Bilimkurgu, 300 yıl önce, bilimde büyük ilerlemelerin olduğu bir dönemde ortaya çıktı. O zamandan beri yazarlar, geleceğin nasıl bir şey olacağı üzerine düşünüp kendi dünyalarını anlamlandırmaya çalıştılar. Bugün hâlâ bilimkurgu edebiyatında popüler olan post-apoliptik toplumlar, uzaylı istilaları, robotlar ve çevre felaketleri gibi konular o zamanlardan beri yerini korur. Bu yazıda, bilimkurgu edebiyatının tarihindeki bazı önemli anları özetlemeye çalışacağız. Gulliver’in Seyahatleri: …
Devamını gör »Aylık Arşivler: Ekim 2018
Bir Dune Hikayesi: Düğün İpeği
Dune‘un onbinlerce yılı bulan kurgusal tarihindeki pek çok olay aydınlanmayı beklemektedir. Bunların bazıları kısa hikaye olarak Frank Herbert tarafından, çoğunluğu ise oğlu Brian Herbert ve bilimkurgu romanları ile tanınan Kevin J. Anderson tarafından anlatıldı. İşte, Düğün İpeği (Wedding Silk) de bu kısa hikayelerden sadece biri. Hikaye, ilk olarak Paul Atreides’in çocukluk yıllarını anlatan “Paul of Dune” eserinde yer alması için yazılmıştı. Son düzenlemeleri sırasında “Paul of Dune”un ana …
Devamını gör »Atlas’ın Parkur Performansı
Bebekler yürümeye yaklaşık bir yaşında başlar. Düşmeden yürümeye başlaması, geri geri adım atması, yani yürümeyi iyice öğrenmesi ise neredeyse bir yılı bulur. Jimnastiğe başlamak, parkur koşmak içinse önce vücudun gelişmesinin beklenmesi gerekir. Bu sporlarda ustalaşmak içinse daha yıllarca çalışılır. On yıl önce adım atmakta zorlanan Boston Dynamics‘e ait Atlas robotu artık koşuyor, geri takla atıyor. İttirildiğinde düşmeyip dengesini buluyor. Ekim …
Devamını gör »Zamanla Oyun Olmaz: A Sound of Thunder
Bilimkurgunun büyük ustalarından Ray Bradbury’nin 1952’de yazdığı ve İthaki Yayınları’ndan çıkan “Güneşin Altın Elmaları” kitabında “Bir Gök Gürültüsü” adıyla yer alan “A Sound of Thunder” öyküsü, zamanda geçmişe gitmenin gelecekte yol açabileceği olası felaketleri işleyen, türün en muhteşem anlatılarından biri. Daha sonra 2005’te Bradbury’nin bu öyküsünü temel alan ve Peter Hyams tarafından yönetilen aynı adlı film (Türkiye’de “Kıyametin Sesi” veya …
Devamını gör »Eğitim Tüm Sorunları Çözebilir mi?
Eğitim tüm sorunları çözebilir mi? Bence o kadar büyük konuşmamak lazım. Adnan Oktar’ın kediciklerinin eğitim durumlarına bakalım mesela. Kadınların her biri üniversite mezunu. Boğaziçi mezunu mu istersin, mütercim tercüman mı yoksa İngiliz dili ve edebiyatı mezunu mu? Hepsi var. Kimisi muhtemelen, “Ya işte Batı tarzı bir eğitim aldıkları için böyle olmuşlar,” diyecektir. Yoo. İçlerinde ilahiyat mezunu olup Arapça bilen de …
Devamını gör »Venom: Kötü Ama Eğlenceli Bir Film
Kafanızdaki soruyla başlayalım. “Venom’u izlemeli miyim?” Aslında sorunun cevabı biraz karışık. Bazı kötü filmler vardır ama sizi eğlendirebildikleri için izlerken sıkılmazsınız (Suicide Squad, Sucker Punch). Bunlar keyifli vakit geçirmek için izlenebilecek filmlerdir. İçinizdeki sinefili tatmin etmez ama filmden zevk almanızı sağlarlar. İşte Venom o filmlerden biri değil. Evet zaman zaman oldukça eğlenceli olan bir film. Tom Hardy‘nin müthiş oyunculuğu, izleyebileceğiniz en …
Devamını gör »Modern İnsanın Eleştirisi: Black Mirror
Tahmin edilmesi güç bir hızla gelişen teknolojinin insan hayatındaki pek çok olguyu kökünden değiştirdiği bir gerçek. Günlük ihtiyaçlar başta olmak üzere, kişisel zevklere de hitap etmeye başlayan teknoloji, kimi zaman da kötü yönleriyle kendini belli ediyor. Çevremizde teknolojinin her daim iyi yanlarından bahsediliyor olması kötümser yanlarına odaklanmayı zorlaştırsa da, kuşkusuz insanlık için asıl gerekli olan aynanın “karanlık” tarafı. Hayatımıza nüfuz …
Devamını gör »Gerçekliğe Bir Adım Daha Yaklaşmanın Yolu: Bulanık Mantık
Albert Einstein, 1921 yılında Berlin’de Prusya Bilimler Akademisi’nde sunduğu “Geometri ve Deneyim” başlıklı dersinde, matematiğin gerçeklikle ilişkisine dair şu ünlü cümleyi sarf etmişti: “Matematik kanunları gerçeği yansıttıkları sürece kesin değildirler. Kesin olduklarında ise gerçeği yansıtmazlar.” (1) Einstein bu sözü söylediğinde, henüz Werner Heisenberg’in, belirsizliğin bir kuantum durumu olarak doğada içsel olduğunu öne sürmesine 6 yıl vardı. (2) Einstein’ın dile getirdiği …
Devamını gör »Yazar, Şair, Eleştirmen: Thomas M. Disch
Bilimkurgudan şiire, düzyazıdan çocuk kitaplarına, eleştiriden tarihi anlatılara kadar çeşitli türlerde pek çok esere imza atan Thomas Michael Disch, Amerikan edebiyatının sıra dışı ve çok yönlü yazarlarından biriydi. En çok bilinen eseri The Brave Little Toaster‘da, canlanan bir ekmek kızartma makinesinin, elektrikli battaniyenin ve radyonun serüvenlerini anlatıyordu. New York Times’ın ünlü kitap eleştirmeni Anna Quindlen, bir çocuk kitabı olarak piyasaya sürülen eser …
Devamını gör »Patates Haşlama Bir Seksen Yedi | Varlık Ergen (Kısa Öykü)
“Patates haşlama bir seksen yedi” cümlesini takiben başlayan kıkırdamalar yaklaşık 20 dakika sürdü. Levent Bey de birçoğu gibi bu “yeni” hayata alışamamışların kalabalığına balıklamasına dalmış sıradan bir bağımlıydı. Artık yeni dünyada yaşamak zorunda kalmış insanların bazıları antidepresan benzeri ilaçlar olmadan nefes alamıyorlardı. Ahmet Kaya hayatta olsaydı şarkısının bu kadar popüler olmasına ve tüm dillerde tutkuyla söylendiğine şaşıp kalırdı. “İşi gücü …
Devamını gör »