Etiket Arşivleri: Distopya

korler ulkesi

Körler Ülkesi’nde Tek Gözlü İnsan Kral Olur (Mu?)

Ekvator’daki Andlar’ın vahşi çorak topraklarında, Chimborazo’dan beş yüz küsur, kar kaplı Cotopaxi’dense yüz elli kilometre ötede gizemli bir vadi uzanır. İnsanların dünyasından elini eteğini çekmiş Körler Ülkesi’dir burası.   Denizlerde seyahat etmiş, dünyayı görmüş, kıvrak zekâlı ve atik bir dağcı olan Nunez, bir grup İngiliz’e kılavuzluk ettiği tırmanış sırasında bir kaza geçirir ve kendisini adı efsanelere konu olmuş bir yerde, …

Devamını gör »

Kıstırılmışlığın Anlatısı: THX 1138

“Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, bilgisizlikse kuvvettir.” – George Orwell / 1984 Yasama, yürütme, yargı fonksiyonlarının belirli bir zümrenin (tek bir partinin) elinde bulunduğu, baskı unsurunun yoğunca kullanıldığı rejim biçimine totaliter rejim denir. Totaliter rejimin özü devletin kendini oluşturan bireylerin varoluş alanını belirleme yetkisinde yatar. Sanattan bilime, dinden kültüre kadar her şey devletin isteği doğrultusunda şekillenir; bireyin her türlü davranışı inceleme …

Devamını gör »
ütopya ve distopya

Ütopyalar Neden Distopyadır?

1974 yapımı John Boorman’ın yönettiği, en iyi James Bond olduğu kabul edilen Sean Connery’nin ilginç kıyafetiyle, bir barbarı oynadığı bir film var: Zardoz. Değeri pek bilinmemiş kitsch bir filmdir “Taş Tanrı Zardoz”… (IMDb notu: 5,8) Söylemi serttir. Zardoz çağının ötesinde bir filmdir. Ama yazı tamamen film üzerine değil. (Merak ettiyseniz, internette bulabilirsiniz.) Filmdeki ütopik toplum eleştirisine değineceğim. Arthur Frayn 300 yaşında, yaşamaktan …

Devamını gör »

Bir Zamanda Sıçrayış Sorunsalı: Efendi Uyanıyor

“Edebiyat tarihinin ilk distopyası” cümlesi zaten yeterince ilgisini cezbediyor insanın. Bir de bunun yanına H.G. Wells gibi bir üstadın ismini koyduğumuzda çok daha cüretkar, çok daha merak uyandırıcı bir hale geliyor “Efendi Uyanıyor“. Kitap, 19.yy.’da başlıyor ve bizlere uyumakta zorluk çeken bir adamı tanıtıyor. Bu adamın adı Graham. Uyku sorunu yüzünden yine son birkaç gündür uyuyamadığını açıklıyor o sırada karşılaştığı …

Devamını gör »

Labirent, Paranoya ve Ustura: Küvette Bulunan Günce

Bilimkurgunun Aristokratı lakaplı Polonyalı Stanislaw Lem, 1921 yılında günümüzde Ukrayna’ya bağlı olan Lwów şehrinde dünyaya geldi. Burada başladığı tıp öğrenimini 1946’da yerleştiği Krakow’da tamamladı. II.Dünya Savaşı sırasında otomobil tamirciliği, elektrik teknisyenliği ve kaynakçılık da yaptığını söyleyen Lem, Bilimkurgu yazmaya başlamadan önceki yıllarında şiir yazdı ve akademik çalışmalarda bulundu. Başyapıtı sayılan ve kendisini üne kavuşturan romanı Solaris, 1972 ve 2002 yıllarında, Andrei Tarkovski ve …

Devamını gör »

Ütopya İçinde Bir Distopya: Childhood’s End

Diziye geçmeden önce,  Arthur C. Clarke’ın 1953 tarihli aynı adlı romanından kısaca bahsetmek yerinde olacaktır. İlk olarak 1997 yılında Cep Kitapları tarafından “Son Nesil” adıyla dilimize kazandırılan Childhood’s End, Arthur C. Clarke’ın en dikkat çekici ve en başarılı erken dönem eserlerinden biri olarak gösterilir. Cep Kitapları baskısına ulaşmanın giderek zorlaşmaya başladığı bir dönemde imdada yetişen İthaki Yayınları, kitabı tekrar okuyucuyla …

Devamını gör »

Dünya Yaşanılamaz Bir Yer Haline Geldiğinde: Yer Açın! Yer Açın!

1999’dan 2000’e geçmemize yalnızca haftalar var. Yalnızca New York’ta 35 milyon insan yaşıyor. Su yok. Petrol yok. Yiyecek yok. Barınak yok. Umut yok… Metis bilimkurgu dizisinde yer alan bu eser, beni ilk olarak ismiyle tavlamayı başarmıştı. Distopya olduğunu da öğrenmemle birlikte, okuma listemde bir anda en üst sıralara kadar tırmandı. Distopya türündeki eserlere duyduğum tutku sebebiyle de, kısa sürede bitirdim. …

Devamını gör »

Cehaletin İktidarı

Birkaç sene önce “Vasatın İktidarı” diye bir yazı yazmıştım. Özetle internet nedeniyle sanatta çöküşü, vasat eserlerin ön plana çıkmasını anlatıyordum. O yazıyı kaybettim. Yeniden yazayım istiyordum ama baktım ki vasatın iktidarı dönemi de bitmiş, “cehaletin iktidarını” yazmanın vakti gelmiş. Okuma yazma bilenlerin öldürüleceği günlere “henüz” gelmedik ama tarihte bu görülmemiş değil. Çok eski değil, 20. yüzyılda Kızıl Kmerler bunu yapmıştı …

Devamını gör »

Varoluşçu Bir Başyapıt: Blade Runner

“21. Yüzyıl’ın başlarında  Tyrell Şirketi, robot evrimini Nexus aşamasına ulaştırmıştı. Bu robotlar neredeyse insana özdeşti ve kopya olarak biliniyorlardı. Nexus 6’lar, güç ve çeviklik bakımından, onları yaratan genetik mühendislerinden üstün ve en az onlar kadar zekiydiler. Kopyalar, Dünya dışında diğer gezegenlerin tehlikelerle dolu keşif ve kolonileştirilme sürecinde köle olarak kullanılıyorlardı. Bir kolonide çıkan isyanın ardından kopyalar, Dünya’da yasa dışı ilan …

Devamını gör »

David Bowie: Bir Bilimkurgu Devinin Anısına

10 Ocak 2016’da, 69 yaşında kanserden ölen rock yıldızı David Bowie’nin, milyonların ve şov endüstrisinin üzerinde bıraktığı izin büyüklüğünü kelimelere, hele tek bir makaleye dökmek imkansızdır. Bilimkurgu öngörülerini müziğinde anlatabilmesi ve teknik yeniliklerin eğlence anlayışını değiştirebileceğine yönelik vizyonu, bilim ve teknoloji sevenlere daha bir anlamlı geliyor… Bilimkurgu Devi olarak David Bowie Eğer müzikte bilimkurgu diye bir tür olsaydı, David Bowie …

Devamını gör »