Bilim & Teknoloji

Gizemli Obje: 1991 VG

Tarih, 6 Kasım 1991. James Scotti adında bir astronom çeşitli asteroidler keşfetmek ile meşguldur. Birkaç yıl sonra halkaları olan en küçük gök cismini keşfedecek olan bu kişi, yine sıradışı bir olayla karşılaşır. O gün, 5-12 metre boyutlarında bir obje keşfetmiştir; fakat bu objenin Güneş etrafındaki heliosentrik yörüngesi Dünya ile çok benzerdir. Ve parlaklığında hızlı varyasyonlar vardır. Tıpkı dönen ve ışık …

Devamını gör »

Beynin Karmaşık Yapısı Görüntülendi

Araştırmacılar bugüne kadarki en yüksek çözünürlüğe sahip beyin görüntülerini elde etmeyi başardılar. Görüntüler öylesine ayrıntılı ki sadece beyin hücreleri ve kan damarları değil, hücreler arasındaki bağlantılar (sinaps denen yapılar) ve hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan kimyasalları taşıyan hücre içi kesecikler (vesicles) bile gözlenebiliyor. Yukarıdaki videodaki görüntüler fare beynine ait; sadece elli mikrometre genişliğinde (bir insan saç telinden çok daha küçük) bir bölgeyi gösteriyor. …

Devamını gör »

Bir Robot Öz-farkındalık Testini Geçti!

New York’ta bulunan Rensselear Politeknik Enstitüsü’ndeki robot bilimciler, ünlü “bilge adam” öz-farkındalık testine sokulmak üzere üç tane robot geliştirdi ve aralarından bir tanesi, gerçekten de testi geçti. Testin kökeni ise oldukça eski çağlara uzanıyor. Efsanelere göre bir kral yeni vezirini seçmek için ülkedeki en zeki üç adamı huzuruna çağırır. Kral, yarışmacıların kafasına mavi ya da beyaz bir şapka koyar. Ardından ayağa kalkarak şapkasının …

Devamını gör »

Nemo Noktası: Dünya Okyanusları Üzerinde, Karalardan En Uzak Nokta

Nemo Noktası, genellikle Kayıp Balık Nemo’ya ithaf olduğu sanılsa da adını dünyaca ünlü bilimkurgu yazarı Jules Verne‘in “Denizler Altında 20.000 Fersah” isimli kitabından alır. Dünya üzerinde su-üstü karalara en uzak noktadır. Bu nokta, daha bilimsel adıyla “erişilemezlik kutup noktası” olarak da bilinir. Nemo Noktası, Pasifik Okyanusu’nda, 48°52.6′ Güney ve 123°23.6′ Batı koordinatlarında yer alır. Üç ayrı yöne doğru bulunan, en …

Devamını gör »

Dünya Benzeri Bir Gezegen Keşfedildi

NASA’nın en başarılı gezegen bulucuları, uzaklardaki bir yıldızın ışığında, başka bir “Dünya”nın varlığını fark ettiler ve “Dünya’nın kuzeni” olarak gördükleri gezegene Kepler-452b adını verdiler. Dün NASA’nın Ames Araştırma Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında yeni keşfedilen bu gezegenin ve diğer 500 yeni gezegenin duyurusu yapıldı. Basın toplantısında konuşan Jon Jenkins, bu ‘yeni Dünya’dan “Başkalarının ‘ev’ diye adlandırabileceği bir şeye hiç bu kadar …

Devamını gör »

İlginç Bilgiler ve Sorular

1. Güneş o kadar büyüktür ki yarıçapı Dünya’dan Ay’a olan mesafenin iki katından fazladır. Güneş’in merkezinden yola çıkan bir ışık ışını, hiç bir engelle karşılaşmasaydı güneşin yüzeyine iki saniyeden biraz daha uzun sürede ulaşabilirdi. Ancak merkezden çıkan fotonlar Güneş’in yoğun maddesinin engellemesi yüzünden yüzeye bir milyon yılda ulaşabilmektedir. 2. Satürn’ün kutuplarındaki altıgen biçiminde bulut oluşumunun nasıl meydana geldiği tam olarak …

Devamını gör »

Plüton ile Baş Başa

Plüton, en büyük cüce gezegen değildir. Hatta keşfettiğimiz ilk cüce gezegen de değil, ikinci cüce gezegendir. İlk bulduğumuz cüce gezegen, şu anda Dawn (Şafak) uzay aracının yörüngesinde dolanarak incelediği Ceres‘tir. İlk kez 1801 yılında İtalyan astronom Giuseppe Piazzi tarafından keşfedilen Ceres, 1850’li yılların ortalarına kadar bir gezegen olarak kabul edilmiştir. Ceres’ı, bulunduğu günlerde Neptün henüz keşfedilmediği için sistemimizin 8 gezegeninden …

Devamını gör »

Kriyobiyoloji ve Önemi

Kriyobiyoloji, canlıları bir müddet dondurduktan sonra tekrar hayata döndürme bilimine verilen isim. Bugün dünyanın pek çok üniversitesinde kriyobiyoloji çalışmaları yapılıyor. Hatta kriyobiyoloji, ilerleyen yıllarda hayati öneme sahip bir bilim dalı haline bile gelebilir. Üstelik bu iddiayı besleyen çok sayıda gerekçemiz de var… Uzun Uzay Seyahatleri Her gelişmiş medeniyet uzaya açılmak ve uzun uzay yolculukları gerçekleştirmek isteyecektir. Ama içinde bulunduğumuz uzay …

Devamını gör »

Rekombinant DNA Teknolojisine Bilimkurgusal Bir Yaklaşım

Rekombinansyon, iki canlıdan elde edilen DNA’ların birleştirilmesidir. Rekombinant DNA teknolojisi; bir genomda bulunan binlerce gen arasından tek bir genin ayrıştırılmasını, tanımlanmasını ve klonlanmış bu DNA molekülü ile onun ürünü olan proteinin büyük miktarda üretilmesini sağlar. Rekombinant DNA Teknolojisi kullanılarak; Genetik hastalıkların tedavisi (gen terapisi) mümkün olabilir. Besinlerin genetik olarak değiştirilmesi ile tadları artırılabilir, daha fazla mahsul elde edilebilir, besin değerleri …

Devamını gör »

Bilgisayarlar Düş Görür mü?

Androidler elektrikli koyun düşler mi? Geçen hafta Googla’dan öğrendiğimize göre yanıt “evet”miş… Hem androidler sadece elektrikli koyunları değil, amiral-köpekleri, domuz-salyangozlarını, kuş-develeri ve balık-köpekleri de düşlerlermiş. “Bütün bunlar da ne?” diye çığlık atmadan önce, aşağıdaki resimleri incelemenizi tavsiye ederiz. Evet, biz de sizin gibi bu resimlerden hiçbir şey anlamadık. Ancak Salvador Dali’nin elinden çıkmış olabilecek olan bu sürrealist hayvanlar (ya da …

Devamını gör »