İnsanlık Mars’a yerleşmeden, hatta kızıl gezegene ilk adımını atmadan önce, mühendislerin ve bilim insanlarının çözmesi gereken birçok sorun var. Örneğin, uzay yolcularını tehlikeli radyasyondan korumak gibi. Buna benzer birçok problemin çözülmesi epey zor olacağa benziyor. Ancak Dünya dışında gerçekleştirilecek kolonileşme, yasal ve siyasi birçok sorunu da beraberinde getirecek.
Aeon’da çıkan bir yazıda, bir düşünce kuruluşu başkanı ve danışman olan Marko Kovic, Dünya-dışı yerleşimlerin siyasi yapılarına ilişkin cevaplanmayı bekleyen, en önemli dört soruyu gözler önüne serdi. Öncelikle Kovic, uzayı kolonileştirmeye kimin yetkili olduğu sorusunu soruyor. Ülkeler tek başına mı koloni kurmalı yoksa uluslararası koalisyonlar mı bu hakka sahip olmalı? Ya küresel, devasa şirketler?
İkinci olarak, Mars’taki veya başka bir gezegendeki yaşam için yasalar oluşturmak da diğer bir soru işareti. Şu anda, astronotlar kendi devletlerinin yasalarına tabi; ama Kovic ilk uzay katilini yargılamak için Dünya yasalarını uygulamak amacıyla aylarca beklemenin saçma olacağını belirtiyor. Bunun yerine uzay yerleşimlerinin, Dünya’dan bağımsız kendi yasalarının olması gerektiğinin altını çiziyor. Kovac’in üçüncü sorusunun asla kesin bir cevabı bulunmayabilir: ABD veya Çin gibi farklı ülkeler, isyan eden kolonilere nasıl karşılık vermeli? Bu koloniler veya yerleşimler ne zaman bağımsız olmalı veya bağımsız olmalı mı?
Son olarak Kovic, politikacıların bağımsız olsun ya da olmasın Mars’taki, Ay’daki veya herhangi başka bir yerdeki yerleşimlerin, birbirleriyle ve Dünya’yla nasıl etkileşime geçeceği sorununu çözmeleri gerektiğini düşünüyor. Tüm yerleşimler tek bir koalisyon altında mı yer almalı yoksa bağımsız, ayrı oluşumlar olarak mı düşünülmeli?
Tüm bu soruların kaynağı, Dünya’ya ait yapıların, kolonilere tam olarak uymayacağı gerçeğine dayanıyor. Gelecekteki uzay toplumları mutlaka yeni yönetim sistemlerine ihtiyaç duyacaklar. Dünya tarihindeki kolonileşmeler ne yazık ki kanlı altüst oluşlardan ibaret. Bu yüzden bunları örnek almamalıyız. Dünya’daki çok farklı yönetim şekillerine, yaşam felsefelerine sahip ülkelerin uzayda kolonileşme yarışına gireceği düşünüldüğünde, herkesi memnun edecek bir çözüm bulmak mümkün değil.
Uzayın sömürülmemesi, askeri amaçlar için kullanılmaması, sadece keşfedilmesi gerektiğini belirten 1967 Dış Uzay Anlaşması dışında, uzayla alakalı pek bir yasa veya anlaşma bulunmuyor. Hatta Kovic’e göre bu anlaşma bile şu anda eskisi kadar işe yaramıyor; çünkü anlaşma ABD, Rusya ve Çin’in Ay veya Mars’ı kolonileştirmesini yasaklıyor, ancak yasa SpaceX veya Blue Origin gibi devasa şirketleri kapsamıyor. Elon Musk veya Jeff Bezos’a evrenin anahtarlarını vermeden önce, belki de uzayla alakalı daha güncel yasalar yaparak işe başlamalıyız.
Hazırlayan: Ruhşen Doğan Nar| Kaynak