Üçüncü Sezonuyla Westworld

İkinci sezonun finalindeki kan banyosundan sonra eğlence parkı kapatılmıştı –en azından şimdilik– ve biz de simülasyondan çıkıp gerçek hayata girmiştik. Kasvetli ama ışıltılı bir gelecekti bu. Succession dizisindeki Tom’un bekarlığa veda gecesinden esintiler taşıyan bir gelecek… Kafayı bulmuş karakterlerden biri diğerlerine bütün sezon boyunca havada asılı kalacak olan bir soru soruyor: Ya bu bir simülasyonsa ve şu park da simülasyonun içinde bir simülasyonsa?

Üçüncü sezon, çığırından çıkan hikayeyi az sayıda karaktere yoğunlaşarak yatıştırmaya çalışıyormuş gibi görünüyor. Açılış sahnesinde Terminator ile Matrix’in Neo’su arası bir şeye dönüşmüş olan Dolores’i görüyoruz. Arnold kaçmıştır ve kasap kılığına bürünmüştür —bir düşünün, dostlar, ya bu dizi bir simülasyon içindeki bir simülasyonun içindeki bir simülasyonsa? Bir de diziye yeni katılan Caleb rölündeki Aaron Paul var. Caleb, eski bir ordu mensubu ve savaş gazisi. Yeni hayatında yolunu bulmaya çalışıyor ve bu yeni hayatta sosyal kredi sistemi önemli (tıpkı Black Mirror’da ve Çin’de olduğu gibi)…

Yeni sezon harika görünüyor gerçekten de… En başından sonuna değin tam bir gişe filmi havası taşıyor. Hatta Rachel Wood bile bu yeni ultra-Dolores rolünde harika görünüyor. Sistemi devirmeye çalışıyor. Her şey o kadar güzel ki, Dolores gibi sürekli koşan ve aksiyon içindeki bir karakterin uzun topuklu ayakkabılar giymesini bile affediyoruz. Hatta, Dolores’in su toplamış derisine yara bandı takmamasını bile kendimize sorun etmiyoruz.

Tema parkının dışındaki bu yeni dünyada (yoksa bu bir simü… aman, boş verin!), geleceğin Los Angeles’inde arabalar konuşuyor, motosikletler kendi kendilerini sürüyor ve hatta birer silah gibi kullanılabiliyor ve Caleb gibi yurttaşlar da bir algoritma efendisinin ya da efendi algoritmanın, görünürde herkesin yaşamını iyileştirmek için geliştirdiği özgeci planının oyuncağı haline geliyorlar. Bütün bunlar gayet mantıklı ve iyi —eğer bir Robert Palmer video klibinde yaşıyorsanız tabii… Ama Caleb gibi savaş sonrası stresiyle cebelleşen ve çoğunlukla robotlar tarafından icra edilen zanaatle uğraşan bir gazi iseniz, bütün bunlar toplumun alt kesimlerinde takılıp kalacağınız anlamına gelebilir.

Birçok yenilikten biri de Caleb’in tam zamanlı işinden arta kalan zamanlarda suç işleyerek para kazanması… İşlenecek olan suçlar kendisine Uber tarzı bir uygulamayla iletiliyor. Kendisine, diziye bu sezon katılan Lena Waithe ve Marshawn Lynch yardım ediyor. Ama Caleb her göreve atlamıyor, kendisine bir insan tarafından değil de müşteri hizmetlerindeki otomatik kayıtlara benzeyen bir ses tarafından iletilen görevi kabul etmiyor mesela…

Diziyi tema parkının dışına götürmek ve gerçek dünyayı ele almak oldukça cesur bir adım olmuş. Ama ilk bölümden itibaren olaylar bizi yeniden oraya gitmeye zorluyormuş gibi gelişiyor. Şaşırtıcı ama Westworld’un birinci sezonu şu ana kadarki en iyi sezon olmasına rağmen, kovboyları pek de özlediğimizi söyleyemeyiz. Kim host, kim değil? Charlotte Hale kim? Kim gerçek? Hangi dünya gerçek? Ve ayrıca kim Pulp’s Common People grubunun bir cinayet sahnesi için en uygun müziği besteleyeceğini söyledi?

Uzun lafın kısası, Westworld bizim için heyecanlı olmaya devam ediyor…

Kaynak