Etiket Arşivleri: Bilim

apollo11

Amerikan Halkı, Apollo Ay Programını Destekliyor muydu?

Eğer geriye dönüp NASA’nın Apollo Ay görevlerinin halk arasında gördüğü desteğin zaman içinde değişimini düşünecek olursanız, sanki halkın bu görevleri her zaman can-ı gönülden desteklediği yanılgısına düşebilirsiniz. Halbuki NASA, Ay’a gidene kadar (hatta gittikten sonra bile) halkın bu görevlere desteği inanılmaz düşük seviyelerdeydi: 1961 yılında Gallup tarafından yapılan bir ankete göre, John F. Kennedy bu projeyi gümbür gümbür bir konuşma …

Devamını gör »
interstellar kapak

Interstellar’da Gördüğümüz 14 Şeye Bilimsel Bir Bakış

Interstellar (Yıldızlararası) filminin bilim danışmanı ve yapımcısı olan Kip Thorne, filmin senaryosundaki bazı noktaları açıklayan ve şu anki fizik anlayışımızla ne derece örtüştüğünü gösteren The Science of Interstellar (Yıldızlararası Bilimi) adında bir kitap yayımladı. Bu yazıda biz elbette bunu yapmayacağız. Nihayetinde bu bir kurgu eseri. Sadece, astrofizikçilerin gerçekte neler gördüklerini ve bunların filmde gördüklerimize kıyasla ne noktada olduklarını açıklamaya çalışacağız. …

Devamını gör »
ronesans ve bilimkurgu

Rönesans Döneminde Bilim ve Bilimkurgu

Rönesans, 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar süren ve Avrupa’da büyük bir değişim ve yenilenme çağı olarak kabul edilen bir dönemdir. Bu dönemde sanat, edebiyat, felsefe ve bilim alanlarında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Özellikle bilim ve sanat alanında yapılan yenilikçi ve yetkin çalışmalar, Rönesans dönemini diğer aydınlanma dönemlerinden ayıran en önemli özelliklerden biridir. Rönesans dönemindeki bilimsel çalışmalar, çağdaş bilimkurgunun doğumunda çok önemli …

Devamını gör »

Yaratımın Doğası Üzerine

İnsan, bu gezegende bildiğimiz haliyle var olduğundan beri yaratmayı sürdürüyor. Hatta artık takıntı derecesine gelen bu durumun sonucu olarak yaratacak yeni formlar bulmaya başladık. Peki neden yapıyoruz bunu? Neden tüm hayatımızı bir şeyleri var etmeye çalışarak geçiriyoruz? Akla gelebilecek ilk cevaplardan biri Tanrı’yı taklit ettiğimiz olacaktır. Gerçekten de, günlük hayatımızın pek çok anında kendimizi Tanrı’nın yerine koyduğumuzu düşünebiliriz. Yargılama yetisine, …

Devamını gör »
gozlenebilir evren kapak

Bir Şeyler Evrenin Genişlemesini Baskılıyor!

Bir devin gözünden bakıldığında, evrenimizdeki galaksiler sonsuz bir okyanusun yüzeyine köpük gibi yapışmış, mürekkepli boşlukların etrafında kümeler ve diziler halinde toplanmıştır. Bu ışıltılı ağın bir araya gelmesi çağlar sürmüş, milyarlarca yıl önce Büyük Patlama‘nın fırınından yeni çıkmış beyaz ve sıcak parçacıklardan oluşan eşit yayılımlı bir sisten yerçekiminin rehberliğinde yavaş yavaş birleşmiştir. Bu büyüme biz ölümlüler için ne kadar yavaş görünse …

Devamını gör »
Haumea

Haumea: Uzak, Tuhaf, Biçimsiz

Neptün, Güneş Sistemi’nin en uzak gezegeni. Tıpkı bir zamanlar Dünya’nın etrafını çevrelediğine inanılan o sonsuz okyanus gibi, bu mavi devin yörüngesi de bir nevi alışık olduğumuz Güneş Sistemi’nin sınırlarını çiziyor; sonrasında ise Kuiper Kuşağı var. Bu kuşak, Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasında kalan Asteroid Kuşağı’nı andırsa da çok ama çok daha büyük. Kupier Kuşağı adı verilen bu uçsuz bucaksız asteroid …

Devamını gör »

Bağdat Rönesansında Bilim ve Bilimkurgu

“Her yol Bağdat’a çıkar” Bu atasözünün kökeni, 8. ve 13. yüzyıllar arasında yaşanmış Bağdat Rönesansına kadar gider. “Ne ararsan oradadır, her şey oradan çıkar,” anlamına gelir. İslam’ın altın çağı ya da İslam Rönesansı adlarıyla da anılan bu dönem, İslam’ın yayılması ve Baharat Yolu’nun ele geçirilmesi amacıyla Asya içlerine kadar yapılan akınların yanı sıra Hint, Kuzey Afrika seferleriyle de Antik Mısır …

Devamını gör »

Kanın Kısa Tarihi

Atalarımız kan hakkında pek az şey biliyordu. Kan hakkındaki en temel bilgiler bile (“Vücudun içindeyse iyidir, dışındaysa kötüdür; dışında çok fazla varsa çok kötüdür”) pek çok asır boyunca anlaşılamadı. Dolayısıyla da, atalarımız kanın ne olduğuna dair pek de bilimsel sayılamayacak birçok teori üretti, bu teoriler her devirde ve kültürde birbirinden çok farklı şekiller alabiliyordu. Söz gelimi, Shakespeare’in zamanındaki doktorlar kanın …

Devamını gör »

Skolastik Çağda Bilim ve Bilimkurgu

“Tarihi kazananlar yazar.” Napoleon Bonaparde’a atfedilen bu söz gerçekten de çok doğrudur. Çünkü galip taraf, karşısında mücadele edip yendiği taraf hakkında yalan, abartı ya da küçümseme de dâhil her şeyi yazabilir. Yazımızın konusu olan Skolastik Çağ ve bu çağa atfedilen tüm olgular da bu şekildedir. Orta Çağ dendiğinde hepimizin aklına gelen tamamen kilise baskısı altında geçen, düşünmenin ve sorgulamanın yasaklandığı, …

Devamını gör »
Oppenheimer

Oppenheimer ve Trajedinin Kutlu Ezgisi

Hindu kutsal kitabından alıntıladığı “İşte ben ölüm oldum, dünyaların yok edicisi” sözüyle akıllarda yer buldu Robert Oppenheimer. Öncesindeki ve sonrasındaki tüm fizikçilerden bir şekilde ayrılmayı ve özel bir kişilik olarak tanınmayı başardı. Kendisinin çelişkili hayatı ve yaptıkları, anlaşılmasını daha da zor hâle getirdi ve ortaya bir bilim insanından ziyade bir Hint prensini andıran bir karakter çıktı: Atom bombasının babası, dünyaların …

Devamını gör »