Iron Sky

Nazilerin UFO’ları: Iron Sky

Iron Sky (2012), Finlandiyalı yönetmen Timo Vuorensola’nın ilk uzun metrajlı filmi. Yönetmen, 2005 yılında kotardığı Star Wreck: In The Pirkinning isminde kısa filmiyle dikkat çekti. Finlandiya, Almanya ve Avustralya ortak yapımı olan Iron Sky, yapımı birkaç yıla yayılan bir sürecin eseri. Yapımda, stüdyolardan bağımsız yapıldığı için, gerekli bütçenin toparlanması uzun zaman almış. Iron Sky, farklı görselliğiyle dikkat çekiyor. Sky Captain And The World of Tomorrow’da (2004) olduğu gibi görsel yönden güçlü, fakat senaryo açısından zayıf bir örnek. Kült olmayı son anda ıskalayan yapımlardan denilebilir.

2008 yılında filmle ilgili ilk görseller yayınlandığında türün hayranları tarafından heyecanla karşılandı. Görseller ve ilk yayınlanan fragmanda, ayın karanlık tarafında üs kurmuş Naziler gözükmekteydi. UFO’ları Nazilerin yaptığı tezinden de yola çıkan yapımda, Nazilerin 1945 yılında dünyayı UFO’larıyla terk edip Ay’da üs kurmalarını konu alıyor. Naziler, Ay’da üs kurduktan sonra uzun yıllar güçlenmeyi bekleyip, Dünya’yı istila etmek için plan yaparlar.

Irpn Sky 2

2018 yılında açılan film, iki astronotun Ay’a olan yolculuklarıyla başlar. Amaçları, yeni başkanlık seçiminde Amerikan başkanının reklamını yapıp bayrağını dikmektir. Fakat Ay’a indiklerinde ummadıkları bir manzarayla karşılaşırlar. Gördükleri manzara gizli bir Ay üssüdür. Daha önce hiç rastlamadıkları için, ele geçirdikleri Astronot’un siyahi bir Amerikalı olduğunu gören Naziler bu duruma şaşırırlar. Kendi mükemmel Alman ırkını bu Ay üssünde birkaç nesildir yaratmış olan Naziler, bu siyahi karakteri beyazlaştırıp Dünya’yı ele geçirme amacıyla kendi saflarına almak isterler.

Ay’daki kamplarında doğmuş ve doğal olarak dünyada hiç bulunmamış olan genç öğrencilere derslerde, Charlie Chaplin’inThe Great Dictator” eserinin iki dakikalık kırpılmış versiyonu izletilir. Gerçekte Nazi Almanya’sını eleştiren bu filmde, Chaplin’in şişme dünya ile yaptığı unutulmaz dans sahnesinin gösterilmesi ironiktir. Filmdeki Naziler, öğrencilere fikirlerini empoze etmek için söz konusu sahneyi kullanırlar. Onlara göre film, bu sahnesiyle Nazi propagandası yapmaktadır ve bir gün Nazilerin tüm dünyaya hakim olacağını ima etmektedir. Kim bilir Chaplin bunu görse ne derdi?

Iron Sky 3

Öte yandan film, aralarına siyahi astronotu da alan bir gurup Nazi’nin, UFO’lara atlayıp Dünya’ya gelişiyle kopuyor. Ele geçirdikleri astronotu kullanarak Amerikan başkanıyla görüşmek isteyen Naziler, bu emellerini gerçekleştirir. Gözünü oy hırsıyla bürümüş olan kadın Amerikan başkanı, Nazileri bile kendi propaganda malzemesi olarak kullanır. Hatta onlara, Gamalı Haçlı kolluklarının yerine başka bir simge yerleştirip devlet içinde görev bile verir. Sonrasında patlayan Nazi-Amerika savaşına diğer devletlerin de katılımıyla, adeta 3. Dünya savaşı başlar. Tüm bu olaylar yaşanırken siyahi astronotumuz, Nazilerin tarafında olan genç ve güzel bir kadını kendi safına çekerek mücadeleye girişir.

Iron Sky, anlaşılabileceği gibi sırtını durum komedisi ve özel efektlere dayandırıyor. Yapımın en büyük handikabı, elindeki orijinal malzemeyi güçlü bir senaryoyla izleyiciye sunamaması. Nazi Almanya’sının 1945’te savaşı kaybedince, uzay araçlarıyla Ay’a kaçması ve dünya istilası için uygun zamanı beklemesi gerçekten de sıra dışı bir fikir. Timo Vuorensola, zayıf senaryosundan olsa gerek, karakterlerin içini dolduramayıp bu açığını görsel efektlerle kapatmaya çalışmış. Yapım sanat yönetimiyle göz doldurmayı başarıyor. Ay’daki üssün, 40’lı yıllardan çıkmış gibi duran tasarımı dikkat çekiyor.

Ion Sky 4

Vuorensola’nın filmdeki asıl derdinin dünya siyaset politikasını eleştirmek olduğu anlaşılıyor. Küresel kriz anlarında devletlerin tutumuna dikkat çekmek istiyor. Bu açıdan, yapımda ki “istila” metaforik anlamda yer almış. Amerika’nın bu tür kriz anlarında dünyanın patronluğuna soyunmaya çalıştığı anlar, yapımdaki kilit noktaları oluşturuyor. Dünyanın maruz kaldığı istilaya karşı, devletler kendi aralarında güç birliği olmaya çalışıyor; ama tabii ki yine Amerika’nın önderliğinde… İstila bir şekilde önlense de, Nazilerin arkalarında bıraktığı kaynaklara sahip olmak isteyen dünya devletlerini çıkar savaşları içinde görüyoruz.

Iron Sky, bağımsız bir yapım için yüksek sayılabilecek bir bütçeye sahip. Timo Vuorensola‘nın, belli bir sinema sevgisiyle yapımını kotardığı belli. Son yıllarda karşılaştığımız en sıra dışı hikâyeye sahip filmini, keşke daha güçlü bir senaryo ile destekleyebilseydi demekten kendimizi alamıyoruz. Vuorensol, iyi bir senaryoyla ileride çok daha başarılı işler çıkaracaktır. Kısacası Iron Sky, çok fazla beklentiye girmezseniz belli oranda keyif alınabilecek bir yapım. Her şey bir yana, Nazi yapımı UFO’ları görmek bile hayli ilginç bir deneyim.

Yazar: Buğra Şendündar

1979 İstanbul doğumlu. Sinemaya olan ilgisi daha yedi yaşındayken dedesiyle sabahlara kadar film izlemekle başlar. Daha önce çeşitli mecralarda sinema üzerine makale ve eleştiriler kaleme aldı. Günümüzde, Bilimkurgu Kulübü'nde yazarlık serüvenine devam ediyor. Ona göre sinema, insanın kendini keşfetmesidir.

İlginizi Çekebilir

Mütevazı Bir Klasik: Fire in the Sky

İnsanlığın merak ettiği en eski konulardan biri de evrende yalnız olup olmadığıdır. Bu konuda tarih …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin