Bilimkurgu, geleceği hayal ederken aslında bugünü ve geçmişi yeniden değerlendirmemize olanak tanır. Feminist bilimkurgu ise bu türün en radikal damarlarından biridir; toplumsal cinsiyetin, kimliğin ve bedenin nasıl şekillendiğine dair sorular sorar, geleneksel normları altüst eder ve daha özgür bir gelecek düşler. Bu yazı, feminist bilimkurgu yazarlarının ütopyalar, distopyalar ve siborg karakterler aracılığıyla toplumsal cinsiyeti nasıl dönüştürdüğünü ele alıyor. Donna Haraway, …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: James Tiptree Jr.
Bilimkurguda Kadının Dönüşümü
Eylül, 1992’de Mae Jemison, Endeavour ile yörüngeye çıkan ilk Afroamerikalı kadın oldu. Bu muhteşem başarıyı elde etme yolundaki rol modelleri sorulduğunda, listenin başındaki isim Star Trek’in önemli karakteri Teğmen Uhura’dan başkası değildi. Bu, bilimkurgunun kadınlara yaratıcı olma, keşfetme, hayal kurma ve Mae Jemison örneğinde olduğu gibi yıldızlara ulaşma konusunda nasıl ilham verdiğini gösteren örneklerden sadece biri. O günden bu yana …
Devamını gör »Feminist Bir Ütopya: Houston, Houston Duyuyor musun?
“Eşit muamele görsek biz kadınlar da erkekler kadar katkı sunardık elbette!” Gerçek adı Alice Bradley Sheldon olan fakat 1967’den ölümüne dek James Tiptree Jr. mahlasını kullanan yazar, 1915’te ABD’de doğdu. Yazarlığın erkek işi olduğu fikrinin dillendirildiği bir dönemde erkek mahlası kullanarak eserler yazdı. Kimliğini ilk açık ettiği kişilerden biri de yakın dostu ve aynı zamanda bilimkurgunun ABD’deki en büyük temsilcilerinden …
Devamını gör »Bazı Kadın Yazarlar Neden Erkek Mahlası Kullandı?
Edebiyat tarihine cinsiyet eşitliği bağlamında baktığımızda, söyleyecek kıymetli sözleri olan ve bu sözleri dünyaya iletebilmek adına isimlerinden başlayarak kadınlıklarından vazgeçmek zorunda kalan yüzlerce kadın yazarla karşılaşırız. Bu kadınlar, sözlerinin altına bir erkeğin ismiyle imza atarak yaratma arzularını kendi bireysel varoluşlarının önünde tutmuş ve bu yolla binlerce yıl yazın dünyasına katkıda bulunmuştur. Bu yazarların, eserlerini erkek mahlasıyla yazmalarının pek çok farklı …
Devamını gör »Distopik Düşler: Feminist Bilimkurgu Geleceği Nasıl Öngördü?
Mary Shelley’den Margaret Atwood’a, feminist bilimkurgu yazarları yaşamanın farklı biçimlerini hayal ederek, bizi “işleri başka türlü yapabilir miyiz” diye sormaya teşvik ettiler. Margaret Atwood’un eskimeyen distopik romanı Damızlık Kızın Öyküsü TV dizisi olarak da karşımıza çıktı. 1985 yılında yayımlanan roman, üreme haklarıyla ilgilenmesi, teokratik bir yönetimin ABD’de aniden güç kazanması, pandomimleştirilmiş İslami Fanatikleri konu etmesi ile güncellik ve zamanlama açısından …
Devamını gör »Okunması Gereken 15 Kadın Bilimkurgu Yazarı
Kadının bakış açısı türün başlangıcından bu yana bilimkurguyu şekillendirmiştir. Teknolojinin insanın kontrolü dışında dallanıp budaklanmasına eğilen Mary Shelley’nin Frankenstein’ı için ilk gerçek bilimkurgu romanı olduğu söylenebilir. Kadınlar sonraki yüzyılda da disipline katkılarını sürdürdü. Bu yazıda en çok okumanız gerektiğini düşündüğümüz kadın bilimkurgu yazarlarını bir araya getirdik. Bakış açısı ve eğildikleri konular açısından yazarlar oldukça geniş bir çeşitliliktedir. Bazıları gerçekliğe daha fazla …
Devamını gör »Gece Yarısı Gezegeninden Raporlar
“Arkadaşlarım baharı görmüş kurbağalar gibi (ya da kurbağalar hangi dönemde yumurtluyorlarsa artık) yavrulamaya başladıkları zaman, benim de aynı şeyi yapmaktaki gönülsüzlüğüm daha büyük bir sorun haline geldi.” Jamaica asıllı Kanadalı bilimkurgu ve fantastik yazarı Nalo Hopkinson, 1960’da Kingston, Jamaica’da doğdu. Ailesiyle Jamaica, Trinidad, Guyana, ABD ve Kanada gibi pek çok farklı ülkede yaşadı. 3 yaşında okumaya başladı; 10 yaşına dek …
Devamını gör »Sıra Dışı Bir Yazar: James Tiptree Jr.
Alice Bradley Sheldon (24 Ağustos 1915 – 19 Mayıs 1987), 1967’den ölümüne kadar kullandığı James Tiptree Jr. mahlası ile bilinen Amerikalı bilimkurgu yazarı. “Yazarlık erkek işidir” önyargısını yıkmış örnek bir yazardır. 1977’ye kadar James Tiptree Jr.’ın gerçekte bir kadın olduğunu bilen kişi sayısı çok azdı. Kendisi aynı zamanda, 1974’ten 1977’ye kadar Raccoona Sheldon nahlasını da kullanmıştır. Tiptree, 2012 yılında The Science …
Devamını gör »Bilimkurguda Yeni Dalga Akımı
Yeni Dalga (New Wave), 1960 ve 1970’lerde bilimkurguya yeni bakış açılarının getirildiği, deneysel metinlerin öne çıktığı bir akımdır. İçinde birçok tema ve türden eser bulundurur ancak bunlar genelde hard sci-fi çerçevesinde olmaz. Yeni dalgacılar teknolojik gelişmelerin değil; politika, psikoloji, toplum bilim gibi sosyal bilimlerin ya da felsefenin öne çıktığı ve genelde alternatif toplum biçimlerinin sorgulandığı kurgulara önem verirler. Bu teknoloji karşıtlığında, …
Devamını gör »