İki dirhem bir çekirdekti Çınar Bey. En son, küçük oğlunun düğününde giymişti üstündeki pahalı takım elbiseyi. Sabahtan uzun uzun saç sakal tıraşını olmuş, hoş kokular sürünmüştü. Yeniden evleniyor olsa ancak bu kadar şık olabilirdi. Hey gidi Çınar Bey, hey! Merhum eşin Nisa Hanım da Soğukkuyu Mezarlığı’ndan kalkıp seni böyle görebilseydi keşke… Kemer’de otonom metrodan heyecanla indi. Şapkasını taktı, bastonuna dayanarak …
Devamını gör »