Geçen senenin sonlarında Metis Yayınları tarafından Mary Doria Russell’in Tanrının Çocukları adlı romanının yayınlanması birçok bilimkurgu okurunu sevindiren bir haber oldu. Nedeni, aynı yazarın bol ödüllü ilk romanı Serçe‘nin 2003 yılında yine Metis tarafından yayınlanmasının üzerinden oldukça uzun bir zaman geçmesine rağmen, devam kitabı olan Tanrının Çocukları’nın bir türlü yayınlanmamış olmasıydı. Serçe, oldukça başarılı bir ilk roman. Devamı olan Tanrının Çocukları ise okuyucuları hiç de hayal kırıklığına uğratmıyor, birçok okura göre yazar Serçe’deki başarısını sürdürüyor.
Mary Doria Russel, 46 yaşında Serçe’yi yazıncaya kadar akademik kariyer peşinde koşmuş bir bilim insanı. Neanderthal adamının kafatası kemikleri, kaş çıkıntısı ve yamyamlığı üzerine çalışırken aklına bir öykü gelmiş. İlk başlarda yazma güdüsünü bastırmaya çalışmış ancak başarılı olamayınca kısa bir öykü olacağını düşünerek Serçe’yi kaleme almaya başlamış. Ancak, öykü bir roman boyutlarına gelip, epeyce de taşmış. Sonuç, bilimkurgunun başyapıtlarından sayılan, bol ödüllü bir roman.
Serçe, Güneş’e en yakın yıldız olan Alfa Centauri’nin etrafında keşfedilen Rahkat gezegeninden geldiği anlaşılan tanrısal bir müziğin büyüsüne kapılmış bir grup insanla ilgili. Bunlardan en ön planda olanı Emilie Sandoz adında bir Cizvit rahip. Sandoz, olağanüstü bir dil öğrenme yeteneğine sahip ve Rakhat’tan gelen müziğin tanrısal olduğuna inanıyor.
Serçe, Rakhat gezegenine yapılan uzay yolculuğunda işlerin fena halde ters gitmesini anlatıyor. Emile Sandoz’un başına gelen korkunç olaylar okuyucuyu oldukça sarsıyor. Kitap, karakterlerinin derinliği ve ele aldığı teolojik tartışmalarla da ön plana çıkmıştı.
Sandoz’un öyküsü Tanrının Çocukları’nda da devam ediyor. Cizvitler, Rakhat gezegenine ikinci bir yolculuk planlıyorlar. Amaçları, geçen sefer yanlış giden işleri yoluna koymak ve tanrının inayetini Rahkat’a yaymak. Bu arada Sandoz’un önceki yolculukta aldığı manevi ve fiziksel yaralar henüz kapanmasa da kahramanımız kaderinden kaçamıyor ve Rahkat’a doğru ikinci bir yolculuğa çıkmak zorunda kalıyor.
Bu yolculukta Sandoz’u eski dostlarla birlikte yeni keşifler ve yanıtlanması güç sorular bekliyor. Acaba Sandoz aradığı huzuru bu kez bulabilecek mi?