya’ya Düşen Adam da bilimsel keşiflerin ve bunların önümüze serdiği ufukların ayyuka çıktığı bir zamanda kaleme alınmıştı. Olası fütüristik keşifleri geçmişten beri dile getiren bilimkurgu yazarlarının yazdıkları birer birer gerçekleştikçe, dönemin yaratıcılığı da yepyeni boyutlara …

Devamını gör »

Fantastik ve Bilimkurgunun Distopik Valsi: İşkencecinin Gölgesi

İşkencecinin Gölgesi, Gene Wolfe tarafından yazılan Yeni Güneş serisinin ilk kitabıdır. Bilimsel fantezi dalında kendine güçlü bir yer edinmiş kallavi bir eser. Hem World Fantasy Award hem de British Science Fiction Association Award ödüllerini kazandı. Üstelik türdeşi sayılabilecek eserlere kıyasla pek de öyle geniş hacimli ya da boğucu değil. Okuyucunun aklında beliren ilk bilimkurgu imgesine kıyasla, “retrofütüristik” diyebileceğimiz orta çağvari …

Devamını gör »

Post-Apokaliptiğin Edebi Zirvesi: Leibowitz İçin Bir İlahi

Dünyada iki süper güç vardı bir zamanlar ve bu ikisi birbirini bitirmeye kafayı takmış durumdaydı. Ötekini korkutmak ve gerekirse hızla yeryüzünden silmek için durmadan yeni silahlar çıkarıyorlardı. Nagazaki ve Hiroşima’da patlayan atom bombaları bu yeni silahlara kıyasla çata pat düzeyinde kalıyordu. İnsanlar bir gün bu nükleer bombalardan birinin her şeyi sona erdireceğini düşünüyor ve korkuyordu. Bu korku bilimkurguya epey yansıdı. …

Devamını gör »

Kültür Serisine İlk Adım: Phlebas’ı Hatırla

Iain Banks’in meşhur Kültür Serisi‘nin ilk kitabıdır 1987 tarihli Phlebas’ı Hatırla. Phlebas’ı Hatırla için Banks’in yazdıkları arasında gelenekselliğe en yakın romanıdır diyebiliriz; her aşamasının sınırları çizilmiş birer sahnede geçtiği, her sahnesi kahramanın üstesinden gelmesi gereken mücadelelerle dolu epik bir yolculuktur bu. Horza, gen dizilimini değiştirerek başka türlerden insansı varlıkların formuna girebilen bir Değişçin’dir. Evrende süregelen büyük bir savaş vardır, bu …

Devamını gör »