Etiket Arşivleri: Jean-Paul Sartre

İnsanın Anlam Arayışı Üzerine

insan

“Eğer insanı gerçekte olduğu gibi ele alırsak bu onu kötüleştirir. Ama onu olması gerektiği gibi ele alırsak, olabileceği kişi olmasına yardım ederiz.” – Goethe İnsan nedir? İnsanlığı bir arada tutan değerler nelerdir? Her şeyden önce ne eksik ne de fazla, gerçeğimizi olduğu gibi kabul etmeliyiz. Bu bizim onayımız, kabulümüz dışında olan bir durum. Beğensek de beğenmesek de; evrimsel gelişimimiz sırasında …

Devamını gör »

Modern Sanat, Sanatı Nasıl Öldürdü?

modern sanat

Şüphesiz Soğuk Savaş oldukça büyük değişimler getirdi. Kutuplara ayrılan dünya pek çok çekişmeye, çatışmaya sahne oldu. Özellikle postmodernizmin ortaya çıkışı edebiyat ve diğer sanat dallarını da savaşa kattı ve sürece uygun olarak yeniden biçimlendirdi. İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde ve Soğuk Savaş resmi olarak başladığında, bu tesirin ilk dalgası doğal olarak Avrupa’da görüldü. Bunun en önemli kanıtı da aynı zamanda …

Devamını gör »

İnsan Neden Anlatma İhtiyacı Duyar?

Düşüncenin sapakları vardır, düşündükçe önümüzde yol ayrımları belirir ve devamlı geçişler yaşarız. Fakat ayrımların sebep olduğu geçişler yalnızca bireysel edimi etkilemez, toplumsal bütünün parçası olduğumuzdan ötürü çevremizdeki kişileri de tesirimizde bırakıp Meksika Dalgası’na nazire zincirlemek bir etkide bulunuruz. Birine kızdığımızda oluşan negatif enerji bir başkasına sirayet eder ve bu trafik nihayetinde temelsiz bir öfkenin körüklenişine yol açar. Halbuki bu akışın …

Devamını gör »

Moderniteye Teknolojik Bakış: Vulcan’ın Çekici

“Devrimci hareketler oportünistleri her zaman çekmiştir.” Philip K. Dick, özellikle 1959 yılında yayımladığı Time Out of Joint adlı romanıyla kariyerinin dönüm noktasını yaşar. Altıkırkbeş Yayınları tarafından Türkçeye Çığrından Çıkan Zaman olarak çevrilen roman, yazarın kendine has tarzının şekillenmeye başladığı ilk eserdir. Bu eser bir bakıma üçleme olarak ele alınabilecek önemli eserlerinin de ilk halkası kabul edilebilir. İkinci kitap ise yazımızda …

Devamını gör »

Destandan Yapay Zekaya: Edebiyatın Doğal Seleksiyonu #2

Geçen yazımızda hikaye anlatıcılığının tarihsel gelişimine dair önemli noktalara değinmiş, teknoloji ile entegre hale geldiği bir sapakta durmuştuk. Şimdi ise bu sapaktan devam ederek yaşadığımız çağa dair birkaç kelam edeceğiz. Öncelikle geçen yazıda eksik kalan Netflix‘e daha detaylı değinmek gerek. Adı, İngilizce internet anlamına gelen “net” ve Amerika’da günlük konuşma dilinde “filmler” anlamına gelen “flicks” kelimesinden türetilmiş bir kelimedir. Adından …

Devamını gör »

Transhümanizme Giriş

“Hümanizm” kelimesinin kökeni, Latince insan anlamına gelen “Humanus” kelimesine dayanmaktadır. Humanus’tan da “İnsan Doğası” anlamına gelen “Humanitas” kelimesi türetilmiştir. Dilimize de Fransızca’dan (Humanisme) geçmiştir. İnsanları, değer yargılarını, ihtiyaçlarını, ilgi alanlarını, kabiliyetlerini, özgürlüklerini ele alan ve yücelten laik ahlak sistemi olarak tanımlanmaktadır. 14. yüzyıldan itibaren İtalya’da ilk belirtileri görünen, Rönesans hareketiyle ortaya çıkan bu öğretiyi benimseyen kişiler, özellikle Antik Yunan dönemi …

Devamını gör »

Çölde Varoluşçuluk: Everything Beautiful is Far Away

“Çöl büyür; vay haline içinde çöl saklayanın.” -Friedrich Nietzsche Yaşama ve insana dair dertlerini bilimkurgunun araçlarıyla anlatmayı tercih edenler, hikâyelerinin arka planına çoğunlukla karanlık, kasvetli ve soğuk bir evren tasarımı yerleştirirler. Hiç de yersiz olmayan bu tasarım, bir bakıma öngörülen evrensel dekadansın karanlığı, kendisi dâhil her şeye ve herkese yabancılaşıp yalnızlaşan insanın kasveti ve gelecek yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak …

Devamını gör »