Selin Arapkirli

1984 yılında doğdu. Biyoloji okurken birden yazar olmak istediğine karar verip son derece keskin bir dönüşle Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girdi. Fakat oradan da senarist olarak çıktı. Hala ilk romanını yazamadı ve giderek yaşlanıyor. Fakat ne kadar yaşlanırsa yaşlansın doğduğu yılla, 1984'le hep gurur duyuyor.
colde gecen bilimkurgu filmleri 3

Çölde Geçen Bilimkurgu Filmleri 3: Anlam ve Keşif Arayışları

Sinemada çöller hem Dünya’da hem uzak gezegenlerde hem de kahramanın iç dünyasında keşfedilmemiş sınırları temsil eder. Çölün alabildiğine genişliği ve ürkütücü boşluğu, kahramanda bir tür önemsizlik ve anlamsızlık hissi uyandırarak onu varoluşsal sorgulamalarla birlikte içsel çatışmalara ya da bir tür kefaret arayışına yöneltebilir. Kahraman çölde yalnız başınadır. Dikkatini dağıtabilecek tüm unsurlardan yoksundur. Düşünmek ve içe dönmek için bolca vakte ve …

Devamını gör »
colde gecen bilimkurgu filmleri 2

Çölde Geçen Bilimkurgu Filmleri 2: Mücadele Alanları

Kendinden büyük bir güçle mücadele etmek zorunda kalan bir kahramana sahip olmayan çok az bilimkurgu filmi vardır. Esasında bilimkurgu filmlerinden hoşlanmamızın nedenlerinden biri de bu türden hayatta kalma savaşlarıdır. Antik Yunan tragedyalarından beri zorlu mücadelelere atılıp galip gelen, hikâyenin sonunda da değişip dönüşmüş olan kahramanları çok severiz. Onlar savaş alanlarından galip dönerken bizlere de hediye olarak mis gibi katarsisler getirirler.  …

Devamını gör »
colde gecen bilimkurgu filmleri 1

Çölde Geçen Bilimkurgu Filmleri 1: Post-Apokaliptik Dünyalar

Böyle Buyurdu Zerdüşt’te “çöl büyür,” der Nietzsche; “vay hâline içinde çöl saklayanın.” Nietzsche’nin büyüyen çölü, temelde modern insanın içindeki boşluğu sembolize eder. Geleneksel değerlerin ve anlamın yitirilişinden kaynaklanan boşluktur bu. Nietzsche’ye göre, boşluğun yerini yeni değerler ve anlamlarla dolduramayan insan, bir anlam kriziyle karşı karşıya kalır. Çöl, anlamsızlıktır. Aynı zamanda anlam arayışıdır. Boşluktur, yalnızlıktır, ümitsizliktir, yok oluştur. Aynı zamanda yeniden …

Devamını gör »
Terminator 2 Judgment Day

Terminator 2: Judgment Day Neden Serinin En İyi Filmi?

Bir önceki yazımızda bilimkurgu sinemasının en iyi devam filmlerini listelemiş ve listenin başına hiç de sürpriz olmayan bir filmi, Terminator 2: Judgment Day’i yerleştirmiştik. Sürpriz değildi çünkü T2, bir devam filminin orijinalinden daha başarılı olup daha çok sevilmesinin pek nadir görülen bir örneği. Dahası filmimiz, James Cameron’ın 1984 yılında, henüz otuz yaşındayken yarattığı, toplamda altı film ve bir televizyon dizisinden …

Devamını gör »
basarili devam filmleri

Bilimkurgu Sinemasından Unutulmaz 10 Devam Filmi

Kimi hikâyeler tek bir filmde anlatılıp biter, kimileriyse “filmlerce” devam eder. İngilizce sequel, dilimizdeyse yeni bir kavram üretmeye gerek duymaksızın “devam filmi” olarak adlandırdığımız bu filmlerin yaratım süreçlerinin geri planında bazı “duygusal” nedenlerin yattığını biliriz. Hâlihazırda başarı yakalamış bir hikâyenin evrenine sadık kalıp macerayı sürdürebilmek için ter döken yaratıcı ekibin hemen arkasında, gözbebeklerinde dolar sembolleriyle ellerini ovuşturan dev yapımcıların gölgeleri …

Devamını gör »

Yapay Zekâyı Stanislaw Lem ile Yeniden Düşünmek

Polonyalı bilimkurgu dehası Stanislaw Lem’i çoğunlukla felsefi bilimkurgu romanlarıyla tanırız. Oysa kendisinin tıp, gelecek bilim, dilbilim ve edebiyat başta olmak üzere pek çok alanda makale ve denemeleri vardır. Örneğin, 1964 yılında yayımlanan ve ismiyle Thomas Aquinas’ın meşhur Summa Theologiae’sine gönderme yapan Summa Technologiae, Lem’in insanlık ve teknolojinin evrimine dair felsefi görüşlerini içeren makalelerinden oluşur. “Buranın ve şimdinin geçiciliğinde kaybolmuş olanlar …

Devamını gör »

Bilimkurgunun “Kadın Sorununu” Çözmek

Hem sıkı bir bilimkurgu hayranı hem de başarılı bir bilimkurgu yazarı olan Molly Flatt’ten “geleceği icat eden kadınlar” konusunda bir bilimkurgu öyküsü yazması isteniyor. Bunun üzerine Flatt, bir öykü düşünmek yerine erkek egemen bir tür olan bilimkurguyla ve Scully Etkisi denen fenomenle ilişkisini en baştan değerlendirmeyi seçiyor. Okuyacaklarınız, Flatt’in bu değerlendirmeden çıkardığı görüşleridir. Ama önce Scully Etkisi’nin ne olduğuyla ilgili …

Devamını gör »

Kadın Yönetmenlerden İzlenesi 10 Bilimkurgu Filmi

Bilimkurgu türünün erkek egemen bir alan olduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat bu dezavantaja rağmen kadın yönetmenlerin elinden çıkan harika bilimkurgu filmleri de var. The Matrix ve Captain Marvel bunlardan sadece ikisi ve şüphesiz her ikisi de türün en çığır açıcı filmlerinden. Bilhassa da Matrix. Aşağıda isimlerini anacağımız yönetmenler, bugüne dek bilimkurgu türünü kendi üsluplarıyla yeniden tanımlayan etkileyici filmler yaptı ve yapmayı …

Devamını gör »

Kadınların Başrolde Olduğu 20 Bilimkurgu Filmi

Bilimkurgu filmleri onlarca yıldır hem geleceğe dair hayal gücümüzü hem de türe dair ilgi ve anlayışımızı geliştirmekte harika işler çıkarıyor. The Day the Earth Stood Still ve 2001: A Space Odyssey gibi büyük klasikler, inanılmaz sahneleri ve dönemlerine göre devrim niteliğindeki görsel efektleriyle hâlâ merakımızı cezbetmeyi başarıyor. Sinema endüstrisindeki teknolojik gelişmelerden bolca faydalanılarak ortaya çıkarılan Avatar ve Interstellar gibi modern …

Devamını gör »

Bilimkurgunun Kayıp Sesleri

Kadınların tarihin hangi aşamasında bilimkurgunun “erkek egemen” dünyasına dâhil oldukları tartışmalarında geleneksel bir görüş hâkimdir. Bu görüş, bilimkurgunun 1960’lar ve 70’lere, yani feminizmin sahneye çıkışına kadar neredeyse yalnızca erkekler tarafından yazıldığını savunur. Ancak Georgia Teknoloji Enstitüsü’nün Edebiyat, Medya ve İletişim Okulu’nda bilimkurgu dersleri veren Profesör Lisa Yaszek eski dergileri karıştırdığında çok farklı bir hikâye keşfeder. Önce Yaszek’in kim olduğuna bir …

Devamını gör »