İlginç Bilgiler ve Sorular

1. Güneş o kadar büyüktür ki yarıçapı Dünya’dan Ay’a olan mesafenin iki katından fazladır. Güneş’in merkezinden yola çıkan bir ışık ışını, hiç bir engelle karşılaşmasaydı güneşin yüzeyine iki saniyeden biraz daha uzun sürede ulaşabilirdi. Ancak merkezden çıkan fotonlar Güneş’in yoğun maddesinin engellemesi yüzünden yüzeye bir milyon yılda ulaşabilmektedir.

güneş

2. Satürn’ün kutuplarındaki altıgen biçiminde bulut oluşumunun nasıl meydana geldiği tam olarak anlaşılamamıştır. Bu konuda çeşitli teori ve modeller öne sürülmüştür.

saturn

3. Mutlak sıfır noktası olan -273 santigrad derecede her türlü parçacık hareketinin durması gerekir. Oysa kuantum mekaniğine göre bu imkansızdır. Bu yüzden mutlak sıfır noktasına ulaşılamaz.

mutlaksıfır

4. Bazı yıldızlarda gözlenen superflares (süper parlamalar) olgusunun nedeni halen anlaşılamamıştır.

superflares

5. Güneş’in spektrumu henüz tam olarak çözülememiştir. (Güneş dahil herhangi bir yıldızın spektrumu, aslından o yıldızdan gelen ışığın mikroskop altında incelenmesinden ibarettir. Bu ışıktaki karanlık bölgeler, yıldızın atmosferinde bulunan element ve bileşiklerin imzasını taşır. Her element ve bileşik, spektrumda kendine özgü aydınlık ve karanlık izler bırakır. Bu izler çok karmaşık olabilir. Bilim adamları bir yıldızın spektumunu inceleyerek yıldızı oluşturan bileşenleri, yani onun kimyasal yapısı, sıcaklığı, kütlesi gibi bilgileri elde elde edebilirler.)

sun_spectrum

6. Aynı kuantum durumundaki iki parçacığın aynı yerde bulunamayacağını söyleyen Pauli Dışlama İlkesi’nin neden doğru olduğu ve bu ilkenin sınırları halen bilinmemektedir. Pauli Dışlama İlkesi, atomun yapısını açıklayan çok önemli bir ilkedir. Tıpkı bir apartmanda ancak belli bölgelerin—daireler ve odalar—insanlar tarafından doldurulması gibi, elektronlar da atom çekirdeği etrafında belli bölgeleri işgal edebilirler. Pauli Dışlama İlkesi, aynı kuantum durumundaki elektronların aynı kabuğu işgal etmesini engeller. Bir enerji seviyesinde en fazla iki elektron bulunmasının nedeni budur. Elektronların kabuk denen bu bölgeleri nasıl dolduracağı Pauli Dışlama İlkesi tarafından dikte edilir. Çoğu boşluktan oluşan atomların birbirlerinin içine geçmemelerinin nedeni de aynıdır. Pauli dışlama ilkesi olmasaydı, madde gaz gibi geçişken olacaktı. Bu ilkeye uyan parçacıklar, örneğin fotonlar birbirlerinin içinden birbirlerini hiç etkilemeden geçbilirler. Pauli ilkesine uyan parçacıklara fermiyon, uymayanlara bozon denir.

pauli

7. Eğer Dünya, çapı 9 milimetre oluncaya kadar sıkıştırılabilseydi, karadeliğe dönüşürdü. Güneş için bu değer 3 kilometredir. (Swartschild Yarıçapı denen bu değeri veren bir formül vardır. Her kütle için bir Swartschild yarıçap değeri bulunur. Bu yarıçapın altına kadar küçülen her nesne, karadeliğe dönüşebilir.)

blackholes

8. Gezegenlerin gaz ve toz bulutlarından nasıl oluştuğu henüz kesin olarak anlaşılabilmiş değildir. (Gezegenlerin yıldızları oluşturan gaz ve toz bulutlarından nasıl oluştuğu kabaca bilinse de ayrıntılar henüz bir gizem olarak kalmıştır. Gezegenlerin oluşumu karmaşık bir olaydır. Küçük toz zerreleri yerçekiminin etkisiyle bir araya gelerek, önce minik çekirdekler, ardından büyük kütleler oluştururlar. Bu oluşum sırasında pek çok çarpışma yaşanır. Çarpışmanın enerjisiyle gezegeni oluşturan maddeler birbirine kaynaşır. Daha sonraki çarpışmalar kraterleri ve göktaşlarını oluşturur. Başlangıçta düşük kütleli zerrelerin bir araya gelmesinde statik elektriğin de bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bilim adamları etrafında gaz ve toz bulutu olan yeni oluşmuş yıldızlar keşfetmişlerdir. Ancak, bütün bu bilgilere rağmen gezegen oluşumu halen gizemini korumaktadır.)

planetforming

9. Küçük kütleli karadelikler daha hızlı Hawking ışıması yaparlar ve daha çabuk buharlaşırlar. Güneş’in iki katı kütleye sahip olan bir karadeliğin ömrü on üzeri 67 yıldır. Yani 1’in yanında 67 sıfır.

10. Boş uzayın sıcaklığı mutlak sıfırdan sadece üç derece fazladır. Ancak bu sıcaklık, her türlü ışık ve ısı kaynağından uzak olan boş uzay için geçerlidir. Herhangi bir yıldızın yakınlarında bulunan bir cismin sıcaklığı konumuna ve pozisyonuna göre değişir. Cismin güneşe dönük olan yüzü, aldığı ışınımdan dolayı daha sıcak olabilir. Bu nedenle Güneş Sistemi’ndeki en soğuk bölgeler, sürekli gölgede kalan krater yamaçlarıdır. Boş uzay, içinde hiç bir nesne barındırmasa bile mutlak sıfırdan üç derece kadar daha sıcaktır. Bilim adamları kozmik arka plan ışımasını keşfettiklerinde boş uzayın sıcaklığını ölçebildiler. Boşluk, tıpkı bir cisim gibi her yönde ve her doğrultuda ışıma yapmaktaydı. Üstelik bu ışınım karacisim ışıması modeline bire bir uyuyordu. Bilim adamları kozmik arka plan ışımasını inceleyerek evrenin başlangıçtaki sıcaklığını ve enerjisini ölçebildiler. Her cismin hacmi büyüdükçe sıcaklığı azalır. Tersi de doğrudur. Bilim adamları geriye doğru takip ederek, evrenin başlangıç sıcaklık düzeyini tahmin edebilmişlerdir. Sonradan kozmik arka plan ışınımında yüzbinde bir oranında düzensizlikler olduğu belirlenmiştir. Bu küçük düzensizliklerin günümüzde gözlenen galaksi kümeleri şeklindeki dev yapıların oluşmasını sağladığı düşünülüyor.

11. Evrende zaman zaman gözlenen çok enerjik gama ışını patlamalarının nedeni de tam olarak bilinmemektedir.

gamma-ray-burst

12. Kara delik fikri Einstein’den neredeyse iki yüz yıl önce 1783 yılında John Michel tarafından ileri sürülmüştür. Michel, ışığın bile kacamayacağı kadar kütleli cisimlerin var olabileceğini ileri süren bir makale yazmıştır. Ancak bu makale fazla ilgi uyandırmamış ve zamanla unutulmuştur. 1796 yılında Simon Pierre Laplace de karadeliklerin var olduğunu öne sürmüştür. Kara delik sözcüğü 1964 yılında John Wheeler tarafından ilk kez literatüre kazandırılmıştır.

Yazar: Sinan İpek

Yazar, çizer, düşünür, öğrenir ve öğretmeye çalışır. Temel ilgi alanı Bilimkurgu yazarlığıdır. Bunun dışında Matematik, bilim, teknoloji, Astronomi, Fizik, Suluboya Resim, sanat, Edebiyat gibi konulara ilgisi vardır. Ara sıra sentezlediklerini yazı halinde evrene yollar. ODTÜ Matematik Bölümü mezunudur ve aşağıdaki başarılarıyla gurur duyar:TBD Bilimkurgu Öykü yarışmasında iki kez birincilik, 2. Engelliler Öykü yarışmasında birincilik, Ya Sonra Öykü Yarışması'nda finalist, Mimarlık Öyküleri Yarışması'nda finalist, 44. Antalya Altın Portakal Belgesel Film Yarışmasında finalist. Ithaki yayınları Pangea serisinin 5. üyesi "Beyin Kırıcı" adlı bir romanı var.

İlginizi Çekebilir

space 1999 maya kapak

Bir Neslin Belleğine Kazınan Karakter: Maya

1975-1977 arasında iki sezon olarak yayımlanan bilimkurgu klasiği efsanevi dizi Space: 1999’ı türe meraklı olan …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin