Bilim insanları; doğruluğu gözlem veya deney sonuçlarıyla yoklanabilir kuram ve hipotezlerle, evreni anlamaya çalışır. Bu uğraşları sonucunda birbirlerine bıraktıkları miras, günümüzü de aşarak geleceğe doğru bir çığ gibi büyümekte ve hala, tek bir birleşik kuramın peşinden gitme serüveni büyük bir istekle devam etmektedir. Bu merak, evereni anlama merakı, bilimin belki de panzehri olmayan zehridir. İşte bu zehir çalışma, uygun çevre …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Isaac Newton
Isaac Asimov’un Kaleminden: Yanılgının Göreceliği
Günümüzde Dünya’nın düz olduğunu iddia eden insanlar var. Peki, buna neden şaşırmamalıyız? Isaac Asimov’un dâhice kaleme aldığı 1989 tarihli aşağıdaki makalede bunun çok güzel bir açıklaması yapılmış. Asimov, eski toplumların bilimsel teorilerini hiç bir zaman “yanlış” diye çöpe atmadığımızı, onları “daha doğru” teorilerle değiştirdiğimizi söylüyor. Çünkü eskilerin düşünce biçimi kendi çağlarının çerçevesi içinde ana hatlarıyla doğruydu. Bu teorileri “yanlıştan” çok …
Devamını gör »Evrenin Termodinamiği #3: Evrenin Sonu
Her çağ, evrenin nasıl oluştuğuna veya yapılandığına ilişkin kendi öykülerini ya da metaforlarını geliştirir. Eski bir Hint yaratılış efsanesine göre evren, Tanrılar Purusa adlı tarih öncesi devi parçaladıkları zaman yaratılmıştır; devin başı gökyüzü, ayakları yeryüzü, nefesi de rüzgâr olmuştur. Aristoteles‘e göre evren eş merkezli elli beş kristal küreden oluşmaktaydı; en dıştaki küre gökyüzünü temsil ediyor, gezegenleri, Dünya’yı ve onun ögelerini, …
Devamını gör »5. Element: Esir #2
Bin yıllık “esir” fikri nihayet 1905 yılında Einstein’den son darbeyi alarak, tarih oldu… Ancak insanlık bu noktaya birden bire gelmedi tabii… Zamanın en büyük dâhileri, esir fikrini yaşatmak için çok çabalamışlardı, ama nafile… Fikir bir türlü yerli yerine oturmuyordu. Bir deneyi açıklamak için geliştirilen bir model, başka bir deneyin sonuçlarını açıklamakta yetersiz kalıyordu. Ama bilim insanları inatla esir düşüncesini terk …
Devamını gör »Isaac Asimov’dan Bir Makale: Bilim ve Bilimkurgu
İki astronot 1984’te uzayda serbestçe dolaştı. Uzay gemisine bağlı değildiler. Kendi başlarına gemiden ayrılıp geri döndüler. Belli bir yaşın üstündekiler 1930’lardaki Buck Rogers çizgi romanlarını hatırladı. Bu çizgi romanlarda da insanlar, aynı şekilde dolaşıyordu. Bilimkurguyla daha içli dışlı olanlar ise, bu tür konuların bilimkurgu öykülerinde çok daha önceden yer aldığını bilir. İlk bilimkurgu dergisinin editörü olan Hugo Gernsback, daha 1911’de …
Devamını gör »