Cargo (Kargo), türün pek bilinmeyen üretimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bunda İsviçre yapımı olmasının da payı var hiç kuşkusuz. Her şeyden önce, yükselen Avrupa bilimkurgu sinemasının son dönemdeki en dikkat çekici örneklerinden biri. Yönetmenliğini Ivan Engler ve Ralph Etter‘in yaptığı 2009 çıkışlı eser, ağır işleyişi ve yarattığı atmosferiyle Amerikan sinemasına aşina izleyiciler için çok da cazip bir seçim değil.
Fakat derinden ilerleyen ve izleyicisini diken üstünde tutan kurgusuyla, bilimkurguda gerilimden ve klostrofobiden hoşlananlar için de son derece tatminkar bir yapım olduğu söylenebilir. Ayrıca, gerçekçi ve içine çeken mekanlarıyla da takdir topluyor. Karakterlerle birlikte kargo gemisinin karanlık koridorlarında gezinirken âdeta ciğerlerinizin metalik bir havayla dolduğunu duyumsuyorsunuz.
Cargo, genel anlamda post-apokaliptik bir eser. Yıl 2237. Dünya’da yaşanan ekolojik bir çöküşün hemen sonrasındayız. Gezegen üzerinde yaşamak mümkün değil. Hayatta kalanlar, Dünya yörüngesine yerleştirilmiş kalabalık uzay kentlerinde yaşam mücadelesi veriyor. Bu ağır yaşam koşullarına ek olarak salgın hastalıkların ve terörist grupların varlığı, işleri daha da zorlaştırıyor. Uzay kentlerinin elverişsiz ortamında hayata tutunmaya çalışan insanların yegane amacı ise günün birinde Rhea adlı Dünya benzeri bir gezegene yerleşerek huzura ve rahata erebilmek. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi her güzel şeyin ağır bir bedeli var.
Genç doktor Laura Portmann (Anna Katharina Schwabroh) da Rhea’ya gitme hayali kuranlardan biri, ancak bunun için para kazanması gerek. Hâl böyle olunca, dört yıl sürecek bir yolculuğa çıkan yük gemisi Kassandra‘da çalışmak üzere işe giriyor. Mürettebat, zamanlarının çoğunu derin uykuda otomatik pilotta uçuyor olarak geçirecek. Ne var ki işler sanıldığından çok farklı gelişiyor ve bu yolculuk gitgide esrarengiz bir hâl alıyor.

Alien’vari bir atmosfer yaratan ve bunu da Matrix’vari bir konuyla doruk noktasına ulaştıran film, izleyenlere kasvetli olduğu kadar gizemli bir anlatı da vaat ediyor. Evet, Cargo belki dört dörtlük bir film değil; ancak doyurucu görsel efektleri, dozunda gerilimi ve alttan alta işlediği felsefesiyle şans verilmesi gereken yapımlardan…