Bilgisayar oyunları, biz bilimkurguseverlerin göz atmaktan çekinmediği bir mecra. Bunda pek çok popüler oyunun bilimkurgu türünde olması da bir etken elbette. Mass Effect, Bioshock, Halo, Half-Life ve milli gurur Crysis gibi serileri ya oynamış, ya izlemiş ya da en azından duymuşuzdur. Ayrıca video oyunları, teknolojiyle eğlence sektörünün birleşimine en güzel örnek olması sebebiyle bilimkurgu yapımlarında sık sık kendine yer buluyor. Bilimkurgu klasiği Tron ve popüler devam filmi buna güzel örnekler. The Matrix Resurrections’ta bilgisayar oyunları serinin bir alegorisi olarak kullanıldı. Yine yakın zaman önce yayımlanan ve oldukça beğenilen The Peripheral dizisinin öyküsü de video oyunlarıyla başlıyordu. Edebiyat dünyasında ise çok sevilen bilimkurgu yazarı Neal Stephenson, eserlerinde sık sık bilgisayar oyunlarına yer veriyor.
Video oyunları alt kültürünün son on yıldaki dehşet verici artışı, bu sektörün büyük paraların döndüğü devasa bir ekosistem hâline gelmesini sağladı. Bunun sonucu olarak da büyük şirketlerin yaptığı büyük oyunlar, sinema tabiriyle gittikçe daha blockbuster hâle geldi. Çoğu oyuncuya göre bu, bilgisayar oyunlarının içinin boşaltılmasına ve eski samimiyetini kaybetmesine sebep oldu. Bu yüzden oyuncular da yavaş yavaş bağımsız oyunlara yöneldi. Bağımsız oyunlar, küçük ekipler tarafından cüzi bütçelerle geliştirilmiş yapımlardır. Bu küçük ekipler, sektörün devasa şirketlerine göre risk alabilir, yenilikçi oynayış mekanikleri deneyebilir, farklı hikâyeler anlatabilir. Zaten bağımsız oyun geliştiricilerinin çoğu amatör kökenlidir.
Bağımsız oyun sektörü günümüzde altın çağını yaşıyor. Steam gibi platformların popülerlik kazanması sayesinde, ürettiğiniz oyunlar bir anda bütün dünyada erişilebilir oluyor. Ancak amatör oyun geliştiricilerinin bir araya gelip bağımsız oyunlar üretmesi aslında yeni bir şey değil. Bilgisayarların genele yayılmasından itibaren yazılım inekleri oyun geliştirmeyle ilgilendi ve kendi alt kültürlerini oluşturdu. Game jam denilen oyun geliştirme etkinlikleri, doksanlardan beri bu alanın meraklıları arasında oldukça popüler.
Game jam aslında bir tür hackathon, yani katılımcıların ekipler oluşturarak bir veya iki günlük sürede tam bir proje oluşturmaya çalıştıkları bir etkinlik. Hackathonlarda katılımcılar, az uyuyarak ve projelerini tamamlamaya çalışarak kendilerini sınar. Sevdiğiniz alanda çalışıyorsanız epey keyiflidir. Game jam’lerde tamamlanmaya çalışılan proje, tahmin edebileceğiniz üzere bir video oyunudur. Bu işi seven, hobi veya profesyonel olarak yapan insanları bir araya getirmesi itibariyle son derece eğlenceli geçer.
Günümüzde Game jam’lere yalnızca yazılımcıların değil, ekip içinde resim, müzik gibi sanat dallarındaki becerilerini sergilemek isteyenlerin, 2D/3D görsel tasarım, çizim, ses tasarım yapanların, edebiyat yeteneğine güvenen, oyun hikâyesi, senaryo yazabileceğini düşünenlerin, hatta sadece oyun sevgisi, bilgisi, yaratıcılığı ve fikirleriyle katkıda bulunacakların da dâhil olması teşvik ediliyor. Klasik game jamlerde etkinlik süresi (çoğunlukla 24, 36 veya 48 saat) boyunca alandan ayrılmamanız beklenir. Çok uykunuz geldiğinde, bulabildiğiniz bir köşede kıvrılıp uyursunuz. Genelde etkinlik alanına rahat koltuklar veya minderler konur, ama kafasını masaya dayayıp sandalyesinde uyuyan da çok olmuştur. Pandemiyle birlikte online game jamler de popülerlik kazandı. Bu etkinliklerde Discord gibi bir online platform kullanılıyor.
Çoğu jam’in sonunda ekipler, hazırladıkları sunumlarla oyunlarını tanıtır. Oyunlar bir jüri tarafından veya katılımcıların oylarıyla değerlendirilerek kazananlar belirlenebilir. Ancak bazı jam’lerde yarışma formatı yoktur. Bu etkinliklerde amaç, insanların bir araya gelerek sevdikleri alanda bir şeyler üretmesi ve bunu diğerlerine tanıtmasıdır. Günümüzde en popüler jam olan Global Game Jam, bu yıl 30 Ocak – 5 Şubat tarihleri arasında düzenleniyor. Yılın teması, yine çok güzel bir animasyon ve kolajla, “Roots” yani kökler olarak duyuruldu.
Global Game Jam, uzun zamandır her yıl düzenlenen bir jam. Bu jam’de ekipler sık sık birbirleriyle yardımlaşıyor, diğer ekiplerin geliştirdikleri oyuna katkıda bulunuyor. Zaten bir süre önce yarışma formatı tamamen kaldırıldı ve insanları birbirine karşı değil, hep birlikte çalışmaya teşvik eden bir etkinlik hâline geldi. İsteyen tüm kişi ve kurumlar kendi hublar’ını düzenleyerek bu etkinliği şehirlerinde yüz yüze, online veya hibrit olarak organize edebiliyor. Etkinlik 48 saat olarak düzenleniyor. Eskiden bütün dünyada aynı anda başlayıp biterdi, ancak pandemiden beri hublar etkinlik tarihlerinde istedikleri 48 saati seçebiliyor. Hublar, konuşmacılar getirip workshoplar düzenleyerek etkinliği renklendirebiliyor.
Takımların, birbirini tanımayan insanlar tarafından etkinlik alanında kurulmasını teşvik eden Global Game Jam’de bir yarışma veya ödül yok, ancak sponsorlar oyunları inceleyip duyurdukları mini yarışmalarla küçük ödüller dağıtabiliyor. GGJ’de kurulan ekiplere sponsorlar tarafından yatırım yapılabiliyor, iş imkanı sağlanabiliyor. Örneğin bir zamanlar Türkiye’yi kasıp kavuran mobil oyun Kafa Topu’nu yapan ekip bir GGJ’de kurulmuş ve yatırımcı bulmuştu. Eğer GGJ’ye katılmak istiyorsanız, Galatasaray Üniversitesi IEEE Kulübü tarafından İBB Veri Laboratuvarı’nda düzenlenen etkinliğe buradan başvurabilirsiniz. Eğer 18 yaşından küçükseniz üzülmeyin. Bu yıl ilk kez düzenlenen GGJ Next etkinliği, gençlere GGJ deneyimini yaşama fırsatı sunuyor. Ülkemizde GGJ Next, Türkiye’nin ilk bağımsız FRC robotik takımı Cymurghs tarafından online olarak düzenleniyor. Buradan başvurabilirsiniz: