Aylık Arşivler: Eylül 2019

Nükleer Bomba Atarak Mars’ı Dünyalaştırabilir miyiz?

Tesla ve SpaceX gibi firmaların başını çeken Elon Musk, ilk olarak Stephen Colbert isimli televizyon programcısının 2015 yılındaki bir yayınında Mars’a nükleer bombalar fırlatarak Dünyalaştırabileceğimiz fikrini duyurmuştu. Daha sonradan bu fikirleri akademisyenlerce incelenip mümkün olamayacağı kanısına varıldığında, Discover Magazine‘in 2018 yılında yayımladığı bir makaleye Twitter üzerinden itiraz etmiş ve aşağıdaki cümleleri dile getirmişti: “Mars toprağında hapsolmuş aşırı miktarda karbondioksit vardır. …

Devamını gör »

Suç, Gerilim ve Zaman Yolculuğu: Synchronic

Benson ve Moorhead imzalı, zaman yolculuğu temalı bir suç ve gerilim filmine hayır diyecek değildik ya? Yazar ve yönetmen ikili Aaron Moorhead ve Justin Benson son yedi yılda ürettikleri dört filmde kendilerine has bir tarz oluşturdu. Farklı janrları, kozmik varlıkları ve zaman kavramını keşfetmekten çekinmezken bir yandan da filmlerinin özünü oluşturan insan ilişkilerini daima merkezde tutmayı başardılar. Zaman kavramı, daha …

Devamını gör »

Marslılar Nasıl Beslenecek?

Elon Musk, Kızıl Gezegen’de bir milyon kişinin yaşadığı bir koloni yaratmayı hedefliyor. Tony Stark gibi adam o, yapar tabii yapmasına ama bu kadar insan ne ile beslenecek? Mars yerleşimcilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için en pratik strateji, aslında orada halihazırda bulunan maddeleri kullanmaktır. Dünya’dan ikmal gemileri yollamak yerine, gıdayı Mars’tan karşılamak mümkün. Araştırmacılar, “Marslıların ihtiyaç duyacağı beş temel şeyin dördü zaten Mars’ta …

Devamını gör »

İki Arada Bir Derede: Ad Astra

2013’te gösterime giren Gravity, bilimkurgu sinemasında yeni bir dönemin habercisiydi. Alfonso Cuaron’un yönetiminde, Sandra Bullock ve George Clooney’nin boy gösterdiği yapım, gerçekçiliğe ve bilimsel temellere dayalı olma iddiasındaydı, ama NASA çalışanlarına göre yapımda bilimsel anlamda birçok hata bulunmaktaydı. Gravity’yi sonraki yıllarda Interstellar (2014), The Martian (2015) ve son olarak da Ad Astra takip etti. Hepsinin ortak özelliği, Hollywood’un ünlü oyuncularının …

Devamını gör »

Stargate’in Nox’ları Hakkında 5 Gerçek

Asgard, Goa’uld ve Çoğalıcılar’la birlikte Stargate evreninin ikonik türlerinden biri olan Nox’lar, Stargate SG-1 dizisinin ilk sezonunun başlarında yalnızca bir bölümde görünmesine rağmen, seyirci için öylesine farklı ve etkileyiciydi ki bir anda hayranların favori türlerinden ve Stargate kurgusal evreninin temel taşlarından biri haline geldi. Fakat ekranda kendilerine çok az yer ayrılmış olması sebebiyle (muhtemelen geleneklerine ve yaşam koşullarına uygun olarak …

Devamını gör »

Bilimkurgu Yapımlarından Unutulmaz Uzay Gemileri #3

Bilimkurgudaki unutulmaz gemileri tanıttığımız serinin üçüncü ve son bölümünde dokuz yeni gemiyle karşınızdayız. Keyifli okumalar! Heart of Gold (Otostopçunun Galaksi Rehberi) Otostopçunun Galaksi Rehberi’nin fan wiki’sine göre bu eğlenceli ve enerjik gemi, evrenin her noktasına, neredeyse anında ve gerçekte yol almadan, hiper uzaya çıkmadan, warp sürücüsüne gerek duymadan ulaşmayı sağlayan bir ‘sonsuz olasılıksızlık sürücüsüne’ (Infinite Improbability Drive) sahiptir. Geminin tasarımcıları, …

Devamını gör »

Etkili Kısa Öykü Yazma Teknikleri

Genel olarak sözcük sayısı 1.000 ile 7.500 arasında olan anlatıya “kısa öykü” diyoruz. “Roman sayıyla kazanır, kısa öykü nakavtla,” diyor Julio Cortazar. Sanırım kısa öyküyle ilgili bugüne kadar söylenmiş en doğru sözdür. Aynı şey şiir ve fıkra için de geçerlidir sanırım. Bir metin ne kadar kısaysa, o kadar güçlü olmak zorundadır. Bu nedenle tıpkı bir fotoğrafta olduğu gibi, siyahla beyaz …

Devamını gör »

Star Trek VII: Generations

Oldukça özgün bir hikaye çizgisine, tanıdık karakterlere, birinci sınıf özel efektlere ve Kirk (William Shatner) ile Picard (Patrick Stewart) arasındaki uyuma rağmen, yedinci Star Trek filmi ile ilgili tatmin edici olmayan bir şeyler vardı. Sorun şu ki, Star Trek: Generations inkar edilemez biçimde büyük bir sinema filmi olsa da, çoğu zaman Next Generation televizyon dizisinin abartılı ve çift uzunlukta bir …

Devamını gör »

Amerikan Post-Apokaliptik Bilimkurgu Sineması #2: 1960’lar

1960’larda çekilen post-apokaliptik filmlerde, felaket nedeni halen nükleer savaş ve atomik gücün getirdiği tehlikeler baş sebep sayılsa da, gizemli, kozmik, temelde sınıfsal, ırksal çatışmaları dile getiren ya da insan-maymun savaşı gibi yeni tematik unsurlar da kendini göstermeye başlamıştır. Bu döneme hâkim olan eğilim, felaketin bir olasılık olarak gözlemlenmesine olanak tanıyan zaman yolculuğudur. Hikayede kahramanlar başka bir zamana geçiş yaparlar ve …

Devamını gör »

Olgun Dramalardan Hoşlananlara: Aniara

Her sene birkaç tane ‘düşünen insanlar için bilimkurgu’ niteliğinde olduğu iddia edilen film çekilir. Bu kategoriye giren filmlerde ciuvlu ciuvlu silahlar ya da canavarlı ölüm kalım savaşları göremezsiniz. Ne var ki söz konusu çabalar teoride takdire şayan sayılsa da, çoğu zaman pratik izdüşümü o kadar da başarılı olmaz. Ancak Nobel ödüllü İsveçli şair Harry Martinson’ın şiirinden derlenen ‘Aniara’ oldukça başarılı …

Devamını gör »