“Ahtapota inanmak için onu görmek gerekirdi. Eski su ejderhaları ahtapotun yanında gülünç kalır. (…) Bu hayvanlar canavar oldukları kadar hayalettirler de. Onlar hem kanıtlanmıştır hem de olasılık dışıdırlar. Var olmak onların gerçeğidir, olmamak onların hakkıdır. Ölümün iki canlılarıdır. Onların mantıksızlıkları varlıklarını zorlaştırır. Akıl sınırının yakınındadırlar, hayal sınırını doldururlar. (…) Onlar kara dairelerin görülen uçlarıdır. Bizim gerçeğimizden bir başkasına olan geçici …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Yaşam
Okyanus Dünyaları Hipotezi: Ya Yaşam Kalın Buz Tabakalarının Altına Hapsolmuşsa?
İtalyan asıllı Amerikalı fizikçi Enrico Fermi, Manhattan Projesi kapsamında çalıştığı Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’ndaki meslektaşlarıyla uzaylılar hakkında sohbet ederken tarihe geçecek bir soru sordu: “Herkes Nerede?” Aslında oldukça basit bir soru olan bu cümle, Fermi Paradoksu’nun da temelini oluşturacaktı. Öyle ya, devasa bir evrende yaşamamıza rağmen ortalıkta kimseler yoktu. O günden beri bu paradoksa çok sayıda çözüm önerisi getirildi. Bunlardan …
Devamını gör »Su Her Zaman Hayat Vermez, Bazen Ölüm de Getirir!
Su… Her zaman yaşam ile suyu iç içe düşünürüz. “Yaşamın koşulu” diye tanımladığımız kriterleri belirlerken en başta suyu sayarız. Halbuki “yaşamı” tam olarak tanımlayamadığımız için, su koşulunu şart koşmanın da anlamı yoktur. Bu durum, yaşam için oksijen kriterini şart koymakla benzerdir. Fakat yaklaşık (2.5 milyar yıl önce) Büyük Oksitlenme Olayı‘na neden olan fotosentezin evrimini hatırlamamız lazım. Atmosferde oksijen oranının yükselmesi …
Devamını gör »İlk Doğan Hipotezi: Ya Samanyolu’ndaki İlk Gelişmiş Uygarlık Bizimkisiyse?
1950’de İtalyan-Amerikan fizikçi Enrico Fermi, Manhattan Projesi kapsamında 5 yıldır çalıştığı Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’nda iş arkadaşlarıyla yemek yiyordu. Bazı kaynaklara göre konuşmanın konusu uzaylılara ve o dönem oldukça revaçta olan UFO söylentilerine geldi. Bunun üzerine Fermi, tarihe geçecek olan şu sözleri söyledi: “Herkes nerede?” Aslında oldukça basit bir soru olan bu cümle, Fermi Paradoksu’nun da temelini oluşturacaktı. Öyle ya, …
Devamını gör »Bir Düşün Peşinde
Neden Oyun Oynarız? Dünyaya dair algılarımız bizi merkezinde bulunduğumuz bir oyuna sürükler. Oyun, bilincimizin perdeleri aralandığında başlar. Lacan’ın aynası (1) bir semboldür. Alice’in ya da Neo’nun geçişini düşünün; değişkenlerle dolu geçişken bir âlemin işaretidir. Kendimizi inşa etmeye başlar, yatırım yaparak ortaya bir şahsiyet çıkarırız. Bu süreç daha sonra diğer şeyleri anlamlandırmaya ve tanımlamaya iter. Tanı zanları doğurur, zanlar ise yargıları. …
Devamını gör »Su Altında Gelişmiş Bir Medeniyet Ortaya Çıkabilir mi?
Yaşamın tam olarak nerede başladığı hâlâ tartışma konusu olsa da, edinilen bulgular su altındaki yanardağları işaret ediyor. Dolayısıyla Dünya’daki yaşamın kaynağı suyun altında ve bu da devam edebilmek için yaşamın suya ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor. Tabii ki insanların da suya olan ihtiyacı hayati ölçüde. Evet, şu an için gezegenin hâkimi biz olabiliriz ve başka gezegenleri fethetmeyi de düşleyebiliriz, ancak su …
Devamını gör »Gece Gündüz Döngüsü Olmayan Bir Gezegende Yaşam Oluşabilir mi?
M tipi cüce yıldızların etrafındaki, kütle çekim kilidine yakalanmış ve yıldız etrafındaki dolanım süreleri ile kendi eksenleri etraflarındaki dönüş süreleri eşitlenmiş gezegenler, uzaylı yaşam arayışında önemli hedefler arasında sayılıyor. Ancak böyle bir gezegende evrimleşen yaşamın, bizim gezegenimizdekine benzemesi olası görünmüyor. Uzaylı yaşam arayışında ilk tercihimizin Dünya benzeri gezegenler olması gerektiğini düşünebilirsiniz, ancak durum pek böyle değil. Eldeki imkânlarla Dünya’nın kardeşlerini …
Devamını gör »Star Wars Hangi Zamanda Geçiyor?
Star Wars serisinden bir film izlerken, gördüklerinizi sorgulamayı bir kenara bırakmanız gerekir. Karakterler, bir şeyleri hareket ettirmek için sihirli beyin güçlerini kullanır, ışın kılıcı diye bir icat vardır ve tüm galaksiye yayılmış medeniyetler görürüz. Ama bütün bu fantastik görünümüne rağmen, bunların bir zamanlar evrenimizin bir yerinde gerçekleşmiş olduğunu düşünmek mümkündür. Patrick Johnson‘ın “The Physics of Star Wars: The Science Behind …
Devamını gör »Gezegenler Arası Bulaş Riskine Ne Kadar Hazırız?
Yıl 2034. İnsanlık buzlu yüzeyi delip altındaki okyanusu fotoğraflamak için Jüpiter‘in uydusu Europa‘ya bir sonda gönderdi. Bozulmadan birkaç saat önce sonda, bir tür yaşam formu olabilecek şekillerin görsellerini ulaştırdı. Bilim insanları örnekleri toplayıp Dünya’ya geri getirecek ikinci bir misyon planladı. Ancak kimsenin bilmediği bir şey vardı: İlk sonda steril değildi ve Dünya’ya özgü dayanıklı bakteriler taşımaktaydı. Europa’nın karanlık, tuzlu sularında …
Devamını gör »Silisyum Temelli Yaşam Formları Mümkün mü?
Karbon ve silisyum periyodik tabloda alt alta yer alır (IV. Grup). Bu durum, iki elementin kimyasal olarak birbirlerine oldukça benzediği anlamına gelir. Dünya’daki yaşamın kimyasal alt yapısı karbon bileşiklerine dayalıdır. Bu noktada önemli bir soru geliyor akla: Karbonun yaptığını silisyum da yapabilir mi? Yani evrenin herhangi bir yerinde silisyum bileşiklerine dayalı bir yaşam mümkün olabilir mi? Elbette bilimkurgu yazarlarının aklına …
Devamını gör »