8 Temmuz 2023 tarihinde Özkan Uğur’u kaybettik. MFÖ grubu ile 40 yılı aşkın zamandır Türk rock ve pop müziğine büyük katkılar yaptı. Birbirinden güzel şarkılarıyla kah neşelendik kah hüzünlendik. Özkan Uğur, ülkemizin önde gelen müzisyenlerinden biri olmasının yanı sıra 1996’da Yavuz Turgul’un Eşkıya filmiyle birlikte sinema oyuncusu olarak da öne çıktı. Pek çok film ve dizide sergilediği oyunculuk yeteneği ile bize aslında bu alanda da ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi. Özkan Uğur’un rol aldığı filmler arasında G.O.R.A., A.R.O.G. ve Arif v 216 da vardı. Bu filmlerde canlandırdığı Garavel ve Dimi karakterleriyle hem ülkemiz bilimkurgu sinemasında iz bıraktı hem de biz bilimkurguseverlerin gönlünde taht kurdu.
Merhum Özkan Uğur’u bu vesileyle saygı, sevgi ve rahmetle anıp yazımızın konusu olan bilimkurgu filmlerinde oynamış müzisyenleri inceleyelim.
Müzisyenler aslında gerek video klipler gerekse konser videoları dolayısıyla kameralara zaten alışkın insanlar. Ancak bunu daha öteye götüren ve oynadığı türlü filmlerle kişilikten kişiliğe bürünenler de var. Hatta öyle ki, Oscar dâhil sinema ödülleri kazanan müzisyenlere bile rastlamak mümkün. Gelin bilimkurgu filmlerinde rol almış müzisyenlere hep birlikte bakalım…
Sting – Dune
Gerçek adı Gordon Matthew Thomas Summer’dır. “Batma” anlamına gelen sahne adını, ilk sahne denemesinde giydiği kazağın sürekli kaşındırması sonucu aldı. Müzik kariyerine bir caz grubunda basçı olarak başlamış olsa da, sonradan vokale de geçti. 1984 yılında da solo kariyerine başladı. O yıla kadar icra ettiği jazz, fusion, funk ve rock müziği pop ile harmanlandığı özgün bir tarz yakaladı ve kısa sürede de tuttu.
1984 yılında, Frank Herbert şaheseri Dune‘un sinema uyarlamasında Feyd Rautha rolüyle adeta gerçek bir psikopatı canlandırdı. Bir Sting hayranı olan Frank Herbert, onun bu filmde oynamasını özellikle istemişti. Sting’in oyunculuğu o kadar etkileyiciydi ki, Alan Moore ve Stephen Bissette DC Comics için hazırladıkları Constantine çizgi romanının isim karakterini Sting’in Feyd Rautha’sından esinlenerek çizdi.
Tina Turner – Mad Max Beyond Thunderdome
2023’ün hem müzik hem de sinema dünyasındaki bir diğer acı kaybı da rock’ın kraliçesi lakaplı Tina Turner’dır. Gerçek adı Annie Mae Bullock olan sanatçı, 26 Kasım 1939’da ABD’de doğdu. Gece kulüplerinde başladığı müzik kariyeri ileride evleneceği gitarist Ike Turner tarafından keşfedilmesiyle adeta sıçrama yaptı.
Müzisyenlik kariyerinin yanına, ilerleyen dönemlerde sinemayı da ekleyen Turner, 1985’te post-apokaliptik türdeki filmlerin adeta şahı kabul edilen Mad Max serisinin üçüncüsünde oynadı. Yolu bir kasabaya düşen Max’in karşısında mücadele edeceği diktatör Entity rolündeydi.
Will Smith – Men In Black
Biz bugün kendisini Oscar ödüllü bir oyuncu olarak tanıyoruz. Elbette sayısız bilimkurgu filminde de rol aldı. Ancak Will Smith’in ünlü olması rap şarkıcılığı ile başladı. 1997 yılında oynadığı Men In Black ise kendisinin ilk bilimkurgu filmiydi.
İlerleyen dönemlerde hem MIB serisinin devam filmlerinde hem de Wild Wild West, I Robot, I am Legend gibi nice bilimkurgu yapımında kendisini izleme şansı elde ettik.
Mick Jagger – Freejack
1992 yapımı Freejack, tam anlamıyla klinik vaka denebilecek bir filmdi. Aslında bugün bir bilimkurgu klasiği olarak anmamızı sağlayacak derecede iyi bir film olması için gereken her şeye sahipti. İyi bir senaryo, yüksek bir bütçe, çok sağlam bir oyuncu kadrosu… Ancak eksik olan tek şey iyi bir yönetmendi. Çoğunlukla video filmleri çeken bir yönetmenin elinde maalesef heder oldu.
Buna rağmen, Rock’n Roll efsanesi Rolling Stones grubunun solisti Mick Jagger’ı bizlere filmin kötü adamı olarak sunduğu için gönlümüzde ayrı bir yeri var. Filmde canlandırdığı Victor Vacendak karakteri, aslında tam anlamıyla bir kötü adamdan ziyade görevi kahramanımızı yakalamak olan kolluk kuvveti komutanıydı. Filmin son sahnesinde yaptığı ters köşeyle de hepimizi şaşırtmıştı. Ayrıca Mick Jagger’ın bu filmde çok iyi bir oyunculuk sergilediğini de belirtmek gerek.
Ice-T – Johnny Mnemonic ve Tank Girl
Gangsta Rap denildiğinde akla gelen ilk isim şüphesiz Ice-T’dir. Gerçek adı Tracy Marrow olan yıldız, başarısını biraz da çocukluk ve gençlik döneminde gerçekten serserilik yapmış olmasına, suça karışmasına borçluydu. Harlem’in arka sokaklarında köhne sahnelerde başladığı rap kariyeri, girdiği bir Rap atışmasında müzik yapımcılarının dikkatini çekmesiyle adeta pik yaptı. Sonrasında zaten albümler, konserler geldi ve Ice-T bir rap efsanesine dönüştü.
Elbette bu kadar ünlü bir şarkıcının film teklifleri almaması düşünülemezdi. 1991’de başladığı sinema kariyerine onlarca film sığdırdı. Ağırlıklı olarak kötü adamları canlandıran Ice-T, 1995 yılında iki bilimkurgu filminde birden oynayarak hem biz bilimkurgu hayranlarıyla buluştu hem de şöhretine şöhret kattı.
LL Cool J – Deep Blue See
Gerçek adı James Todd Smith olan LL Cool J de Ice-T misali bir yaşam öyküsüne sahip. O da kötü bir çocukluğun ardından kurtuluşu rap müzikte buldu. Daha dört yaşındayken babası cinnet geçirip annesi ve dedesini gözlerinin önünde vurdu. Neyse ki ikisi de kurtuldu. Ancak annesi yeniden evlendi ve ve LL Cool J, gaddar bir üvey babanın dayağını yiye yiye büyüdü.
İşte tüm bu travmaları müziğine de yansıttı ve adeta nefretini ve isyanını notalara döktü. 1986’da yine kendini canlandırdığı Wildcats filmiyle sinemaya da adım attı. 1999 yapımı Deep Blue See filminde ise deneysel yöntemlerle daha zeki hâle getirilen köpekbalıklarına karşı elindeki tavayla mücadele etti.
Mos Def (Yasiin Bey) – The Hitchiker’s Guide To The Galaxy
Hip hop’u Afrika geleneksel müziği, caz, rock gibi tarzlarla harmanlayarak kendine özgü bir tarz yaratan Mos Def’in gerçek adı Dante Terrell Smith’tir. Diğer müzisyen aktörlerden farklı olarak, aktörlük kariyeri müzik kariyerinden önce başladı. Daha 15 yaşında God Bless The Child filmiyle ilk kez kamera karşısına geçen sanatçı, ilerleyen dönemlerde müzik ve sinemayı eş zamanlı olarak sürdürdü.
19 yaşında Müslüman olduğunu ilan etti ve 2011 yılında Mos Def olan sahne adını Yasiin Bey şeklinde değiştirdi. 2005 yılında The Hitchiker’s Guide To The Galaxy romanının sinema uyarlamasında başarılı bir oyunculuk performansı sergiledi.
David Bowie – The Man Who Fell to Earth ve The Prestige
2016’da aramızdan ayrılan David Bowie, yaşamı boyunca bir bilimkurgu hayranı oldu. Rock müziğin prensi, bilimkurgu içerikli sayısız şarkı besteledi ve yine sayısız bilimkurgu filminin soundtrack’inde onun şarkıları yer aldı. Elbette bilimkurguya bu derece düşkün bir müzisyenin oyunculuk kariyerinde bir bilimkurgu filmi olmaması da imkansız.
1976 tarihli The Man Who Fell to Earth, Walter Tevis‘in aynı adlı romanından uyarlandı. David Bowie‘nin canlandırdığı uzaylı karakterimizin, çok geç olmadan Dünya’dan su toplaması ve onu kendi gezegenindeki insanlara ulaştırması gerekiyordu. Bir otel görevlisine aşık olduğunda işler daha da karmaşık hâle geliyor ve Birleşik Devletler hükümeti onu durdurmak istiyordu. Film, alışılmadık bir uzaylının Dünya’daki kültür ve geçim kaynağına bakış açısını sergiliyordu. Elbette The Man Who Fell to Earth, Bowie‘nin kariyerindeki tek film değildi. 2006 yapımı Nolan filmi The Prestige’de de Nikola Tesla’yı canlandırmıştı.
Ludacris – Gamer
Gerçek adı Christopher Brian Bridges olan Ludacris, müzik kariyerine radyo editörlüğü ile başladı. Timbaland tarafından albümünde çalışma teklifi alınca ona bir de şarkı yazdı. Sonrasında Timbaland prodüktörlüğünde kendi müzik kariyerine başladı. İlk albümünün ertesi yılı oyunculuk kariyerine de adım attı.
The Fast And The Furious serisiyle dünya çapında tanındı. 2009 yapımı Gamer adlı bilimkurgu/aksiyon filmiyle de biz bilimkurgu tutkunlarına hünerlerini sergiledi. Filmi çok beğenmemiş olsak da, akılda kalıcı performansının hakkını vermemiz lazım.
Justin Timberlake – In Time
Will Smith misali o da artık çoğunlukla oyunculuğu ile öne çıksa da, Justin Timberlake sanat hayatına müzikle başladı. Dönemin Popstar programıyla adını duyurmasının ardından albümleri ve konserleriyle geniş kitlelerin beğenisini kazandı.
2001’de, Longshot adlı “daha kötüsü çekilene kadar en kötüsü bu” denebilecek bir gençlik filmiyle oyunculuğa başladı. 2011 yılında ise Andrew Niccol imzalı In Time adlı bilimkurgu filmiyle gönlümüzü almayı başardı. “Vakit nakittir” sözünün fiiliyata döküldüğü distopik bir gelecekte, kendisinin kelimenin tam anlamıyla zamana karşı yarışmasını soluk soluğa izledik.
Bonus: Rihanna – Battleship ve Valerien and The City of a Thousand Planets
Sahne adı aynı zamanda gerçek adı olan nadir şarkıcılardan Rihanna, filmlerde genellikle konuk oyuncu olmayı seviyor. Kendisini Battleship ve Valerien adlı bilimkurgu filmlerinde izleme şansını yakaladık.