Etiket Arşivleri: Kısa Öykü

Yanıt | Fredric Brown (Kısa Öykü)

Dwan Ev, tören eşliğinde son bağlantıyı yapıyordu. Bir düzine kadar kamera onu izliyor ve bitmek üzere olan işlemin görüntülerini evrene yayıyordu. İşini tamamlayan Dwan Ev doğruldu ve Dwar Reyn’e başıyla “tamam” işareti verip, indirildiğinde bağlantıyı sağlayacak kolun önüne geçti. Bu kol meskûn doksan altı milyar gezegendeki devasa bilgisayarları tek bir beyin hâline getirecek ve bu muazzam sibernetik beyin evrenin dört …

Devamını gör »

Ahmaklar | Isaac Asimov (Kısa Öykü)

Naron uzun ömürlü olan Rigel türündendi ve ailesinin galaksi kayıtlarını tutan dördüncü üyesiydi. Büyük bir defteri vardı. Buna galaksilerde kafası gelişen çok sayıda tür kaydediliyordu. Daha küçük bir deftere ise olgunlaşarak Galaksi Federasyonu’na girmeye hak kazanan türler yazılıyordu. Büyük defterde bazı isimler çizilmişti. Çünkü onlar şu ya da bu nedenle başarısız olmuştu. Buna şanssızlık, biyofizik/biyokimyasal kusurlar ve topluma ayak uyduramama …

Devamını gör »

İnsanlara Ulaşmak | Zeki Doruk Erden (Öykü)

“Sizler, Aeg’imizin koruyucuları. Sizler ki, on beş sene sonra dünyamızın önderliğini üstlenecek liderlersiniz. “Sizler, dışarıdan bakınca sadece birer çocuk olabilirsiniz. Ancak içinizde, çok daha fazlası olduğunuzu biliyoruz. Siz, Aeg’in, falkan türünün en iyilerinin en iyisisiniz. Bu yüzden buradasınız. Bu yüzden ailelerinizden koparıldınız. Bu yüzden bu antik insanaryada, yüzey adlı cehennemin içindeki bu eşsiz cennette yaşayacaksınız. “Sizler, falkanların geleceğini şekillendireceksiniz. Türümüzün …

Devamını gör »

Kılıç, Rom, Senfoni | Zeki Doruk Erden (Kısa Öykü)

Uzay bağımlılık yapıyordu. Bu, normal insanların, bir yıldızgemisinin arka kamaralarında gidip gelenlerin, kafalarına göre kararlar veren politikacıların, koltuklarında oturup uzay ticaretinden kazandıkları paranın hesabını yapan kodamanların anlayabileceği bir şey değildi. Bunu, Kaptan Wesley Travis’ten başka pek kimse anlayamazdı. Uzay bağımlılık yapıyor, diye düşündü Travis. Peki, Karaje ile saçma bir savaş sebebiyle, askeri araçlar dışındaki hiçbir uzay gemisinin gezegeni terk etmesine …

Devamını gör »

Güney Treni | Yusuf Evrim Kılıç (Kısa Öykü)

Yıl 2100… Genç bir kadın, içinde sadece birkaç parça kıyafet bulunan bavuluyla yürüyordu. İçinde öfke ve nefretten oluşan zehirli bir karışım vardı, bu karışım kalbindeki ateşle kaynıyordu sanki. Sağ gözünün üzerindeki akıllı vizörden şehir haritasını bir kez daha kontrol etti; tren istasyonuna yürüyerek ulaşabilmesi için tam dört caddeden geçmesi gerekiyordu. Bu caddeler, birbirinin içine geçmiş bir sokaklar karmaşası ile bağlanıyordu. …

Devamını gör »

Tanrıların Günbatımı | Serdar Kazak (Kısa Öykü)

Uyandı Lotus. “Bilgi talebi… Saat,” dedi. “Sıfırdörtoniki,” bilgisinin gelmesi yarım saniye sürdü. Etrafına bakındı. Saydam duvarlardan gelen soluk mavi ay ışığında karanlıktı evi. Orta zeka kategorisine dahil, yalnız yaşayan, orta yaşlı bir kadının sahip olabileceği türden küçük bir mekandı burası. Uykusu vardı, biraz daha uyumayı düşündü ama yapmadı bunu, kalktı yataktan. Mutfağa gitti, kahve makinesine bir fincan yerleştirdi. “Kahve,” dedi. …

Devamını gör »

Uygulama: Sen | Aşkın Güngör (Kısa Öykü)

Ey okur, söylemeliyim ki, narsist değilsen kendinle yaşamak istemezsin. Tüm zaaflarından haberdar olan, dışarıya yansıttığın “güçlü kişi” görüntüsünün maskeden ibaret olduğunu bilen biri yarattığın yanılsamayı kolayca yıkabilir çünkü. Göğüslerin bir erkeğe yakışmayacak denli büyüdüğünden başkalarının yanında soyunmak istememen, penisin ortalamadan kısa diye halka açık tuvaletlere gitmekten kaçınman, aptallığın tescillenmesin diye IQ testlerinden uzak durman gizli kalsın istersin. Yeryüzünü paylaşan milyarlarca …

Devamını gör »

Penguen | Anıl Efkan Sakallıoğlu (Kısa Öykü)

“Evet, 1 Ocak 2100 devrim için güzel bir tarih.” Elleri kelepçeli Miller Blanch, beyaz masanın bir ucunda oturmuş içeri giren yapılı adama, altmışlı yaşlarına gelmiş çene altı yağlarını oynatarak sataştı. “Haklısınız. Yarın büyük ve güzel bir gün olacak.” dedi Lewis. Vakitsizlikten kesemediği tırnaklarını masaya vurarak bekledi ve boş sandalyeye oturdu.  “Bunu sizin tam olarak hissedemeyecek olmanız çok kötü Bay Blanch.” …

Devamını gör »

İz | Ebru Güventürk (Kısa Öykü)

En iyi yolculuklar aşağıya doğru yapılanlardır. Cennet’te de böyle olmuştu. İnsanlık yüzyıllarca gözünü yukarı dikmişti. Ne büyük aptallık! Yerçekimli bir dünyanın canlısıysan, en iyisi, yerin seni çekmesine izin vermektir. Gökyüzünü düşlemek hastalıktır. Cennet, kural ve cezanın olmadığı, eşit hak ve özgürlüklerin sunulduğu bir medeniyet. Burada herkes mutlu. Belki de şimdiye kadar tüm insanlığın hayallerini süsleyen ütopik dünya bu topraklarda. Daha …

Devamını gör »

Tuğla | Nur İpek Önder Mert (Kısa Öykü)

Kuş cıvıltısı neşesinde bir başka sabah. Eflatun-mavi gökyüzüne yükselen elmas geometrisindeki binaların ışıltısı. Sıcak oval spa taşları gibi üst üste dizilmiş, katları birbirinden bağımsız, 360o dönen düşdelenlerin şaşaalı görüntüsü. Ve bu muhteşem hayata şükretmek için beyaz birer el gibi açılmış hanımeli çiçeklerinin kokusu. Hayatta, alıştıkça cazibesini yitirmeyen tek şey “mutlak güzellik” olmalıydı; doğanın, dostu teknolojiyle birleştiği, kusursuzluğun limitlerini zorlayan o uzamsal ruh. Ülke …

Devamını gör »