mufit ozdes

Bilimkurgu Edebiyatımızın Sessiz Sırtlayıcısı: Müfit Özdeş

“Ben Müfit Özdeş. Bilimkurgu öyküleri yazıyorum. 61 yaşındayım. İstanbulluyum. Plastik sigara içerim…”

Müfit Özdeş, Davetsiz Misafir Dergisinin 2004/Nisan sayısındaki bir söyleşisinde kendini bu cümlelerle tanıtıyordu. Aradan yıllar geçti. Ancak o hâlâ bilimkurgu öyküleri yazıyor ve plastik sigara içiyor. Değişen tek şeyse 70 yaşını çoktan devirmiş olması. Bilimkurgu edebiyatımızın öncül isimleri arasında gösterilen Özdeş, 90’lı yıllara damga vurmuş yazarlarımızdan biridir. 1995’ten 2002’e kadar toplam 33 kitaba ulaşan ve aralarında Ursula K. Le Guin, Philip K. Dick, Robert Heinlein, Kurt Vonnegut Jr. gibi birbirinden değerli yazarları barındıran Metis Bilimkurgu Serisi, yerli bilimkurgu yayıncılığı açısından da bir dönüm noktası olmuştur. Zira çok sayıda yerli okur, bilimkurgu edebiyatıyla bu seri sayesinde tanışma olanağı bulmuştur. Serinin bir diğer özelliğiyse, Müfit Özdeş‘in çeşitli kısa öykülerinden derlenen Son Tiryaki isimli kitabına da yer açmış oluşudur. Okuyanların da hak vereceği üzere, Son Tiryaki bunca klasik arasında sırıtmak şöyle dursun, bunun ne kadar da doğru bir tercih olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Son Tiryaki, Müfit Özdeş’in yerli bilimkurgu edebiyatına yaptığı bariz katkının en somut örneği olarak karşımıza çıkıyor. Öykülerinde bilimkurgusal ögeleri ustaca yansıtan yazar, yalın anlatımı ve gündelik konuşma kalıplarını aktarmadaki hüneriyle de takdiri hak ediyor. Ayrıca bir yandan kurguculuğun bağlamını genişletirken, bir yandan da mizahi ve satirik örgelerden başarılı bağdaşımlar yaratarak, bilimkurgu edebiyatımızın gereksinim duyduğu hicivciliği cesurca göğüslüyor. 1996 yılında basılan ve günümüzde baskısı olmayan Son Tiryaki’den bu yana başka bir eseriyle karşılaşmadığımız Müfit Özdeş, dolayısıyla yeni kuşağın pek fazla tanıma olanağı bulamadığı yazarlarımızdan biri. Ancak bilimkurgu edebiyatımızın bu sessiz sırtlayıcısı, her zaman olduğu gibi düşlemeye ve üretmeye devam ediyor…

Müfit Özdeş fotoğrafları

“Osmanlı paşazadesi, cumhuriyet aydını, Rumeli muhaciri, İstanbul sokaklarının çocuğu… Neydim ben? Belki de hepsi ve hiçbiriydim…” – Müfit Özdeş

15 Mayıs 1943 tarihinde Ankara’da doğan Müfit Özdeş, Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Lütfi Müfit Özdeş’in torunu ve Pamukbank’ın kurucularından Mithat Özdeş’in oğludur. Çocukluk ve gençlik yılları Heybeliada‘da geçer. Sırf Doğan Kardeş dergisine merakı yüzünden, okumayı henüz beş yaşındayken Osmanlı münevveri büyükbabasından öğrenir. Ancak Doğan Kardeş dergisinin okuma açlığını gidermede yetersiz kalmaya başlaması sonucu, daha sonraları gözünü büyükbabasının kitaplarına diker. Okuma listesinde kimler yoktur ki? Aziz Nesin, Necip Fazıl, Ref’i Cevad, Nazım Hikmet, Jules Verne, Ahmet Mithat Efendi bunlardan sadece birkaçıdır. Öte yandan genç Müfit Özdeş’in sokak kültürüne beslediği ilgi de günden güne artmaya başlar. Artık hayatına bir de Mayk Hammer, Pekos Bill, Michel Zevaco, Abdullah Ziya Kozanoğlu girmiştir.

12 yaşına geldiğinde English High School’da İngilizcenin ve Batı kültürünün içine dalan Özdeş’in bilimkurgu edebiyatıyla tanışması da bu döneme rastlar. Baytekin filmleri ve özellikle Çağlayan Yayınevi‘nin 1954 yılında yayımlamaya başladığı Yeni Dünyalarda serisi, yazarın hayatında bir dönüm noktası olur. Her on beş günde bir yayımlanan ve üzerlerinde yazar bilgisi bulunmayan bu romanlar, aslında Isaac Asimov, Robert A. Heinlein, Fredric Brown gibi önemli yazarların eserleridir. Müfit Özdeş, Robert ve Özel Şişli Kolejlerindeki eğitiminin ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin önce elektrik mühendisliği bölümüne, iki yıl sonra da karar değiştirip ekonomi bölümüne girer. Ancak o yıllar, genç neslin dünyaya kafa tuttuğu yıllardır. Çok geçmeden Müfit Özdeş de kendini “68 devrimi” diye simgeleşen başkaldırı dalgasının içinde bulacaktır.

Tülay ve Müfit Özdeş
Tülay ve Müfit Özdeş çifti, Oslo, 1973

“İyi bilimkurgu iyi edebiyattır…”

ODTÜ yıllarında tanıştığı THKO kurucularından ve Türk devrim hareketinin önemli isimlerinden Gülay Ünüvar‘la kısa süreli bir evlilik de yapan Müfit Özdeş, politik nedenlerden dolayı eğitimini yarıda bırakarak 1971’de yurtdışına çıkar. Bir süre Beyrut ve Oslo’da yaşadıktan sonra 1975 yılında Türkiye’ye döner. Aynı yıl Tülay Özdeş ile hayatını birleştiren yazar, bir yandan da Çağdaş Çeviri Evi’ni kurarak ticari hayata atılır. 1983’ten itibaren bilimkurgu, masal ve fantastik türlerinde yazmaya başlayan Özdeş’in Kimin Ağrır O Bağırır adlı ilk eseri 1991 yılında Kor Yayınları’ndan çıkar. 92 sayfalık bu kitap, masalsı anlatısına serpiştirilmiş bilimkurgusal motifleriyle dikkat çeker. Yazar, yine aynı yıl Metis Yayınları etiketiyle piyasaya çıkan Asker Kaçağı antolojisinde de Krrçiysk adlı öyküsüyle yer alır.

Krrçiysk’in derlemeye alınma öyküsü ise, en az öykünün kendisi kadar ilgi çekicidir. Editör Bülent Somay ile Müfit Özdeş’in arkadaşlığı eskiye dayanmaktadır. Dolayısıyla Bülent Somay, aslında Müfit Özdeş’teki cevherin farkındadır ve bu derlemede onun da bir öyküsüne yer vermek ister. Başta Müfit Özdeş bu teklife pek sıcak bakmaz; “o anlı şanlı yazarların arasında benim ne işim var?” diye düşünür. Fakat sonunda Bülent Somay’ın ısrarı galip çıkar. Savaşa ve militarizme karşı yazılmış öykülerden oluşan bu derleme sayesinde Müfit Özdeş, Philip K. Dick’ten Alfred Bester’a, Stanislaw Lem’den Eric Frank Russell’a kadar bilimkurgu edebiyatının ölümsüz yazarlarıyla aynı kitapta buluşmanın gururunu yaşar.

müfit özdeş 2

Müfit Özdeş’in yükselen yazarlık kariyeri, Metis Bilimkurgu serisinin 10. kitabı olarak piyasaya sürülen Son Tiryaki ile doruk noktasına ulaşır. İçinde 15 öykü barındıran Son Tiryaki, kısa süre içinde yerli okurun dikkatini çekmekte gecikmez. Artık Müfit Özdeş’in adı, Selma Mine’lerle, Zühtü Bayar’larla anılmaya başlanır. Gerçekten de Son Tiryaki, 33 kitaplık Metis Bilimkurgu serisinin öne çıkan eserlerinden biri haline gelmiş, yerli bilimkurgu edebiyatının geleceğine dair umutları güçlendirmiştir. Son Tiryaki’nin bilimkurgu evreninde neler yoktur ki? Bir türlü çalıştırılamayan bir transfer makinesinden, Dünya’yı dev bir besi çiftliği olarak gören uzaylılara; bir ademoğluna abayı yakan peri kızından, sigaranın yasaklandığı Dünya’dan kaçan bir tiryakiye; uzaylı olduğunu iddia eden bir ayyaştan, tüm yaşayanların acısını çekmek için yapılan bir robota kadar hayal gücü yüksek pek çok öyküyle karşılaşırız…

Müfit Özdeş bu süreçte Nostromo, Davetsiz Misafir ve Adalı dergilerinde öyküler; Penthouse, Esquire, Bianet ve Radikal 2 gibi yayınlarda ise incelemeler kaleme almayı sürdürür. Virgül ve Metis Çeviri dergilerinde söyleşileri de yer alan Özdeş, biraz da işi nedeniyle olsa gerek Son Tiryaki’den sonra herhangi bir kitapla karşımıza çıkmaz. Ancak sadece yazar olarak değil, aynı zamanda iyi bir okur olarak da bilimkurgudan asla kopmamıştır. Öyle ki yazdığı Firar adlı öyküsüyle Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği 2001 tarihli Bilimkurgu Öykü Yarışmasında birincilik elde eder. Yazarın bu öyküsü, 2005 yılında Remzi Kitabevi tarafından basılan Bilimkurgu Öyküleri isimli derlemede kendine yer bulur. Söz konusu derleme, 1998-2004 yılları arasında TBD Bilimkurgu Öykü Yarışmasında dereceye giren öykülerin bir seçkisidir.

Şu sıralar değerli yazılarını Bilimkurgu Kulübü ile paylaşan Müfit Özdeş, fotoğraftan da anlaşılacağı gibi bir kediseverdir.

“Bu toz duman içinde bazen 62 yıl öncesini özlüyorum… Çağlayan’ın Yeni Dünyalarda dizisini, onun “adsız” yazarlarını, biraz lâübali ama Türkçesi “Türkçe” çevirmenlerini… Ve belki hepsinden çok, 11 yaşın yeni dünyalara inancını…” – Müfit Özdeş

Masalsı çocukluğu, fırtınalı gençliği, parıldayan yazarlık kariyeriyle Müfit Özdeş, günümüzde Heybeliada’da huzurlu bir yaşam sürüyor. Bir asra dayanan edebiyat tecrübesi biz yeni yetmelere bir yandan kılavuzluk ederken, bir yandan da cesaret veriyor. Çelik ve Gümüş adında iki çocuğunun yanı sıra pek çok kediye de babalık yapan Müfit Özdeş, okumaya ve tabii ki yazmaya hiç ara vermedi. Çünkü içinde hâlâ 50’li yılların masumiyetini ve heyecanını taşıyan kocaman bir çocuk var…

Eserleri

Yazar: İsmail Yamanol

Amatör bir düş gezgini, saplantılı bir bilimkurgu hayranı. Kuruculuğunu ve genel yayın yönetmenliğini üstelendiği Bilimkurgu Kulübü'nde at koşturmayı sürdürüyor.

İlginizi Çekebilir

Dünya’dan Uzakta: Yaşlı Adamın Savaşı

Bilimkurgunun alt türlerinden askeri bilimkurgu, daima ilgi çekici olmuştur. Bunun sebebi ise sıklıkla işlenmemesinden ziyade …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin