Vertigo Comics, 1993 yılında DC’nin efsanevi editörü Karen Berger’in öncülüğünde kuruldu. Görevini Swamp Thing’in yaratıcısı Len Wein’den devralan ve onun vizyonunu sürdüren Berger, Vertigo’dan önce Amethyst gibi DC’nin görece bağımsız serilerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Ayrıca Amerikan çizgi roman endüstrisinde Britanya İstilası diye hatırlanan dönemin arkasındaki isim de kendisidir. Berger böylece çizgi romancılığın modern çağının temellerini atmıştır. Britanya İstilası ile başlayalım… Neil Gaiman, Alan Moore, Grant Morrison başta olmak üzere Amerikan çizgi romancılığının yapı taşı olan isimler Britanya kökenlidir ve Warrior, Marvel UK, 2000 AD gibi klasik antoloji dergilerinde yetişmişlerdir. Karen Berger döneminde DC Comics tarafından Amerikan piyasasına çekilen bu yazarlar, edebi yönü ön planda olan modern çizgi romanları icat etmiştir.
Berger, bu şekilde temellerini attığı alt-yayınevini sonunda hayata geçirdiğinde amaç Neil Gaiman’ın devrimsel serisi Sandman havasındaki çizgi romanları rahatça yayımlayabilmekti. Çünkü Sandman sadece edebi niteliğiyle değil, ticari başarısıyla da dillerden düşmüyordu. Vertigo’nun yayın çizgisine dahil edilen ilk seriler Shade, Hellblazer, Animal Man, Sandman, Swamp Thing ve Doom Patrol oldu.
DC 90’larda eski karakterlerini yenileyerek kullanmak istiyordu. Bu çabanın en önemli ürünü Sandman’dir. Devam eden serilerin yanında Neil Gaiman’ın şirketteki ilk işi olan Black Orchid, evrenin büyülü bölümünü düzenli bir şekilde ortaya koyduğu Books of Magic gibi seriler de Vertigo çatısı altında yayımlandı veya cilt olarak basıldıktan sonra aktarıldı. Alan Moore’un yazdığı Watchmen ve V for Vendetta gibi evrenden bağımsız serilerin de dahil edilmesiyle Vertigo’nun genel çizgisi belirlenmiş oldu. Bu alt yayınevi, DC’nin gençleri de hedefleyen ve muhafazakar sansür mekanizması Comic Code Authority’yi takip eden yayın çizgisine uymayan hikayeler yayımlıyordu.
Vertigo çizgi romanları karanlık, yetişkinlere yönelik; cinsellik, uyuşturucu, şiddet içeren serilerdir. Doksanların sonuna gelindiğinde bazı Vertigo serileri DC evreninin içinde görece bağımsız bir yer edinmişti. John Constantine, Lucifer gibi karakterleri içeren hikayeler için Vertigo evreni tanımı kullanılmaya başlandı. İlk nesil serilerin bitişinden sonra onların spin-off’ları olarak başlayan bu seriler bayrağı devralmıştı. Bir yandan da Vertigo’nun getirdiği fantastik çizgi roman edebiyatı geleneği, DC evreninden bağımsız serilerle sürüyordu. 2000’lerde Fables, yakın zamanlarda ise Hex Wives gibi seriler bu geleneğin ürünüdür.
2000’lerin başında Vertigo bağımsız serileriyle öne çıkar olmuştu. Tüm çizgi romanlarının çok iyi olmasına yönelik bir politika izliyordu. Şirket, bu yüzden geleceğinden emin olmadığı serilere şans vermiyor; bir hikayenin zayıf hale geldiğini fark ederse hemen iptal ediyordu. Seriler genelde altmış sayı, yani on cilt olarak planlanıyordu. Bu dönemde Preacher gibi hiciv, Fables gibi fantastik, Northlanders gibi tarihi kurgu, Scalped gibi suç, Y: The Last Man gibi bilimkurgu serileriyle ödülleri rakip şirketlere kaptırmıyordu.
DC’nin Helix ve Wild Storm gibi başka yetişkinlere yönelik alt yayınevi girişimleri olduysa da bunlar eninde sonunda Vertigo çatısı altına katıldı. 2010’lara gelindiğinde Vertigo’nun efsanevi sürekli serilerinin tamamı bitmişti ve şirketin aşırı seçmeci politikasından ötürü yenileri başlayamıyordu. Vertigo karakterlerinin yumuşatılarak DC’nin yeni evrenine aktarılmasıyla yayınevinin tek işlevi arada mini seri ve grafik romanlar basmak, bir de eski karanlık serilerin ciltlerini yayınlamak olmuştu.
DC’nin yayınevine önem vermediği bu dönemde, bağımsız yayıncılar kendi Vertigo’larını kurmak için iyi editörlerle anlaşmaya başladı. IDW’nin kurduğu Black Crown ve Dark Horse’un Berger Books’u oldukça başarılı seriler çıkarmaya devam ediyor. Zaten Berger Books’un başında Vertigo’nun kurucusu, çizgi roman efsanesi Karen Berger bulunuyor. Marvel; Marvel Knights ve MAX ile bu formülü 2000’lerin başında denemiş, epeyce de başarılı olmuş ama Disney’in şirket politikası yüzünden yetişkinlere yönelik çizgi romanlar basmaktan vazgeçmişti.
DC birkaç sene önce yeni evreninin başarısızlığını fark edip kendini düzeltme çabası içine girdi. Önce DC You adı altında bir dönemle serilerini iyi yazar ve çizerlere devredip onlara sınırsız özgürlük verdi. Bundan sonra çizgi roman sektöründe para kazanma formülünün koleksiyonculara oynamak değil, iyi hikayeler üretmek olduğunu anladı. Bunun üzerine Rebirth dönemi ile yaptıkları hataları temizlediler, ardından da şirketin içinde yeniden yapılanmaya gittiler. İyi yazarlar şirkete getirildi ve kendi alt yayınevlerini kurmalarına izin verildi. Birçok alt yayınevi kurulup başarılı çizgi romanlar yaratıldı.
Bu yeni düzende Vertigo bağımsız çizgi roman yayınevi olarak yer buldu. Evrenin içinden ise Sandman Universe başlığı altında çıkan seriler Vertigo’ya bağlandı. Bu işin başına da bizzat Neil Gaiman getirildi. DC evreninin süper kahramanları ile yetişkinlere yönelik hikayeler anlatmak için DC Black Label markası oluşturuldu. Vertigo’nun 2000’lerin başındaki haline dönmesi istendiği için eski ciltler Vertigo’dan alınıp Black Label’a aktarıldı. Her şey çok güzel gidiyordu, ta ki Black Label’ın ilk sayısı Batman: Damned #1 yayımlanana kadar…
Üç sayı olarak hazırlanan ve kısa süre önce sonlanan Batman: Damned, aynı ekibin kült hikayesi olan Joker’in ruhani devamıydı. İki çizgi roman da çok başarılı olduğu için okumanızı tavsiye ederim ama burada önemli olan ilk sayıdaki küçük bir detay. İlk kez Batman’in cinsel organının görünmesi, DC’nin sahibi Warner Bros yönetiminin gündemine bomba gibi düştü. İkinci baskıda o sahne sansürlendi ve acilen DC’nin bir kez daha baştan yapılanması talimatı verildi. Böylece zaten bazı yazarları hakkındaki iddialardan dolayı sallantıda olan Vertigo da dahil tüm alt yayınevleri iptal edildi.
Bu kararda DC ile yakın ilişkide olan Archie Comics’in şirket politikası da etkili. Seksen yıl boyunca çocuk karikatürleri yayımlayan yayıncı, son beş senedir elindeki karakterleri daha büyük yaş grubuna yönelik gerilim odaklı hikayelerde kullanıyor. Riverdale ve Chilling Adventures of Sabrina buna güzel örnekler. Anlaşılan o ki Warner Bros elindeki fikri mülkün bu hale gelmesini istemiyor. DC’nin sinema ve televizyon da dahil olmak üzere yetişkinlere yönelik daha karanlık yapımları kısıtlandı. Şirket ana evrendeki çizgi romanları Marvel çizgisine sokmaya başladı.
Yeni yapılanmada güncel çizgi romanlar ve eski serilerin ciltleri üç kategoriye ayrılacak. Çocuklar için olanlar DC Kids, gençlere yönelik olanlar (DC evreni bu kategoriye giriyor) DC ve yetişkinler için olanlar DC Black Label etiketiyle çıkacak. Tüm serilerin aylık periyoda çekilmesi gibi küçük değişiklikler de var. Vertigo’ya ait olan her şey Black Label’a devroluyor. Şirket yönetimi Black Label’a karışmayacak ve yaratıcılara sınırsız özgürlük verilecek. Bu yüzden okuyucular Black Label’ın 21. yüzyılın Vertigo’su olacağına güveniyor.