Bilimkurgudaki Kurgusal Diller Ne Kadar Gerçekçi?

Romulan dilini biliyor musun Cadet?”

“Hem de üç lehçesini birden, efendim.” –Lt. Uhura

Star Trek evreninin Beta Çeyreğinde Romulus adında bir gezegen bulunur. Dünya’dan birazcık büyük olan bu gezegende yaklaşık 18 milyar kişi yaşar ve sadece üç büyük lehçe vardır. Oysa Romulus’tan üç kat daha az nüfusa sahip Dünya’da yaklaşık 7.105 dil ve on binlerce lehçe konuşulmaktadır. Açıkcası bilimkurgu eserlerine bakacak olursanız, koskoca galaktik imparatorluklarda bile konuşulan dillerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Dolayısıyla, bilimkurgu yazarlarının bu konuya fazla itina göstermedikleri ortada.

Tek gezegen, tek dil sorununu iki yönden inceleyebiliriz. Belki de bilimkurgu ve dilbilim arasında sağlam bir bağ kurabiliriz. Bunlardan ilki, “evrensel dilbilim” veya diğer bir deyişle bütün dillerin sahip olduğu ortak özellikler ile ilgili. Örnek vermek gerekirse; bütün dillerde isim ve fiiller arasında farklar vardır. Birinci, ikinci, üçüncü şahıslar için farklı zamirler kullanılır, hem ünlü hem ünsüz barından sesli dillerde de durum aynıdır. Peki ama neden? Avustralya’da konuşulan Dyirbal dili ile dünyanın öteki ucundaki Avrupa’da konuşulan Baskça arasında neden benzerlikler bulunsun ki?

star trek
Star Trek, 2009

Dilbilimci Noam Chomsky, dillerdeki bu evrensel niteliklerin derinine bakıldıkça, hepsinin temelde aynı olduğunu düşünüyor. Yani, beyinlerimizde sadece tek evrensel bir dilbilgisi bulunuyor ve günümüzde konuşulan diller, ortak büyük anadilimizden türemiştir. Bu homo sapiens’in ilk dilidir. Örnek verelim; Türkçe ile Yupikçe dilleri arasındaki farklılıklar, bahsettiğimiz bu Evrensel Dilbilgisinin basit ve yüzeysel çeşitliliklerinden ibaret. Tek bir “Dünya dili”nin birkaç lehçesi yani. Hatta Chomsky, Marslı bir dilbilimcinin Dünya’ya gelmesi durumunda 6 milyar kişinin tek bir dili konuştuğunu düşüneceğini söylemiştir. Bu durumda şunu da söyleyebiliriz: Romulanlı bir iletişim subayının Dünya’dan geçtiğini düşünelim. Biz İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesini nasıl duyuyorsak, bu Romulanlı da Japonca ve Ojibwe dilini aynı şekilde duyacaktır.

O halde Chomsky’ci perspektiften, bir insan dilbilimcinin, Romulus’taki 18 milyar canlının konuştuğu dilleri tek bir dilin “üç büyük lehçesi” olarak açıklamasında hiçbir sakınca yoktur. Yıldız İmparatorlukları ne kadar büyük olursa olsun, konuştukları dillerin hepsi biz çelimsiz insanların kulağına aynı gelecektir. Ama şöyle bir şey de var: Chomsky’nin fikirlerini bir adım daha ileriye taşıdığımızda, daha en baştan Uzaylı Dili’ni anlayamayabileceğimiz olasılığı da ortaya çıkıyor. Çünkü, uzaylıların farklı beyinleri olabilir, farklı koşullarda evrimleşmiş olabilir. Uzaylı Dili, bizim Dünya Dili’mizle uzaktan yakından alakası olmayan, farklı evrensel dilbilgisi kuralları ile kurulmuş olabilir. “Beni liderinize götürün”ü bırakın, bu canlılara “merhaba” bile diyebilirsek şanslıyız.

Son zamanların en çok konuşulan filmlerinden Arrival, iletişim ve dilbilim üzerine yoğunlaşıyor.

Hep Chomsky’den bahsettik, fakat evrensel dilbilim ile ilgili tek teori onun değil. İnsanbilimsel (antropolojik) dilbilimciler Charles Hockett ve Terrence Deacon, dilin tek bir evrileşmiş mekanizma değil, bir ikincil gerçeklik, epifenomen olduğunu düşünüyor. Yani dili tanımlamak için ve en sonunda uzaya çıktığımızda “tanımak” için yüzeysel özelliklerine bakılır, varsayımsal iç yapısına değil. Bu şekilde düşündüğümüzde, eğer olur da uzaylıların bizim algılayabileceğimiz bir dilleri olursa, muhtemelen bu dil, aynı diğer diller gibi sembollerin, anlamların, farklı ögelerin, yeni şeyler ve olmayan şeyler hakkında konuşabilmeyi sağlayan özelliklerin keyfi bir ilişkisi üzerine kurulmuş olacaktır.

Üzerinde durduğumuz bu argüman, birçok astrobiyoloji uzmanının dünya dışı yaşam için kullandıkları argümanın ta kendisidir: Uzaylı yaşamı, birazcık da olsa bizim bildiğimiz yaşama benzemek zorunda, yoksa zaten onların farkına bile varamayabiliriz. Tüm bunların ışığında, Uhura’nın bahsettiği lehçelerin tek bir dilin üç çeşidi olduğu yorumuna varabiliriz. Neticede, Dünya’da en az iki farklı dilin bulunduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan biri sesli diller, diğeri ise işaret dilidir. Belki de Romulus’ta dokunma, koklama, tatma veya insanların sahip olmadığı bir duyu organı sayesinde üçüncü bir dil daha kullanıyorlardır. Ya da bilimkurgu yazarlarının, yıldızları fethetmeden önce dilbilim konularını biraz daha incelemeleri gerekiyordur…

Hazırlayan: Burak Avcı | Kaynak

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

pedram turkoglu sunum

Pedram Türkoğlu’nun Sunumuyla Zenoloji: Kurgusal Türlerin Bilimi

Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi’nin 2024-2025 sezonundaki ilk Perşembe Söyleşisi’ne kulübümüzün editörlerinden Pedram Türkoğlu konuk …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin