Frank Herbert’ın beyaz perdeye yeniden aktarılan ve uzak bir gelecekte geçen eseri Dune, bir çöl gezegeninde yaşananları merkezine alıyor. Herbert romanda o kadar detaylı ve gerçekçi bir tasvir ortaya koyuyor ki, okuduğunuzda kelimenin tam anlamıyla kendinizi orada hissediyorsunuz. Peki ama bu kurgusal gezegen gerçek olsaydı burada yaşamak mümkün olur muydu?
Uzmanlık alanı iklim modelleme olan bir grup bilim insanı bu sorunun peşine takıldı ve Arrakis‘in iklimini bilimsel bir teste tabi tuttu. Sevinerek belirtmeliyiz ki, Herbert’ın tasvir ettiği gezegen şartları, birçok noktada gerçek fiziksel şartlarla örtüşüyor. Evet, Arrakis yaşanabilir bir gezegen, ama fazla konfor bekleyenleri de üzebilir.
Arrakis Gibi Kurgusal Bir Dünya Nasıl Yaratılır?
Bilim insanları, işe dünyamızdaki hava durumunu modelleyerek başladı. Bunun için tüm jeolojik ve atmosferik koşulların yanı sıra gün ışığı gibi birçok faktörü de devreye kattı. Ardından karşılaştırma yapılabilmesi için Arrakis ile ilgili bütün temel özellikler simülasyona işlendi. Bu özelliklerin detayları için ise ana roman serisinden ve Dune Ansiklopedisi’nden yararlanıldı. En önemli özellikler arasında gezegenin topografik yapısı ve yörünge şekli bulunuyordu. Arrakis’in yörüngesi de Dünyamızınki gibi dairesel. Unutmamalıyız ki yörünge şekli, iklimleri büyük ölçüde değiştirebiliyor. Son olarak da simülasyona atmosferin bileşenleri girildi.
Dune’un atmosferik yapısı, büyük oranda Dünya atmosferiyle benzerlik gösteriyordu. Buna rağmen karbondioksit değeri Dünya’dakine göre daha azdı (350/milyona kıyasla 417/milyon). En önemli fark ise ozon konsantrasyonu ile ilgiliydi. Dünya’da ozon oranı, atmosferin yeryüzüne yakın kısmında çok azdır, sadece 0.000001%. Arrakis’te ise bu oran 0.5% civarında. Ozon, 20 yıllık bir periyodda, atmosferin ısınmasında CO₂’den 65 kat daha etkilidir. Bu ve benzeri tüm bilgiler simülasyona girildikten sonra geriye sonuçları beklemek kalıyordu. Böylesi kompleks modellerin çalışması için süper bilgisayarlar lazım ve işlemin sonuçlanması yaklaşık 3 haftayı bulabiliyor. Ama sonuç beklemeye değdi diyebiliriz.
Arrakis’in Bilimsel Yönü Güçlü
Kitaplarda ve filmlerde Dune, çok sıcak; ıssız kum ve kayalık arazilere sahip bir gezegen olarak tasvir ediliyor. Ancak kutup bölgelerindeki Arrakeen ve Carthag gibi şehirlere gidildikçe gezegendeki iklim daha kabul edilebilir ve yaşanabilir olmaya başlıyor. Fakat bilim insanları daha farklı bir sonuca ulaştı. Simülasyonun sonuçlarına göre, Arrakis’in tropikal kuşağında en yüksek sıcaklık 45°C civarında. En soğuk dönemde ise 15°C altına düşmüyor. Dünya ile kıyasladığımızda en sıcak dönemde 70°C görülebiliyor. Kışlar ise baya soğuk; -40°C, hatta kutuplarda -75°C olabiliyor. Ekvatoral bölgeler güneşten daha fazla enerji alıyor. Modelde ayrıca, polar kısımlarda daha fazla nem ve bundan dolayı bulutlaşma görülüyor, bu durum ise daha sıcak bir havaya yol açıyor, çünkü su buharı sera etkisine neden oluyor.
Romanlara bakılacak olursa Arrakis’te hiç yağmur yağmıyor. Ancak modellemenin ortaya koyduğu verilere göre, gezegendeki yüksek rakımlı dağlar ve platolarda, yaz ve sonbahar dönemi ufak ölçekli yağmurlara rastlanması olası. Tropikal bölgelerde ve kutuplarda ise bazen bulutlar gözlemlenebilir. Romanlar, kuzey kutbunda buzullar olduğunu belirtiyor. Bu buzulların uzun süredir var olduğu ve pahalıya patlasa da oradan şehirlere su taşınabildiği aktarılıyor. Fakat modellemede bunun pek de mümkün olmadığı ortaya çıktı. Çünkü yazın ulaşılan sıcaklıklar her türlü buzu eritecektir ve kışın burayı doldurabilecek kar yağışı yaşanması da imkânsız.
Sıcak ama Yaşanabilir
Peki, insanlar böyle bir çöl gezegeninde yaşayabilir mi? Bu konuda yorum yapabilmek için romanda tasvir edilen insanların, günümüz insanları ile benzer sıcaklık tolerasyonuna sahip olduğunu kabul etmemiz gerekir. Böyle bir gezegende, kitapta tasvir edilenin aksine tropik bölgelerin daha yaşanabilir olduğunu söyleyebiliriz. Buralarda ıslak termometre sıcaklığı (yaşanabilirlik ölçümde kullanılan bir kavram) hiç geçilmiyor. Arrakis’te insanların en yoğun şekilde yaşadığı bölgeler aslında en tehlikeli yerler. Buralarda aylık ortalama sıcaklık 50-60°C civarı. Bu sıcaklıklar insanlar için tehlikeli.
Roman serisinden edindiğimiz bilgiye göre, yaşanabilir bölgenin dışında kalan insanlar özel bir elbise giymek zorunda. Bu giysi kişiyi daha serin tutuyor, vücudun kaybettiği suyu geri dönüştürerek içilebilir hâle getiriyor. Arrakis’te yağmur yağmadığı için etrafta nem sağlayacak geniş şu birikintileri de yok. Bunun yanı sıra Arrakis, tropik bölgeler haricinde aşırı soğuklara maruz kalabilir. Örneğin Arrakeen ve Carthag şehirlerinde ekstrem hava şartları oluşabilir, çok sıcak yazlar ve çok soğuk kışlar ortaya çıkabilir.
Sonuç olarak, Frank Herbert bu romanı 1965 yılında yazdı. Elinin altında süper bilgisayarlar yoktu, hatta normal bir bilgisayar dahi yoktu. Buna rağmen romanda tasvir ettiği dünya, 60 yıl sonra bile büyük oranda tutarlı görünüyor.
Hazırlayan: Emre Karadeniz | Kaynak