İsmail Yiğit

1982 Ankara doğumlu. Türkiye Bilişim Derneği’nin 2016 yılında düzenlediği bilimkurgu öykü yarışmasında “İhlal” adlı öyküsü üçüncülüğe seçildi. Fabisad'ın düzenlediği 2017 GİO yarışmasında “Satır Arasındaki Hayalet” adlı öyküsüyle öykü dalında başarı ödülü kazandı. İlgilendiği ana konular: Teknolojinin toplumsal inşası, sosyoteknik tasavvurlar, siber savaşlar, otonom silahlar, transhümanizm, post-hümanizm, asteroid madenciliği, dünyalaştırma... Ursula K. Le Guin, Philip K. Dick, Michael Crichton ve Kim Stanley Robinson, kalemlerini örnek aldığı yazarlar arasında. Parolası: “Daha iyi bir dünya pekâlâ mümkün!”
avatar

Avatar’daki Na’viler Gibi Nasıl Yaşarız?

James Cameron’un 2009 tarihli Avatar filminde kurguladığı Pandora gezegeni, bazı izleyiciler için salt bir fantastik sinema deneyiminin ötesinde, gerçekte de yaşamak istedikleri bir dünya. Dünya kaynaklarının tükendiği bir gelecekte kurgulanmış James Cameron filmi, nadir görülen bir minerali çıkarmaya çalışan bir şirketin öyküsünü anlatıyor. İnsanlar, 7 metre boylarındaki barış yanlısı, mavi derili Na’vi yerlileriyle savaşıyor. Na’viler doğayla inanılmaz bir uyum içerisinde …

Devamını gör »

Kuantum Devrimi #5: Kuantum Mekaniğinin Değişik Yorumları

“Çok ufak şeyleri gözlemlediğimizde, sanki bir şekilde onları gözlemlediğimizi biliyor gibi davranıyorlar. Belki de… her zaman gözleri arkalarında onlar da bizi gözlemliyor! Ne kadar da sinir bozucu!” Kopenhag Yorumu 1. Olasılıklar ve Belirsizlikler: Schrödinger denkleminin belli bir kuantum sistemi için çözümüne o sistemin ‘dalga fonksiyonu’ denir. Kuantum mekaniğinde, dalga fonksiyonu y’nin karesi ile betimlenen olasılıklar, gözlemcinin ya da kuramcının eksik bilgisinden veya …

Devamını gör »

Kuantum Devrimi #4: Kuantum Fiziğinin Garip Söylemleri

Einstein için, başlarda devrim saflarındayken, hatta devrimi başlatan en önemli isimlerden biriyken daha sonra karşı-devrim saflarına geçmiştir denebilir. Ölünceye dek kuantum fiziğindeki ‘garipliklerin’ hep gizli bir takım değişkenlerden ötürü olduğunu ve bu değişkenlerin bulunmasıyla klasik fiziğin ilkelerinin kullanılmaya devam edilebileceğini savundu. Göreceliği bularak zaman ve mekânın mutlak olmadığını gösteren, Newtonian kâinat anlayışını yerle bir eden Einstein için bile kuantum fiziği, …

Devamını gör »
Darth Vader

Bilimkurgu Filmlerindeki Kötülük Timsali Karakterler #2

Bir önceki yazımızda, bilimkurgu filmlerinde yer alan ve adeta kötülüğün bedenleşmiş hali olan karakterlerden beş tanesini tanıtmıştık: C.A.Rotwang (Metropolis), Zalim Ming (Flash Gordon), Alex (Otomatik Portakal), Baron Vladimir Harkonnen (Dune) ve Magneto (X-Men). Bu yazımızda ise kötülük çıtamızı yükselterek, zirveye oynayan, kötünün kötüsü beş karaktere daha yer vereceğiz. Kötülerden kötü beğenmeye hazırsanız başlayalım. Ra (Stargate) 1994 yılında gösterime girdiğinde büyük …

Devamını gör »

Kuantum Devrimi #3: Devrim Devam Ediyor

O zamanki mevcut atom modelindeki sorunsalı hatırlayalım. Atomun pozitif ve negatif parçacıklardan oluştuğu kesindi (dikkat, henüz nötron ortada yok!), fakat bilinemeyen, bu parçacıkların atom içinde nasıl bir konumda olduklarıydı. Rutherford deneyleri, merkezde kütlece yoğun pozitif yüklü bir kitlenin olduğunu göstermişti, o halde elektronlar çeperlerdeydi. Ama bu durumda eğer hareketsiz duruyorlarsa elektriksel çekim nedeniyle merkeze düşmeleri gerekirdi. Yok, eğer bir yörüngede dönüyorlarsa, …

Devamını gör »

Kuantum Devrimi #2: Kuantum Devriminin Ayak Sesleri

Buraya kadar, kuantum bulguları öncesi fiziğin genel karakteristiğine ve bu fizik anlayışının getirdiği felsefî dünya görüşüne genel bir atıfta bulunduk. Özetlemek gerekirse: Herhangi bir sistemin çözümlenmesi, onun başlangıç şartlarının belirlenip daha sonra da bu başlangıç şartlarının sistemin matematiksel modelinde girdi olarak alınıp modelin matematiğini çözmekle mümkündü. Gerisi sadece bir hesap meselesiydi. (Peki, gerçekten öyle miydi? Bazı şeyleri temelden yanlış alıyor …

Devamını gör »

Kuantum Devrimi #1: Kuantum Öncesi

Yüzyılın başında atom altı seviyedeki yeni bulgular ve bu bulgulara uygun yaklaşımlar doğrultusunda şekillenen “kuantum fiziği”, dünyaya bakışımızı ve kâinat tasavvurumuzu kökten değiştirmesi yönüyle devrimsel nitelikte bir gelişmedir. Bu yazı dizisinde, Kuantum Devrimi’nin muhteşem serüvenine bir giriş yapacak; Planck, Einstein, Bohr, De Broglie, Heisenberg, Schrödinger gibi ‘devrimin çocukları’nı tanıyacak ve kuantum fiziğinin düşünce dünyamıza kazandırdığı bir takım ‘garip’ kavramları inceleyeceğiz. Kuantum’un …

Devamını gör »
Darth Vader

Bilimkurgu Filmlerindeki Kötülük Timsali Karakterler #1

Eğer filmlerde adeta kötülük yapmak için doğmuş karakterler yer almasaydı, şüphesiz ki çoğu filmi izlemek can sıkıcı olurdu. Başkahramanların bu kötü adamlarla –ve elbette kadınlarla- zorlu ve ölümcül mücadeleleri, onların zaaflarını ve güçlerini sınayarak gerçek potansiyellerini açığa çıkarmakta. Söz konusu bilimkurgu filmleri olduğundaysa işler biraz çetrefilleşiyor. Bu sefer kötülük, bazen bir uzaylı yaratığın bazen de bir robotun bedeninde vücut bulabiliyor, …

Devamını gör »

Edebiyatımızın İlk Ekolojik Distopyası: Köpekli Çocuklar Gecesi

Usta yazar Oya Baydar’ın Can Yayınları‘ndan çıkan romanı “Köpekli Çocuklar Gecesi”, edebiyatımızda kaleme alınan ilk “ekolojik distopya” olarak lanse edildi. Bu nitelemeyi aslında roman alanında doğru olarak kabul edebiliriz, çünkü ekolojik yıkım sonrası distopik bir atmosferi konu edinen öyküler, Türk edebiyatında daha önce de mevcuttu (Örneğin ilk aklıma gelen, sitemizde de incelemesi mevcut bulunan, 16 öyküden oluşan “İstanbul 2099” adlı …

Devamını gör »

Tüm Zamanların En Korkunç 10 Bilimkurgu Filmi

Birbirimize korku hikayeleri anlatmayı seviyoruz. En eski dönemlerde bir ateşin etrafında toplanıp, ötelerdeki karanlık ormanda yaşayan canavarlarla korkutuyorduk birbirimizi. Daha sonra zaman ilerledi, bilim ve teknoloji gelişirken hayatlarımızı da değiştirdi ama korku hikayeleri anlatmaya devam ettik, üstelik bu sefer sinema yoluyla daha da gerçekçi bir biçimde. Hayatlarımızla beraber canavarlar da değişmişti elbette. Artık hemen ötedeki karanlık ormanda değil, milyonlarca kilometre …

Devamını gör »