Etiket Arşivleri: Postmodernizm

İnteraktif Bir Dünyada Yaşamaya Hazır mıyız?

İnsan tarih boyunca üretimde bulunmuştur. Demiri ehlileştirerek silahlar, toplar dökerek fetihler yapmıştır. Bitkileri çözümlemiş, yaralarına merhem etmiştir. Gökyüzüne bakarak evrende yerini aramış, doğaya bakarak dünyada kendini tanımlamaya çalışmıştır. Yalnızlığını gelişen hayal gücüyle kuşatmış ve ortaya imgeler, ideler çıkarmıştır. Somutun sıradanlığı karşısında cazibeli hayaller inşa etmiştir. Görüldüğü üzere üretiminin odağında hep değişen şartlara uyumlu olarak kendini tanımlama ihtiyacı vardır. Çünkü, insanın …

Devamını gör »

Philip K. Dick’in Yıllara Meydan Okuyan Önemi

Ufuk açıcı kültür teorisyeni Fredric Jameson, bilimkurgunun uçuk ve boş bir eğlenceden daha fazlası olduğunu savunur. Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter’ın geçmişteki kutsal fantezileri yansıttığına benzer bir şekilde bilimkurgu da gelecekle ilgili duyduğumuz endişeleri ve umutları yansıtır. Bu yansıma özellikle gelecekle ilişkimizin çarpıcı bir biçimde değiştiği post-modern kültür içerisinde önemlidir. Geçmiş medeniyetler için zaman döngüseldir. Gelecek ise tek tek insanlar …

Devamını gör »

Retrofütürizmin Aynalı Dolabı: Vaporwave

Gün batımı sonsuzluğa sarkıyor. Ciklet pembesi, gülkurusu, turkuaz ve tropikal yeşillikler ile dolu her yan. Uçsuz bucaksız bir okyanus kıvranıyor. Issız adalar distopik bir yalnızlık içinde, adalarda palmiyeler, terkedilmiş alışveriş merkezleri var. Suyun sathında nostaljinin hüzünlü ışığı mücessem bir his ve orada dans ediyor yunuslar. Gökyüzünde Roma büstleri, kasetler, VHSler, Windows 95, simetri, anime kültürü ve yirminci yüzyılın son çeyreğinden …

Devamını gör »
kitabın sonu

Kitabın Sonu

Ya da bir laboratuvar faresine dönüşme korkusu üzerine En büyük korkularımdan biri, bir gün kitapların tedavülden kalkması, obsolete olması… Mesele kitabın az okunması değil, bir şekilde okunacaktır. Bazı bilgiler ancak okumakla verimli bir şekilde edinilebilir ve bu hiç değişmeyecek. Beyne direkt bilgi aktarmak bile bunun yerini alamaz. En azından okuma zevki diye bir şey kalacak geriye, belki bir çeşit antikalık …

Devamını gör »
giger

Karanlık Ruhlu Bir Deha: H. R. Giger

Hans Rudolf Giger, 1940 yılı Şubat ayında İsviçre’de küçük bir şehir olan Chur’da, sıradan orta sınıf bir ailede doğdu. Giger henüz çok küçükken eczacı olan babası terfi ödülü olarak bir eczacılık firmasından insan kafatası aldı. Bu ödül, genç Hansruedi’yi derinden büyülemişti. O günden sonra, Hansruedi’de karanlık ve ilginç şeylere karşı bir ilgi oluşmaya başladı. Salvador Dali’nin ve Jean Cocteau’nun eserlerinin yer aldığı kartpostal …

Devamını gör »

Evrime ve Evrenin Oluşumuna Dair: Kozmokomik Öyküler

“Ben hala iskelete bakıyordum, babaya, kardeşe, benimle aynı olana, hatta kendi kendime; etleri soyulmuş kemiklerime, kayaya gömülmüş çizgilerime, varolmuş olduğumuz ve artık olamadığımız o her şeye, hükümranlığımıza, suçlarımıza, mahvoluşumuza bakıyordum.” Italo Calvino, 1923 Küba doğumlu İtalyan gazeteci, roman, kısa öykü ve deneme yazarı. Ziraat fakültesinde eğitim görmekteyken anti-faşist yazarların eserlerini okurken aynı zamanda Max Planck, Heisenberg ve Einstein’ın fizik çalışmalarına …

Devamını gör »

Düş Gücü İle Alternatif Bir Dünya Yaratan Film: Brazil

Terry Gilliam‘ın Brazil filmine nedense George Orwell‘in 1984‘ünün kara mizah yorumu olarak bakıla gelmiştir. Brazil’in çekimlerinin 1984 yılında yapılmasının bu yorumlardaki etkisi ise meçhul. Brazil filmini sadece bir romanla özdeşleştirmek, ufkunu daraltmak anlamına geliyor. Çünkü Brazil 20. yüzyılın tüm modernist, öncü sanat anlayışlarına saygı gösterisi sunan ve aynı zamanda özgün ve yaratıcı bir sinema dili yaratmayı da başaran bir başyapıt. G. Orwell’ in 1984 romanı …

Devamını gör »