Etiket Arşivleri: Kısa Öykü

psikopatlar cagi oyku

Psikopatlar Çağı | Murat K. Beşiroğlu (Kısa Öykü)

Timur önündeki çorbayı iştahla, ibadet edercesine içtikten sonra kaşığını masaya bırakarak arkasına yaslandı. Ardından, “Bu işte bir yanlışlık var,” dedi. “Sabah sabah kelle paça çorbası içmeyi kastediyorsun, değil mi,” dedi Ömer. “Pırıl pırıl soğuk bir Nisan günüydü, saatler 13’ü vuruyordu,” dedi Timur. 1984 romanına gönderme yaparak sabahın çoktan geride kaldığını hatırlatmıştı. “Büyük birader Alp Ergun şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle …

Devamını gör »
bir adim geri oyku

Bir Adım Geri | Sa Bahattin (Kısa Öykü)

Buraya nasıl geldiğini anlamadım. Burada olması imkânsızdı. Ya da ben öyle düşünüyordum. Gecenin karanlığında, kımıldayan mikroorganizmaları dahi fark edebilecek kameralardan kaçabilmiş; evimin özel güvenliklerini alt ederek karşıma çıkabilmişti. Aslında buna çok şaşırmamalıydım. Sonuçta o, bana ulaşmanın bir yolunu her zaman bulurdu. Karşımda nefes nefese belirmiş, üzerindeki garip kamuflaj kostümünü çıkarırken sıradan bir öğleden sonra kahvesine uğramışçasına telaşsız, sevecen bir tavırla …

Devamını gör »
terra firma aysegul yalvac

Terra Firma | Ayşegül Yalvaç (Kısa Öykü)

Bir zamanlar Dünya’mızı “Mavi Yeşil Gezegen” ismiyle anardık. Çocukluğumda, 2040’lı yıllarda, gezegenimiz sahiden mavi ve yeşildi. Gerçi iklim değişikliği ve su sorunları, o günlerde bile gözle görülür bir durumdaydı. Ancak umut da vardı. Yeşil yaşam alışkanlıkları, insanlığı sürüklenmekte olduğu felaketten kurtarabilirdi. Ama bunu anlamakta geç kaldığımız yetmiyormuş gibi, bir de gezegeni yaygara koparmak suretiyle kurtarmaya çalıştık. Son zamanlarda, 2070’li yıllarda, …

Devamını gör »
balli baba ayse bozkurt oyku

Ballı Baba | Ayşe Bozkurt (Kısa Öykü)

Ballı Baba, 2095 yılında değişen iklim şartlarına rağmen bahçesinde yetiştirdiği arılarıyla birlikte sakin bir hayat sürüyordu. Yaşıtlarına göre oldukça genç görünüyor, bunu doğal polenler ile yaptığı karışımlara bağlıyordu. Toplumun çoğunun tükettiği yapay et ve o jelatin görünümlü haplara da meydan okuyordu ayrıca. Bahçesinde ürettiği bal karışımları o kadar özel ve lezzetliydi ki ülkenin dört bir yanından gelenler kapısında uzun kuyruklar …

Devamını gör »
donuklari beklerken

Donukları Beklerken | Sinan ‘C’ Güldal (Kısa Öykü)

Bu acâib vakıa, bu herc-ü merc nasıl başladı bilmiyorum. İlk evvel hatırama düşen şey Çanakkale’de, bir avuç toprağın üstünde, üç arşın ileri beş arşın geri harbediyor idik. Hararetliydi bu harp. Ondan evvel, yani bu uzun sergüzeşt-i vakit zuhur etmeden evvel, Mekteb-i Sultani’de, son sınıfta talebeyidim. Gözüm Hendese-i Mülkiye Mektebi’ndeydi. Mühendis olmak niyetinde idim, hendese, cebir ve dahi kimya ilimlerinde de …

Devamını gör »
iki yazit oyku

İki Yazıt | Cüneyt Gültakın (Kısa Öykü)

İki genç el ele tutuşmuş ünlü Dünya Birliği Alanı’nda yürüyordu. Büyük parkın tam ortasına gelince biraz dinlenmek istediler. Dev gibi duran iki dikili taştan birinin gölgesinde oturdular. Dünya insanlık tarihinin dönüm noktasının yazıyla anlatıldığı geleneksel anıtların dibindeydiler. Özellikle ağaçsız bırakılan bir alanı geçerken güneşin etkisinde kalmışlar, kendilerini bu anıtların gölgesine atmışlardı. Bilimyurdunu yeni bitirmişler, yaşamlarını birleştirme kararı bile almışlardı. Yüksek …

Devamını gör »
zamanin rengi

Zamanın Rengi: Sinestezi | Varlık Ergen (Kısa Öykü)

Dünya benim için âdeta bir girdap gibiydi. Renk renk genişleyen bir sessizlikti. Her sabah uyandığımda, pencere perdesinin arasından sızan ışık sadece bir günün başlangıcını değil, yeni bir çağın doğuşunu getiriyordu bana. Diğerleri için “perşembe” diye tanımlanan şey, benim için yüz yıl süren bir kaosa denk düşüyordu. Bir bakışımla geçen haftayı hatırlayabilirdim ki rengi hâlâ yeşildi, biraz da toprak kokardı; çünkü …

Devamını gör »
yagmurda kaybolanlar

Yağmurda Kaybolanlar | Alper Kaan Selçukoğlu (Kısa Öykü)

Yine havaya bulut çöktü, yağmur yağacak, herkes eve kapanacaktı. Yağmur başladığında herkes eve girerdi. Damlalar yere düştüğünde kızgın tavaya değmişçesine bir “tısss” sesi çıkarırdı. Sarıyer’de deniz hâlâ vardı, ama suyun içindekiler çoktan değişmişti. Ufuktan gelen martı çığlıkları yükselirken, çocuklar sahilden kulübelerine doğru koşuyorlardı. Yağmurdan önceki son kuru dakikalar… Küçük kız kardeşinin elini tutan çocuk, hızla kulübeye yöneldi. Kapı hızlıca açıldı, …

Devamını gör »
arsiv oyku

Arşiv | Ozan Oğrak (Kısa Öykü)

Ekranın sağ altında duran saate baktığında çıkışına yalnızca beş dakika kaldığını gördü. Belini düzeltmeyi sürekli ertelemesinden ötürü kamburu çıkmıştı, rahatlamak için ellerini arkaya doğru uzatarak gerinmeye başladığında sırtından gelen çatırdama sesiyle iyi bir şey yaptığını düşünürken fazla gerindiği için sağ bacağına kramp girdi. Bir refleksle doğrulup bacağını tutmak istediğinde sandalyesi kayınca kıçının üstüne düştü ve sızlanmaya başladığı esnada arşiv kapısının …

Devamını gör »
bozkir ray bradbury oyku

Bozkır | Ray Bradbury (Kısa Öykü)

“Keşke bi’ çocuk odasına baksan, George.” “Niye, bir sorun mu var?” “Bilmiyorum.” “E, öyleyse?” “Sadece bakmanı istiyorum, o kadar… ya da bir psikolog çağır, o baksın.” “Bir psikolog çocuk odasıyla ne yapabilir ki?” “Ne yapabilir sen de gayet iyi biliyorsun.” Eşi mutfağın ortasında durdu ve evdeki dört kişi için yemek hazırlamakla meşgul olan ocağın uğultusunu dinledi. “Artık çocuk odası eskisi …

Devamını gör »