Buck Rogers

Buck Rogers: 25. Yüzyıl

Doctor Who‘nun gözde dönemlerinde çok az yapım onun izlenme oranlarını geçebiliyordu. Garip bir şekilde Man from Atlantis bunlardan biriydi; yarı çıplak, ıslak ve tutsak erkeklerin çekiciliğini hafife almayın. Fakat bu yapımdan da ünlü bir başka zaman yolcusu daha vardı. Bu kişi, 70’lerin sonunda Doktor’dan daha uzun bir süre etrafta dolanan ve cumartesi geceleri birinciliği onun elinden alan Amerikalı Buck Rogers’tı.

Buck Rogers (Anthony Rogers) karakteri, hem edebiyatta hem de ekranda uzun ve farklı bir geçmişe sahip. Karakter ilk olarak Philip Francis Nowlan‘ın Armageddon 2419 A.D. (Armageddon M.S. 2419, Fihrist Kitap) romanında karşımıza çıktı. Gerçekte Buck Rogers, Birinci Dünya Savaşı’nda kömür madeninde radyoaktif gaza maruz kalan bir gaziydi. Madendeki bir mağarada sıkışıp komaya giren Rogers, 492 yıl sonra, 2419 yılında uyanıyordu. Bir pilot olan Wilma Deering ile karşılaşıyor ve onun çetesinin yanında Kuzey Amerika’yı yönetmekte olan Moğol güçleriyle savaşıyordu.

Buck Rogers

Kitaptan uyarlanan ve kısa sürede büyük ilgi gören çizgi roman, daha sonra gazetede karikatür köşesine dönüştürüldü. Bu dönemde Wilma ve Buck’a bazıları dost bazıları da düşman başka karakterler de katıldı; Dr. Huer, Killer Kane ve Ardala bunlardan birkaçıydı. Üç yıl sonra, 1932’de Buck Rogers, ABD radyosundaki ilk bilimkurgu draması oldu. 1939’da, Buck Roger in the 25th Century adı ile 12 filmlik bir seri çekildi. Bu yapımda ayrıca, benzer dizilerde Flash Gordon’ı oynayan Larry ‘Buster’ Crabbe da vardı.

Buck daha sonra 1950’lerde ABC’de yayımlanan kısa süreli bir TV şovunda rol aldı. Sadece bir yıl sürmesine rağmen karakter; Earl Hammond, Kern Dibbs ve Robert Pastene gibi üç farklı aktör tarafından canlandırıldı. İki aktör Dr. Huer’ı, iki aktris de Wilma Deerings’i oynadı; bunlardan biri On The Waterfront ve North by Northwest’teki rolleriyle bilinen Eva Marie Saint‘ti.

Buck Rogers

Yaklaşık otuz yıl süren bir sessizliğin ardından, 70’li yılların sonunda Star Wars’un başarısının da etkisiyle bir Buck Rogers yapımına daha imza atıldı. Cesur bir hamleyle Star Wars’u orijinal Battlestar Galactica formatında TV’ye çıkararak başarısını göstermiş olan Glen A Larson, bu muazzam pahalı işin ilk sezonun ardından sonlanmasıyla televizyona uygun bir Buck Rogers programı hazırlamak için kolları sıvadı. İki sezon süren Buck Rogers in the 25th Century, ülkemizde 25. Yüzyıl adıyla TRT‘de yayımlandı.

Larson, orijinal The Outer Limits‘in yaratıcısı ve Battlestar Galactica‘nın yapımcısı oluşuyla ünlü Leslie Stevens ile çalışırken çizgi romanın ana fikrini ve birçok karakterini kullandı. Bu versiyonda Rogers, NASA astronotu hâline getirilmiş bir ABD Hava Kuvvetleri pilotuydu. 1987 yılında bir derin uzay görevine gönderiliyordu. Tuhaf bir kaza, Rogers’ın komaya girmesine ve aracının yörüngesinin değişmesine neden oluyordu. Gözünü 2491 yılında açan Rogers, Dünya’ya dönmeye çalışıyordu.

Buck Rogers

Gil Gerard, ilk büyük TV dizisi rolünü Rogers ile oynuyordu. Uzay gemisi, Dünya Savunma Müdürlüğü’nden Pilot Albay Wilma Deering (Erin Gray) tarafından bulunuyordu. Çizgi romanların aksine, Dünya oldukça iyi durumdaydı. Rogers görevine başladıktan kısa bir süre sonra yıkıcı bir nükleer savaş atlatılmasına rağmen, halk kubbeler altında barış içinde yaşamaktaydı ve Dr. Huer (Tim O’Connor) gibi bilim insanları sayesinde teknoloji gelişmekteydi.

Bununla birlikte, Dünya istila tehlikesi altındaydı. İstilacıların lideri, başta görünmese de Prenses Ardala (Pamela Hensey) ve reisi Kane‘di. Pamela Hensey’yi 80’lerin dedektiflik şovu Matt Houston’daki CJ rolüyle hatırlıyorduk. Kane karakterini ise plot bölümde Henry Silva, seride Michael Ansara canlandırıyordu. Ardala’nın iki amacı vardı: Birincisi Dünya’yı ele geçirmek; ikincisi Buck ile sevişmek! İlk sezonun çoğu Ardala’nın iki hedefi aynı anda elde etme planlarına odaklanıyordu.

Buck Rogers

Buck Rogers in the 25th Century, orijinal çizgi roman karakterlerinin yanı sıra bazı yeni karakterler de içeriyordu. Bunlardan en unutulmaz olanı Twiki’ydi. Twiki, ilk sezonda Bugs Bunny’ye de hayat veren Mel Blanc tarafından seslendirilmiş küçük gümüş bir robottu. Buck Rogers ‘ı çocukluğunuzda izlediyseniz, dizi sırasında Twiki’nin ‘biddy, biddy…‘ sesini taklit ettiğini belki hatırlıyorsunuzdur.

Ardala’nın kötü emellerini engellemenin yanında, sezonun iki ana teması vardı: Buck’ın sudan çıkmış balık gibi  25. yüzyıla uyum sağlamaya çalışması ve 25. yüzyılı kendisine uyum sağlamaya zorlaması. 1980’ler dünyasıyla karşılaştırdığında geleceğin dünyasını kalabalık ve boğucu buluyordu. Dünyanın ve düşmanların süper bilgisayar kontrollü uçakları arasında süregiden savaşta it dalaşı taktiklerini biliyor olmasıyla da kendini değerli görüyordu. Dizide konular genellikle gizli görevler, uzaylıların kılık değiştirerek şehirlere sızmaya çalışması, Buck’ın gemilere ve şehirlere gizlice girip onları imha etmesi etrafında gelişiyordu.

Buck Rogers

Dizinin oldukça büyük bir bütçesi ve iyi bir kadrosu vardı. Kadroda Jamie Lee Curtis, Jack Palance, Vera Miles, Cesar Romero, Frank Gorshin, Roddy McDowell ve Julie Newmar gibi yıldızlar bulunuyordu. Fakat asıl ilgi çeken iki şeyden biri uzayda geçen it dalaşı sahneleri ve efektleriydi. Zamanının ötesinde görsel efektlere sahip dizi, Battlestar Galactica ile aynı model tasarım dilini kullanıyordu. Dizideki Yıldız Savaşçıları gemileri de BSG viperları ile benzerlik göstermekteydi. İkincisi ise oyuncuların, özellikle de kadınların göz alıcı güzelliğiydi. Wilma Deering rolünde Erin Gray ve Ardala rolünde Pamela Hensey dizinin erkek hayranlarının dikkatini çekmeyi başarmıştı.

Plot bölümün sadece sinema salonlarında gösterilmesine rağmen, İngiltere’deki izlenme oranları beklentilerin üzerindeydi. Fakat Amerika’da durum bu kadar iyi değildi. Gerard dizinin ikinci sezonda devam edemeyebileceğini açık açık dile getiriyordu. Ancak dizi ikinci sezonda yön değiştirdi ve bir uzay keşfi macerası hâline geldi. Rogers, Deering ve Twiki, kendilerine yeni katılan Amiral Efram Asimov (Jay Garner), Dr Goodfellow (Wilfrid Hyde-White) ve Spock benzeri yükselmiş bir kuş olan Hawk (Thom Christopher) ile galakside keşfe, yeni yaşamlar aramaya çıkıyordu.

Buck Rogers

İkinci sezonda mizah unsurları oldukça azaltılmıştı. Bunun yerine Gerard’ın da beklediği üzere mitoloji, çevrecilik ve ırklar gibi daha ciddi konular üzerinde duruldu. Wilma da Star Trek’tekilere benzer mini eteğiyle daha feminen bir karaktere bürünüp askeri kimliğinden sıyrıldı. Belki de bilimkurgu dizilerinde görünen ilk kadın komutanı böylesine değiştirmek oldukça keskin bir dönüştü.

Ne yazık ki diziyi yeniden yapılandırmak da beklenen etkiyi yaratmadı, izlenme oranlarında önemli bir artış olmadı. Dizi, ikinci sezon yayımlanan 11 bölümün ardından NBC tarafından iptal edildi. Televizyon macerası bitmesine rağmen, Buck Rogers çizgi roman ve kitaplarda yaşamaya devam etti. Ancak yeni bir Buck Rogers dizisini ekranlarda görmemizin çok da uzak bir ihtimal olmadığını belirtelim.

Yazar: Can Kaçan

Asimov ve Stargate hayranı...

İlginizi Çekebilir

Zamanın Efendileri

Zaman yolculuğu bilimkurgu edebiyat ve sinemasının sevilen konularından biri. Literatürde ilk örneğine Samuel Madden’ın 1733 …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin