Tron’un Televizyon Macerası – Tron: Uprising

2010 yılında Tron: Legacy‘nin sinemalarda rüzgar gibi esmesinin ardından, piyasada güçlü bir televizyon dizisi beklentisi oluştu. Disney bunu öngörmüş olacak ki, 2009’un aralık ayında bir animasyon serinin hazırlıklarına başlandığını çoktan duyurmuştu. Ancak müjdelenen dizinin seyirciyle buluşması 2012 yılını buldu. Tron hayranları Star Wars: Klon Savaşları, Thundercats ve Aeon Flux gibi 3 boyutlu bilgisayar grafikli animasyon dizilerinden aşağı kalır yanı olmayan bir yapım istiyordu.

Dizide, Grid’de egemenliğini yaymaya başlayan CLU‘ya karşı Beck adlı bir programın mücadelesi anlatılmaktadır. Zaman olarak Tron ile Tron: Legacy filmleri arasındaki bir zaman aralığında geçer. Argon şehrinde bir tamircilik yapan Beck, özgürlük mücadelecisi ve bir asi olarak kendisine Tron’u örnek almıştır. Tron, CLU ve onun güçleri ile mücadele edebileceğine inanılan tek programdır. Ne var ki CLU ile mücadelesinde öldüğüne inanılmaktadır. Oysa Tron ölmemiş, çok ciddi derecede yaralanmıştır ve bu yaraları yüzünden daha fazla mücadele edemediği için inzivaya çekilmiştir. Beck, en azından kendi kasabasındaki programlara özgürlüklerini kazanmaları konusunda öncülük etmeye çalışır. Böylelikle inzivadaki Tron’un dikkatini çeker ve Tron’un eğitimleri ile kendini geliştirir. Mara, Dyson, Cyrus gibi çok farklı rollere sahip karakterler de hikayeye farklı renkler katmaktadır.

Argon Şehri
Argon Şehri

Tron: Legacy ‘nin başarılı yazarları Horowitz ve Kitsis‘i yine bu seride de kalem oynatırken görüyoruz. Olayların gelişimi olsun, karakter tasarımı olsun animasyonun birçok detayda Tron: Legacy’nin bile önüne geçtiğini söylemek mümkün. Bu etkide, dizinin toplam 7 saatlik süresini de unutmamak gerekiyor. Sonuçta 2 saatlik süresiyle Tron: Legacy’nin detaylı bir hikaye ortaya koymasını beklemek fazla iyimserlik olurdu. Tron: Legacy’de Bruce Boxleitner‘a oldukça küçük bir rol verilmişti. Bu dizide ise, bir Tron efsanesi olarak hakkının teslim edildiğini görüyoruz. Aynı zamanda hikaye, Tron: Legacy’nin başlangıcındaki programların niye bu kadar korktuğu, ISO’lar ile programlar arasındaki gerilimin ve savaşın de nasıl başladığı gibi açıklama bekleyen birçok detay da açıklığa kavuşturuluyor.

Tron filmlerinde olaylar, her ne kadar Grid’de geçse de belirsizlik ve çok küçük bir alana sıkışmışlık hissi uyandırıyordu. Tron: Uprising buna bir son veriyor ve bizleri çok daha geniş bir alana kavuşturuyor. Argon, Pergos, Bismuth ve Gallium gibi hikayede kendine özgü yerleri olan şehirlerle bile karşılaşıyoruz. Dizinin sevilmesinin nedenlerinden biri de Tron’un her zaman olduğu gibi Bruce Boxleitner tarafından seslendirilmesi. Beck’in sesi ise, birçok kişinin Yüzüklerin Efendisi filmindeki Frodo karakteri ile tanıdığı Elijah Wood‘a ait. Bunun yanında hikaye anlatıcı ses de Battlestar Galactica’nın unutulmaz oyuncularından Tricia Helfer‘a (Namı diğer Number Six) ait.

Tron ve Beck
Tron ve Beck

Yapımın müziklerinde, Tron: Legacy’de de Daft Punk ile birlikte çalışan Joseph Trapanese var. Trapenese, Daft Punk’ın bıraktığı yoldan devam ederek aynı tarza paralel müzikler oluşturmayı başarmış. Bu müziklerin dizinin beğenilmesi üzerindeki etkisi oldukça yüksek. Yine de Tron: Legacy’nin gölgesinde kaldığını söylesek pek de haksızlık etmiş olmayız. İlk bölümlerde oldukça yüksek bir seyirci oranı yakalayan dizinin ratingleri bölümler ilerledikçe düşüşe geçti. Bunun sonucunda dizi, yeterli başarı gösteremediği gerekçesiyle Disney tarafından belirsizliğe itilerek durduruldu. Dizinin yayınlanmış 19 bölümü, Beck’in devrimi nasıl ateşleyip lider haline geldiğini anlatıyor. Eğer dizi devam etseydi, 2. ve 3. sezonlarda devrimin ilerleyişini ve CLU’nun devrim karşısındaki eylemlerini görmek mümkün olacaktı.

Bilindiği üzere tüm Tron film ve serilerinde yaygın bir Neon ışığı kullanımı var. Günümüzde daha çok tabelalarda ve siberpunk türündeki eserlerde görmeye alıştığımız neon ışıkları, Tron yapımlarında her türlü nesneye uygulanarak bu evrenin ayrılmaz ve karakteristik bir parçası haline geldi. Her ne kadar maliyeti yüksek olsa da, bundan sonra neon ışığını temel konsept olarak kullanan filmler görürsek çok şaşırmamak gerekiyor.

TRON YAŞIYOR!!!

Yazar: Hamdi Güzeliş

Makine Mühendisi. Dağların, newage müziğin ve bilimkurgunun uzun yıllardır tutkunu. "Turk Seti Team" üyesi.

İlginizi Çekebilir

Bilimkurgu Filmlerinden Unutulmaz Arabalar

Bilimkurgu romanları ve filmleri, geleceğe yönelik şaşırtıcı kehanetlerde bulunmalarıyla tanınır. Ama iş kişisel ulaşıma geldiğinde …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et