Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre çocuğun okul başarısı evdeki kitap sayısıyla doğru orantılı olarak artıyor; yani bir evde ne kadar çok kitap varsa, çocuğun başarılı olma eğilimi o derece yüksek oluyor. Bulunan bu sonuç, çocuğun ailesinin kitap okuyup okumamasıyla ve sosyo-ekonomik düzeyiyle bağlantılı değil. Yani siz okumasanız bile evinizde bir kitaplık kurarsanız, eskiye kıyasla çocuğun entelektüel düzeyinin uzun vadede yükseldiğini görmeniz muhtemel. Bunu, geleceğe bir yatırım olarak düşünün. Anne babası –söz gelişi– doktor olan ama evinde hiç kitap bulundurmayan bir ailenin çocuğu okulda başarısız olabilirken, evinde iki yüz kitap bulunduran bir işçi ailesinin çocuğu başarılı olabilmektedir. Bu iki çocuğun zeka seviyesinin aynı olduğunu farz edersek, evinde daha çok kitap bulunduran ailenin çocuğunun avantajlı olacağını söyleyebiliriz.
O halde ilk yapmamız gereken, evimizde bir kitaplık oluşturmak. Peki, bunu nasıl yapacağız? Tabii ki işe bir kitaplık satın almakla başlamalısınız. Evinizin görünen bir köşesine, hatta antre ya da mutfağa, balkona ya da oturma odasına bu kitaplığı kurun. Kitap sayısı da yüzden fazla olmalı. İdeal kitaplık dört yüz civarında kitaptan oluşuyor. Eve kurduğunuz bu kitaplık çocuğun merakını cezbedecektir. Başlangıçta onlara ilgi göstermez gibi görünse de, eninde sonunda canı sıkılacak, yapacak bir iş bulamayınca da kitaplara yönelecektir. Bir kitabın adı ya da kapağı ilgisini çekecektir. Belki yağmurlu bir gün dışarı çıkmak istemeyecek, evde kalacaktır; ya da internet kesilecek, izleyecek iyi bir film bulamayacak, playstation o gün sarmayacak… İşte bu, çocuğun kitaplara yönelmesi için bir fırsattır. Ama evde kitap bulunmazsa, çocuk kitap yerine başka bir şeye yönelir. O halde evde kitap bulundurmalı…
Günümüzde çocukların alternatifi çoktur. Yine de bir gün kitaplığa yöneleceğinden emin olabilirsiniz. “Bu kitapların içinde ne yazıyor acaba?” diye soracaktır kendi kendine. Çocuklar meraklı yaratıklardır. Kitaplık onları kendine çekecektir. Ve bir kez kitapları eline almaya başladığında, gerisi kendiliğinden gelir. Okumayı sevmek, okuma alışkanlığı edinmek, çocuğun kendi başına araştırma yapmasının ve bilgiyi arama yetisinin temelini oluşturur. Bu konuda çocuklara rahatlıkla güvenebilirsiniz. Çünkü kitapların çocukların merakını cezbetmemesi imkansızdır.
Şimdi bir hesap yapalım ve iki yüz kitaptan oluşan bir kitaplığın maliyetini hesaplayalım… Bir kitabın ortalama 20 TL olduğunu farz ederek, 200 kitabın bize maliyeti 4000 TL olur. Buna 200 TL kitaplık masrafını da eklersek, demek ki 4200 TL’ye evimizde bir kitaplık kurabiliriz. Tabii bu 200 kitabı bir anda almayacağız. Her ay iki kitap alarak kitaplığımızı kurabiliriz. En güzeli, çocuk doğmadan önce kitap almaya başlamaktır. Böylece çocuğumuz 3-4 yaşına gelinceye kadar kitaplığımız hazır olur.
Peki hangi kitapları seçeceğiz? Araştırma, türün önemli olmadığını söylüyor, önemli olan evde kitap bulunması. Yine de benim bu konuda bazı tavsiyelerim olacak. Birincisi, gelip geçici türden popüler kitaplardan uzak durmanız. Örneğin politikacılar hakkında gazeteciler tarafından yazılmış bir kitap güncel olduğu için ilginizi çekebilir, ama 4-5 sene sonra bu kitabın güncelliği kalmayacaktır. İlk anda uzak durmamız gereken kitap türleri şunlar olabilir:
- Astroloji, kuantum başarı, kişisel gelişim türü kitaplar (bunlar bildiğiniz çöptür, çocukları bunlardan uzak tutalım…)
- Yemek kitapları (bunlar pek çok çocuğa hitap etmez, ama yine de kitaplığınıza koymanızda sakınca yok.)
- Zayıflama, güzellik, moda kitapları. (İkinci madde bunlar için de geçerli.)
- Gazeteciler tarafından yazılan güncel kitaplar.
- Popüler olmuş gelip geçici yazarların romanları.
Bu kitapları almayın demiyorum, alın! Ama kendiniz için alın. Çocuğunuzun geleceğine yatırım olarak pek değerleri olduğu söylenemez.
Peki hangi kitapları almalı? Benim tavsiyelerim şunlar:
- Klasik romanlar,
- Biyografiler,
- Popüler bilim kitapları,
- Çok ayrıntıya inmeyen tarih kitapları,
- Bilimkurgu ve macera kitapları,
- Klasik çocuk eserleri,
- Kolay okunan eserler.
- Bilimsel eserler. Fizik, kimya, matematik kitapları. Bu tür kitapları çocuğunuz anlamasa bile, içindeki grafiklere, resimlere, formüllere bakarak bütün bunların ne anlama geldiğine dair bir merak duygusu geliştirebilir. Bu da çocuğun derslere daha pozitif yaklaşmasına neden olacaktır.
Çocukları hafife almayın. Birçok çocuk orta okulda Dostoyevski’yi okuyacak seviyeye ulaşabiliyor.
Kitap seçerken nelere dikkat edilmeli?
- Baskı sayısı; unutmayalım ki iyi kitaplar genellikle en az iki üç baskı yapar,
- Yayınevi; Bilinen ve büyük yayın evleri tercih edilmeli: İletişim, Can vs.)
- Çevirisi iyi olmalı, kaliteli çevirmenler tercih edilmeli,
- Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısı ve içindeki önsöz mutlak okunmalı, ayrıca kitabın sayfaları rastgele çevrilerek içindeki bazı bölümlere göz atılmalı,
- Kitap hakkında İnternet’ten araştırma yapılmalı,
- Kitabın baskısı, kağıt kalitesi, kapağı da dikkate alınmalı. Çocuklar koleksiyon yapmayı severler. Onlara güzel ciltli, güzel kapaklı kitaplar alırsanız, bir süre sonra koleksiyonculuk güdülerinin harekete geçtiğini göreceksiniz.
Büyük yayın evleri bastıkları kitapları iyi seçerler. Baskı kaliteleri yüksektir ve çevirmenleri de genellikle iyidir. Bu durumda büyük yayın evlerinden şaşmamakta fayda var.
Şimdi bazı arkadaşların kafasına şu 4200 TL meselesi takılmış olabilir diye bu konuya yeniden dönmek istiyorum. 4200 TL, eğitim için çok küçük bir miktardır. Eğer çocukların eğitimi için ne kadar para harcadığınızı düşünürseniz, beni haklı bulacaksınız. Çocukları kurslara ve özel okullara yazdırıyor ve yıllarca haraç gibi taksit ödüyoruz. Tam fiyatı bilmiyorum ama bugün bir özel okulun yıllık ücretinin 20.000 TL’den az olduğunu sanmıyorum. Üstelik özel okullara ve kurslara döktüğünüz paranın çoğu emekçi öğretmenlere değil, patrona gidiyor. Özel okullarda kural, kazancın üçte birinin patrona, üçte birinin masraflara ve kalanın da öğretmenlere gitmesidir. Öğretmenlere ayrılan paranın bundan bile az olma ihtimali vardır.
Geçenlerde çocuğunu özel okula gönderen bir veliye “Neden özel okulu tercih ettiniz?” diye sordum. Yanıtı ilginçti: “Birçok imkanları var, ama asıl önemlisi İngilizce öğretiyorlar…” Anlattığına göre, çocuğunu gönderdiği okulda birinci sınıftan itibaren İngilizce öğretiyorlarmış. Adam, bunu tartışma götürmez bir avantaj olarak görüyordu. Maalesef hiç de öyle değil. Bu veliye özel okul ücretinin ne olduğunu sordum, “Yılda 38.000 TL,” dedi. İnanamadım. Yılda 38.000 TL’yi sırf çocuk İngilizce öğrensin diye vermek bana biraz tuhaf geldi. İngilizce öğrenmesini istediğiniz çocuğunuzu bir yaz İngiltere’ye gönderin, zaten öğrenecektir. Üstelik bunun için 15 bin TL civarında bir masraf yapmanız yeterli olur. İngiltere’yi pahalı buluyorsanız başka seçenekleriniz de var: Cebelitarık, Malta gibi ülkeler, hatta ABD’ye bile gönderseniz, yine özel okuldan ucuza gelir. Üstelik böylece çocuğun birinci elden İngilizce öğrenmesini sağlarsınız.
Aslında buna da gerek yoktur. Bir arkadaşım, üniversiteyi bitirmiş, yurt dışına gidecekti. Bunun için İngilizce öğrenmesi gerekiyordu. Altı ay çalışarak kendi başına öğrendi ve bunun için sadece elindeki kitaplar yeterli oldu. İngilizce basit bir dildir ve herkes öğrenebilir. Bunun için özel okullara ve kurslara para dökmenize gerek yoktur. Kaldı ki Türkiye’de akıcı bir şekilde İngilizce konuşmayı okulda öğrenmiş pek az kişi vardır.
Önemli olan çocuklarınıza okuma ve kendi kendine öğrnenip araştırma yapma alışkanlığı kazandırmanızdır. Bunu da evinize kitaplık kurarak başarabilirsiniz.
Okumayı seven bir çocuk genellikle okulda da başarılı olur. Çünkü pek fazla yardım almadan, kendi kendine öğrenebilir.
Kısaca, çocuğunuza yapacağınız en büyük yatırım evde bir kitaplık kurmak olacaktır.