killjoys

Uzayda Ödül Avı: Killjoys

Space TV‘nin bilimkurgu dizisi Killjoys, ilginç dünya tasviri, neşeli olay örgüsü ve izleyiciyi kavrayan öyküsüyle izlenmeyi hak eden yapımlardan. Her bölümü derinlikli olaylar ve tehlikelerle dolu olmasının yanı sıra gerekli eğlenceyle de süslü. Dizinin konusunu uzayda dolaşan ödül avcıları oluşturuyor: Geleceğin politik açıdan karma karışık ortamında geçen dizi, RAC adlı tekinsiz bir kuruluş adına çalışan ve kendilerine Killjoy (Oyunbozan) diyen üç eğlenceli karakterin maceralarını anlatıyor.

Dizinin konusu kadar karakterleri de ilgi çekici. İlk karakterimiz ekip lideri olan Dutch… Öldürme konusundaki derin bilgisi ve gizemli geçmişiyle dikkat çeken Dutch hakkındaki bilgimiz, dizi ilerledikçe yavaş yavaş artıyor. Görünüşte bıçkın bir karakter olan Dutch, silah kullanımında ve çıplak elle yakın dövüşte oldukça usta. Öyle ki, bir kavgaya girdiğinde izleyici kimin kazanacağına dair en ufak bir kuşku duymuyor. Öte yandan zaman zaman kendinden şüpheye kapılması ve duyduğu baskı, Dutch’ı lider konumunu hak eden derinlikli bir karakter haline getiriyor. Biz izleyiciler, bir yandan onun geleceği parlak 5. düzey Killjoy unvanını korumaya çalışmasını izlerken, diğer yandan da kendi geçmişiyle hesaplaşma mücadelesine tanık oluyoruz.

Killjoys_sneak_peek_05

Burada da sahneye Killjoy üçlüsünün ikinci üyesi olan John Jaqobis giriyor: Jaqobis Kardeşler’den daha genç olanı John, Dutch ile ilk kez yıllar önce gemisini çalmaya çalışırken karşılaşmış ve kendini onun yeni ortağı olarak bulmuş. John ile Dutch’ın arkadaşlığı ekrandan oldukça yoğun biçimde yansıyor. Birbirleriyle mükemmel bir güven ve dostluk bağı kuran bu ikiliden; John’un kıvrak esprili ve eğlenceli kişiliği, Dutch’ın karanlık geçmişi ile bir denge oluşturuyor. John diziye mizah katan bir karakter olarak hafife alınabilirse de, aynı zamanda dokunanın elini yakan bir Killjoy olduğundan onu görmezden gelmek kesinlikle hata olur. John ile ağabeyi D’avin arasında yaşanan pek çok duygu yüklü anı izlerken, John’un anlayışlı ve merhametli karakteri ile ekibin içindeki dengeyi koruma çabası arasında yaşadığı ikilem de ilgiyle izleniyor.

Killjoy ekibinin üçüncü ve son üyesi John’un eski bir asker olan ağabeyi D’avin. Da’vin’in üçlüye katılışı, ekibi yaşadıkları oldukça sert dünyada var olmaya çalışan karmaşık bir üçlüye dönüştürüyor. Askeri okula öğrenci olarak gittiğinden beri sekiz yıldır ağabeyini görmemiş olan John, başlangıçta onun ekibe katılmasını kabullenmekte zorlanıyor. Dizinin yazarları kısa sürede izleyiciye bunun yalnızca bir kıskançlık meselesi olmadığını hissettirmeyi başarıyor: John’un, Dutch ile D’avin’in bir çift olması olasılığı hakkında yaptığı oldukça eğlenceli, “Öyle bir durumda, sanki ağabeyimle… kız kardeşim… yani, anlarsın ya…” yorumu onun bu konudaki düşüncelerinin bir özeti gibi. Bunun nedeni John’un, Dutch’ı ailesinden biri gibi görmesi; hatta belki de ona D’avin’den daha yakın. Kardeşler arasındaki ilişki dizinin ilerleyen bölümlerinde daha da gelişerek sonunda sevgi dolu bir bağa dönüşse de, aralarındaki pek çok konunun çözümü yine de gelecek bölümlere kalıyor. Dutch ile D’avin arasında duygusal bir gerilim hissedilmesine rağmen, bu yavaş gelişen romantizm John ile Dutch’ın dostluğunun ve iki kardeşin inişli çıkışlı ilişkisinin seyirci üzerindeki etkisini azaltmıyor.

Killjoys-Sugar-Point-Run-02

Killjoys dizisinde pek çok ilginç yan karakter de var. Bunlardan biri ekibimize (özellikle de açıklanamayan hafıza atlamaları ile başa çıkmaya çalışan D’avin’e) sık sık yardım eden gözden düşmüş sevimli doktorumuz Pawter Simms. Ayrıca varlığı hep kafa kurcalayıcı olan devrimci rahibimiz Alvin de var. Diğer yan karakterler arasında suratsız bir bilgisayarcı kızımız ve Dutch’ı geçmişte evlat edinmiş olan ve arada bir ziyaretine gelerek itirazlarına rağmen geçmişini yeniden yaşamasına yol açan babası ve eski akıl hocası olan Khlyen de bulunuyor.

Killjoys’un ortamı gösterişli ve dramatik. İzleyicinin henüz durup sindirmesine zaman kalmadan art arda yeni gezegenler ve uzay sistemleri tanıtılıyor. Genellikle yepyeni bir karakter ortaya çıkarak izleyicilere bu dünyaları anlatıyor. Killjoys’un ana üçlüsü kendi dünyalarının çılgın gezegen sistemi hakkında eğitimliler, yani onlara katılıp katılmamak size kalmış bir karar. Dizi izleyiciden biraz çaba beklese de, bu dünyalar o kadar derinlikli ki göstereceğiniz çabaya değiyor.

killjoys

Killjoys ayrıca bu dünyalardaki politik konuları inceleyerek devrimler ve sınıf çatışmalarını da ele alıyor. Örneğin bölümlerden biri, bir taşıyıcı annenin korunmasına ve hayatta kalma kavramına ayrılıyor (hatta bu bölümde bir Mad Max havası da sezilmiyor değil). Gezegen sistemleri distopik olsa da bunda aşırılık hissedilmiyor. Yine hükümetler, barlar ve uyuşturucular var ve izleyici belki de bütün özgün ve yeni gezegenlerde bulduğu bu gerçeklik ile bağ kuruyor. Killjoys genel olarak bilimkurgu evrenine çok başarılı bir katkı.

Dizi eski stilde bilimkurgu lezzetini modern karakterler ve ilişkilerle başarıyla harmanlamayı beceriyor. Tamam, belki dubstep stili müzikler bazen biraz fazla kaçıyor ama yine de eğlendirici. Hem ağır çekim kullanma fırsatı da asla kaçırılmıyor! Toplam beş sezon süren diziden fazla spoiler vermemeye çalıştık, çünkü Killjoys ziyan edilmeyecek kadar iyi bir yapım.

Hazırlayan: Gamze Özfırat

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Slingshot

Slingshot: Hiçbir Kuvvet Seni Kendinden Uzağa Atamaz

“Yalnızlığı sevdiğimden yalnızım sanıyordum, oysa sadece yalnızmışım.” Yalnızlık, izolasyon, klostrofobi, paranoya, neyin hayal neyin gerçek …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin