Avenue_5

Uzayda Komedi: Avenue 5

Armando Iannucci, HBO’nun politik komedisi Veep’den ayrıldıktan sonra uzun metrajlı filmlere odaklandı. The Death of Stalin, Sovyetler Birliği liderinin ölümüne değişik açıdan yaklaşan bir yapımdı. Günümüz politik dünyası ile kurulan benzerlikler, hunharca serpiştirilmiş mizah ve hiciv yapımın öne çıkan özellikleriydi. The Life of David Copperfield‘dan sonra The Death of Stalin, Iannucci’nin kendi üslubunu kullandığı tek komedisi niteliğindeydi. Derken HBO’da gösterime gireceği duyurulan yeni komedi dizisi büyük heyecan ve beklenti uyandırdı: Avenue 5

Yönetmenin beş yıl süren televizyon inzivası çok işe yaramış olmalı ki, yönetmenlik stili ve set dizayn seçimleri oldukça gelişmiş. Avenue 5’in ilk dakikalarında önceki yapımlardan oldukça farklı bir giriş söz konusu. Serinin uzayda geçtiği göz önüne alındığında, maliyetin her bölümde sabit kalacağını varsayabiliriz. Zaten oldukça pahalı ve sıra dışı gözüken uzay gemisi dizaynından da anlaşılacağı gibi havalı bir prodüksiyonla karşı karşıyayız.

Dizi yarı distopik bir gelecekte (Beyaz Saray’ın Buffalo’ya taşındığı ve Fyre Festivali’nin kurucusu Billy McFarland’ın FBI’ın başına geçtiği bir dünya) ve çoğunlukla Avenue 5 gemisinde geçiyor. Dizinin ilk bölümünde Kaptan Ryan Clark (Hugh Laurie), gemisinde rutin kontrolleri yaparken görülüyor, yolcularla sohbet edip kaynaşıyor. Iannucci’nin önceki karakterlerinden farklı olarak bu durumdan hoşnutsuz gösteriliyor. Diyaloglar bile minimum seviyede ve konuşmaların çoğu, kavgalı bir çift arasında yaşanıyor.

Akabinde hikâye uzay gemisinin Dünya’daki yer kontrolü istasyonuna kayıyor ve burada eskiden aşina olduğumuz kamera manevralarına geri dönüyoruz. Yer mürettebatı, yönetmenin önceki filmlerinden tanıdığımız karakterlere oldukça benziyor. Ancak bu gelgitler, dizinin ilk kısmındaki durumu daha da derinleştiriyor. İlk farklılık uzay gemisi ile yer istasyonu arasındaki iletişim yavaşlığında kendini gösteriyor. Fakat felaket başlarına geldiğinde bütün farklar önemsizleşiyor ve geminin rotasının kontrol dışı bir şekilde 0.21 derece değişmesi, sekiz hafta olarak planlanmış yolculuğu üç seneye çıkarıyor. Bundan sonra tüm görsellik ve karakter etkileşimleri Iannucci’nin bilindik tarzına bürünüyor. Önceden gördüğümüz tüm iç açıcı şeyler, yönetmenin o klasik sert ve karanlık mizahına geri dönüyor.

Anlaşılıyor ki, Avenue 5 ekibi bu türden bir acil duruma hazırlıksızdır. Kaptanları Ryan Clark kaptan bile değil, esasen İngiliz bir aktördür ve gemi şu an hiçbir şey bilmeyen bir adam tarafından yönlendirilmektedir. Geminin yolcuları ise isteklerinin karşılanmamasına alışkın olmayan zengin, şımarık, züppe tiplemelerden müteşekkildir. Mürettebat, gemide bulunan şirketin kurucusu Herman Judd tarafından sürekli tehdit altındadır. Judd aşırı abartılı bir egoya sahiptir ve tek düşündüğü şey, yolcuların hayatı pahasına da olsa şirketin imajını korumaktır. Yanında yardımcısı Iris Kimura vardır ve tam bir “evet efendim” kadınıdır.

Öte yandan kadın mühendis Billie, gemideki tek yetenekli insandır. Haliyle daha önce hiç karşılaşmadığı insanlarla uğraşmak zorunda kalır. Bir başka mürettebat üyesi de umursamaz bir nihilist olan Matt’dir. Matt müşteri ilişkileri uzmanı olmasına rağmen ne müşteriler ile ilgilenir ne de bunu yapabilecek bir kapasitesi vardır.

Başta güzel görünen gemi dizaynı, bölümler ilerledikçe şirket kurucusunun sonsuz egosunu temsil eder hâle gelir. Mesela Judd’un imzası, geminin çeşitli yerlerine tablo gibi asılmıştır ve dahası kendi dolabı bile geminin dizaynı ile benzeşmektedir. Iannucci’nin yarattığı diyaloglar önceki eserlerine göre oldukça farklı. Karakterler arası yenilikçi bir atışma söz konusu ve kara komedi ile mizantropi sınırında ilerliyor.

Her ne kadar klişeye yakalanmaktan kurtulamasa da, Avenue 5 önceki eserlerden farklı bir şeyler yapmaya çalıştığı izlenimi veriyor. Sonuç olarak ikinci sezonun ardından iptal edilen yapım, denizde kendiliğinden ilerleyen bir sal gibi ve ortaya yenilikçi fikirler atmaktan uzak…

Hazırlayan: Emre Karadeniz | Kaynak

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

P. D. James kapak

Polisiyenin Kraliçesi: P. D. James

Polisiye roman yazarı ve kamu görevlisi olan Phyllis Dorothy James, 3 Ağustos 1920’de Oxford’da gelir …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et