Etiket Arşivleri: Yaşam

silisyum silikon hayat

Silisyum Temelli Yaşam Formları Mümkün mü?

Karbon ve silisyum periyodik tabloda alt alta yer alır (IV. Grup). Bu durum, iki elementin kimyasal olarak birbirlerine oldukça benzediği anlamına gelir. Dünya’daki yaşamın kimyasal alt yapısı karbon bileşiklerine dayalıdır. Bu noktada önemli bir soru geliyor akla: Karbonun yaptığını silisyum da yapabilir mi? Yani evrenin herhangi bir yerinde silisyum bileşiklerine dayalı bir yaşam mümkün olabilir mi? Elbette bilimkurgu yazarlarının aklına …

Devamını gör »
life beyond

Dünya Dışı Yaşamın Peşinde: Life Beyond

“İki ihtimal var: Ya evrende yalnızız ya da değiliz. İkisi de korkutucu!” – Arthur C. Clarke Dünya üzerindeki şu kısacık zaman diliminde pek çok şey başardık: Ay’a ve uzaya insan gönderdik, evrenin uzak köşelerini görebilmek için devasa teleskoplar geliştirdik, Mars’a ve Güneş Sistemi’nin derinliklerine insansız araçlar yolladık… Öteden beri sayısız organizasyon, evrende yalnız olup olmadığımızı anlamak için büyük uğraşlar veriyor …

Devamını gör »

Distopyayı Savunmak

Dune serisinde II.Leto, insanlığı bekleyen en büyük tehlikenin durağanlık olduğunu fark edip yarattığı sistemin parçalanmasına rıza gösterir. Bu sayede insanlar yeniden harekete geçebilecek ve Altın Yol’da bir sonraki aşamaya doğru ilerleyebilecektir. Hiçbir mücadelenin olmadığı durağanlığı muhafaza etmek daha cazip gelir aslında, çünkü bir sonraki aşamaya doğru harekete geçmek çoğu zaman acı vericidir. Oysa insanlar bunun için var olmadı. İnsanların bütün …

Devamını gör »

Ortak Yaşam (Simbiyoz) Nedir ve Nasıl Evrimleşmiştir?

Simbiyoz, genel olarak canlılar arası bir ilişki türü olmakla birlikte, bu ilişkiye katılan (ortak olan) tüm canlıların fayda görmesi sonucu oluşur (mutualizm ile eş anlamlı olarak kullanılabildiği gibi, bazı kaynaklarda ilişki türlerinin tümüne verilen isimdir). Biz de “simbiyoz” kelimesini mutualizm ile eş anlamlı olarak kullanan tarafta kalmaktan yanayız, çünkü “endosimbiyoz” dediğimiz bir olay sonucu ortaya çıkan mutual ilişki sayesinde, ökaryotik …

Devamını gör »

Uzak Geleceğin Kabileleri

İlk memeliler bundan yaklaşık 200 milyon yıl önce evrimleşmeye başladı, yani bundan 2 milyar yıl önce Dünya’da insana benzeyen hiçbir şey yoktu. Peki ya 2 milyar yıl sonra? Bir yıl sonrasını bile tahmin etmek bu kadar zorken, 2 milyar yıl sonrası için kesin bir şey söylemek? Belki de zaman mesafesi ne kadar uzunsa, tahminde bulunmak o kadar kolaylaşıyor… Gelgelelim, bundan …

Devamını gör »

Yıldızlarda Hayat Oluşabilir mi?

Modern astronominin önde gelen sorularından biri, insanların evrende yalnız olup olmadığıdır. İnsanlar son yüzyılda uzay ile alakalı büyük keşifler gerçekleştirse de bu soru hâlâ cevaplanmamış halde duruyor. Uzayda Dünya benzeri gezegenlerin fazlaca bulunduğu bilinen bir gerçek. Hatta yaşam için temel gereksinimlerden biri olarak kabul edilen su da evrende bolca bulunuyor. Güneş Sistemi’nde bile Dünya haricinde dev okyanuslara sahip gök cisimlerinin …

Devamını gör »

Mars’taki Yer Altı Gölleri

1965 yazında Mars’ın yüzeyini gösteren ilk görseller bu gezegenin kraterlerle dolu bir çöl olduğuna işaret ediyordu. Görsellere göre burada ne su ne de yaşam bulunabilirdi. Halbuki yıllar sonra görüntü teknolojileri geliştikçe Mars yüzeyinin daha detaylı fotoğraflarına erişim sağlandı. Mars’ın yüzeyinde geçmişten kalan nehir yatakları, göl havzaları hatta ve hatta buzullar keşfedildi. Mars yüzeyinde suyun olduğu kanıtlandı, lakin su donmuş haldeydi. …

Devamını gör »

Venüs’te Yaşam İhtimali

Bilim dünyası son günlerde Venüs’e odaklanmış durumda çünkü Venüs’te çok büyük bir miktarda fosfin olduğu keşfedildi. Fosfin atmosferin üst tabakalarında gezinen bir gazdır. Fosfinin oluşması için organik materyallerin çürümesi gerekli ve bu kadar büyük miktarda fosfin orada kendiliğinden bulunmuyorsa bu çok ilginç bir şeye delalet ediyor olabilir: Yaşama. Venüs tam bir cehennem dünyası olarak kabul ediliyor. Sovyetler, 1960lardan 1980lere kadar …

Devamını gör »

Dünya Dışı Yaşam Aradığımız Gezegenlerde Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Araştıracak bunca gezegen varken, bilim insanları sürdürülebilir yaşam bulunma ihtimalinin en çok olduğu gezegenleri tespit etmeye çalışıyor. Çok değil, daha 30 yıl önce bile gök bilimciler diğer yıldızların da kendi gezegenlerinin olduğu konusunda emin değildi. Uzay bilimindeki atılımlar sayesinde artık Güneş Sistemimizdeki gezegen sayısının 535 katı kadar fazla gezegenin varlığından haberdarız. Bu da demek oluyor ki, galaksimizdeki toplam gezegen sayısı …

Devamını gör »

Bilim Yaşlanmayı Durdurabilecek mi?

Gelecekte geçen öykü ve romanlarımın gerçekçi bir arka plana sahip olması için dünyayı etkileyen makro trendleri yakından takip etmeye çalışıyorum. Nüfusun gelişini ve ortalama yaşam beklentisi makro trendler arasında önemli bir yer tutuyor. Bilimkurgu açısından son derece verimli konular bunlar; dünyayı yönetmekte olan zengin orta yaşlılar kuşağının ölümsüz olması örneğin hiç de hoşa gidecek bir senaryo değil. Ölümsüz vampirlerle dolu …

Devamını gör »