orion mitoloji kapak

Astronomi ve Mitoloji #11: Orion Takımyıldızı

Milattan Sonra 2. yüzyılda yaşamış astronom Batlamyus tarafından listelenmiş 48 takımyıldızdan biri olan Orion, sadece gökyüzünde değil, mitolojide ve insanlığın ortak hafızasında da varlığını sürdürüyor

Geceleri gökyüzüne baktığınızda bir avcıyla karşı karşıya gelmeniz kuvvetle muhtemel. Bu cesur, atak, ölümsüz avcının adı Orion. Gezegenlere ve takımyıldızlara mitolojiden isimler verme geleneğine uygun olarak adını mitolojik bir kahramandan alan Orion takımyıldızı, Samanyolu Galaksisi’nin bir parçasıdır. Bu takımyıldızın en çarpıcı yanlarından biri ise Orion Kuşağı denen bölgede konumlanmış üç parlak yıldıza sahip olmasıdır. Yeryüzünden bakıldığında Alnitak, Alnilam ve Mintaka adlı bu yıldızlar gerçekten de bir erkek figürünün bel kısmında bir kuşak oluşturacak şekilde yan yana gelmiş gibi görünür. Erkek figürünün omuzlarında Betelgeuse ve Bellatrix yıldızları bulunur. Kuşağın altında yani erkeğin bacak kısmında ise Rigel ve Saiph yıldızları vardır.

Şimdi Orion takımyıldızının mitolojik öyküsüne göz atalım.

Sabırsız ve Öfkeli Bir Avcı

Denizlerin ve yer sarsıntıların kudretli tanrısı Poseidon’un oğlu olan Orion, iri yarı, ama çok yakışıklı bir avcıydı. Orion, Khios yani Sakız adasının kralı Oinopion’un kızı Merope’ye âşıktı. Kızı etkilemek için adayı vahşi hayvanlardan arındırıp cesurca işler yaptı. Ardından da kralla konuşup Merope’yle evlenmek istediğini söyledi. Kral kızını Orion’la evlendirmeyi kabul ettiyse de bahanelerle düğünü hep erteledi. Orion’un sabrı yoktu. Ne de olsa isteklerine hemen kavuşmak isteyen atak bir avcıydı. Bir gece sarhoş olup Merope’ye kötü sözler söyledi. Bazı anlatımlara göre ise kıza tecavüz etmeye yeltendi.

Orion’un kızına yaptığı saygısızlığa çok sinirlenen Kral Oinopion, aynı zamanda babası olan tanrı Dionysos’tan avcıyı cezalandırmasını istedi. Dionysos, Orion’a derin bir uyku gönderdi. Kral ise uyuduğu sırada Orion’un gözlerini kör etti.

Dünyası kararan, üstelik bir de Khios adasından kovulan Orion, umutsuzca yürürken önüne bir tapınak çıktı. Tapınaktaki rahipler hiç durmadan doğuya doğru giderse gözlerinin yeniden açılacağını söylediler. Denileni yapan Orion, Lemnos adasına vardığında güneşi gözlerinde hissetti ve gerçekten de görmeye başladı. Güneş onu kutsamış ve karanlıktan kurtarmıştı. Ancak Orion’un Kral Oinopion’a duyduğu öfke capcanlıydı. İntikamını almak için Khios’a döndüyse de kralı yerinde bulamadı.

Artemis’in Avcısı Olunca…

Orion sonunda Khios’tan ayrıldı ve Girit’e gidip doğanın ve yaban hayatının kadim tanrıçası Artemis’in avcısı oldu. Tanrıçanın görkeminden ve güzelliğinden etkilenen Orion, Artemis’e de tecavüz etmeye çalıştı. Öfkesi ölümlülerin öfkesinden katbekat şiddetli olan Artemis, tabii ki Orion’u affetmedi. Zehirli bir akrebe Orion’u sokturan tanrıça, memnuniyetinin ifadesi olarak akrebi gökyüzüne yerleştirdi.

İşte Akrep yani Scorpion takımyıldızı böyle oluştu. Ardından yaşamı boyunca sergilediği kahramanlıklarının anısına Orion da gökyüzüne yerleştirildi. Bu mitolojik öykünün diğer bir versiyonunda ise Orion’un tüm vahşi hayvanları avlayacağını söylediği için Artemis tarafından cezalandırıldığı anlatılır.

Şiddeti ve Öfkeyi Bastıramamak

Orion’a Analitik Psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung’un arketip ve kolektif bilinçdışı teorileri çerçevesinde baktığımızda insan doğasına dair derin bir okuma yapma imkânı buluruz. Orion güçlü, cesur, korkusuzdur, ama düşünsel ve sezgisel yanını bir türlü geliştiremez. Onu ilk başta Khios kralının hizmetinde görür ve “kahramanın sonsuz yolculuğuna” çıktığını anlarız. Zira mitolojik anlatılarda kral arketipi, kahramanı emirleriyle ve kararlarıyla yönlendirmesinden dolayı Carl Gustav Jung’un Self dediği Kendilik’e tekabül eder. Self psişenin yani kişinin ruhsal bütünlüğünün merkezinde durur ve kahramana gelişim ve dönüşüm yolculuğunda rehberlik eder. Ancak Orion kralın yani Self’in dediklerini dinlemez ve sabırlı olmayı öğrenemez.

Orion’un önce prensese sonra da Artemis’e tecavüze yeltenmesi ise sezgileri ve duyguları temsil eden dişil yanıyla bütünleşemediğini, içindeki şiddeti ve öfkeyi bastıramadığını gösterir. Carl Gustav Jung der ki “Her kadının içinde bir erkek, her erkeğin içinde de bir kadın vardır.” Kişi içindeki tüm unsurları tanımalı ve kendinde bütünlemelidir. Orion bunu yapamaz ve cezalandırılır.

Dumuzi’den Osiris’e

Her ne kadar adını Yunan mitolojisindeki Orion’dan almış olsa da başka halkların mitolojilerinde de Orion takımyıldızını simgeleyen mitolojik arketipler vardır. Sümerlerin çoban tanrısı Dumuzi, Mezopotamya mitolojisinde Orion’u temsil eder. Baktığımızda Dumuzi’nin de aynı Orion gibi dişil yanına doğru yaklaşamadığını ve bu yüzden cezalandırıldığını görürüz. Sami halklarının Tammuz dediği Dumuzi, Tanrıça İnanna’nın (İştar) kocasıdır. İnanna yeraltına iner ve geri dönmez. Dumuzi ise karısının yeraltında, ölüler arasında kalmasına aldırmadan eğlenmeye devam eder. Bilgelik tanrısı Enki’nin (Ea) yardımıyla yeryüzüne çıkan İnanna, kocasını kendisinin yerine yeraltına göndererek cezalandırır. Ancak daha sonra Dumuzi’nin yılın yarısını yeraltında, diğer yarısını ise yeryüzünde geçirmesine izin verilir.

Orion’un Mısır mitolojisindeki karşılığı ise Osiris’tir. İlk başta bir bereket tanrısı olan Osiris, kötü kardeşi Seth tarafından parçalanır. Her ne kadar karısı tanrıça İsis, Osiris’in parçalarını bir araya getirse de tanrının erkeklik organı kaybolmuştur.

Osiris de yaşadığı deneyimlerden sonra yeraltına inmeye karar verir ve ölülerin rehberi, yeraltının hâkimi olur.

Türk Mitolojisinde Oğuz Kaan

Türk mitolojisinde ise Oğuz Kaan, Orion arketipinin karşılığı olarak görülür. Aslına bakılacak olursa Oğuz Kaan Destanı, tam bir kahramanın yolculuğu öyküsüdür. Kişinin bireyleşme sürecini ve kendi içine yaptığı yolculuğu sembolik bir dille anlatır.

Oğuz Kaan çok güçlü ve hayvan gibi tüylü bir bebek olarak doğar. Büyüdüğünde yakındaki ormanda yaşayıp insanlara zarar veren canavarı öldürmeye gider. Canavarı hem bileğinin gücüyle hem de zekasıyla alt eder. Derken peş peşe yaptığı evliliklerden altı çocuğu olur.

Sefere çıktığında çadırının orta yerine gökten ışıklar arasında bir kurt iner. Kurt seferlerde ordunun en önünde gidip Oğuz Kaan’a ve Türklere yol gösterir. Bu kurt aslında Gök Tanrı’nın ta kendisidir. Kurt gömleğine girip Oğuz Kaan’a ve halkına rehberlik etmiştir.

Sonuç olarak kimi bireyleşme sürecini tamamlamış kimi de tamamlayamamış kahramanların gökyüzündeki temsili olan Orion, Milattan Sonra 2. Yüzyılda yaşamış astronom Batlamyus tarafından listelenen 48 takımyıldızdan biridir. Mitolojinin gösterdiği gibi sadece gökyüzünde değil, insanlığın ortak hafızasında da varlığını sürdürmektedir.

Özlem Ertan

Ankara’da doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları memleketi İzmir’de geçti. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünden bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu. Diyarbakır Kavuşan Höyük, İzmir Ulucak Höyük ve Van Ayanis Urartu Kalesi kazılarında çalıştı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Turist Rehberliği yüksek lisansı yaptı.Medusa mitini arkeolojik, psikomitolojik yönleriyle ve sanattaki yansımalarıyla irdelediği ‘Medusa Bize Ne Mesaj Veriyor’ kitabı 2025’in haziran ayında; Anadolulu tanrıça Hekate’yi tüm yönleriyle anlattığı kitabı ‘Hekate Bize Ne Mesaj Veriyor’ 2023’ün haziran ayında; Hitit döneminde geçen fantastik roman serisi ‘Bir Hitit Masalı’nın ilk kitabı ‘Kanatlı Güneş’ ise 2024’ün ocak ayında Destek Yayınları’ndan çıktı. ‘Âşık Kadınlar Denizhanesi’, ‘Benim Güzel Ölülerim’ ve ‘Dolunay Ayini’ adlarında yayımlanmış üç romanı daha bulunan yazar, pek çok antolojide öyküleriyle yer aldı.YouTube’da antik uygarlıklar, mitoloji ve psikomitoloji ile ilgili pek çok videosu bulunan yazar, Instagram sayfasında da düzenli olarak içerik üretiyor. Ayrıca farklı etkinliklerde konuşmacı olarak yer alıyor ve Hitit masalları anlatıyor.

İlginizi Çekebilir

mitoloji uranus

Astronomi ve Mitoloji #8: Uranüs

Astronom William Herschell’in 1781’de keşfettiği Uranüs, mitolojik zamanlarda bilinmiyordu. Gezegene Uranüs adını Alman gök bilimci …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir