The Expanse, altı sezonun ardından belli belirsiz bir finalle sona erdi. Peki ama hikâyenin geleceği hakkında neler biliyoruz? Rocinante ve Laconia’yı daha başka neler bekliyor? Kasım 2020’de zaten sonlandırılmak üzere olan dizi, Amazon’un devreye girmesiyle devam etti ancak 6. sezonda noktalanacağı da belli oldu. James S.A. Corey‘nin orijinal kitaplarını okuyanlar, son sezonun kalan dört romanı kapsamayacağını zaten biliyordu. Sezon öncesi herkesin aklında Amazon’un bu diziyi nasıl sonlandıracağı sorusu vardı.
The Expanse’in son sezonu, serinin devam kitaplarını altı bölüme sıkıştırmaya çalışmadı. Ancak dizinin finali, bu hâliyle de tamamlanmamış oldukça şey bıraktı. “Rocinante ekibi bundan sonra ne yapacak?” gibi bazı sorular izleyici yorumuna bırakılmış durumda. “Winston Duarte’nin devasa Protomolekül savaş gemisi bir sorun olacak mı?” gibi gizemler ise The Expanse’in kitap mitolojisine dayanıyor. The Expanse tüm bunları gelecekte bir devam dizisiyle açıklayacak mı henüz net bir bilgi yok. Ancak kitap serisinin kalan üç romanında neler yaşandığını biliyoruz. Öyleyse gelin dizi finalinden sonra The Expanse evreninde neler olduğuna hep birlikte bir göz atalım ve kafalardaki soru işaretlerini gidermeye çalışalım.
Tabii başlamadan önce, yazıda James S.A. Corey imzalı Enginlik Serisi‘ne dair ciddi spoiler bulunduğunu da belirtmekte yarar var. Gerçi şimdiye dek serinin sadece ilk üç romanı (Leviathan Uyanıyor, Caliban’ın Savaşı ve Abaddon Geçidi) dilimize çevrildi, umarız bu vesileyle diğer romanlara da el atılır.
Hikâye, 30 Yıllık Bir Zaman Atlamasıyla Devam Ediyor
Dizisinin uyarlandığı son kitap olan Babylon’s Ashes ile bir sonraki kitap Persepolis Rising arasında yaklaşık 30 yıllık bir zaman atlaması yaşanıyor. TV’de bu kadar uzun bir zaman atlamasını gerçekleştirmenin zorluğu, The Expanse’in bu durumdan hemen önce bitmesine katkıda bulunmuş olabilir. Peki 30 yıllık bu zaman atlamasından sonra neler yaşanıyor?
Rocinante ekibi, sürekli çekişmelerle ve ölümlerle karşı karşıya kalmasına rağmen, bu 30 yıl boyunca mucizevi bir şekilde bir arada kalmayı başarıyor. Roci, esas olarak Ring Gate geçişiyle ilgili işler alarak serbest çalışıyor. Dizide de Steven Strait’in canlandırdığı Holden, ekibi için benzer bir gelecek kuruyor ve Naomi’ye korsanlarla savaşmaktan nasıl para kazanabileceklerini, “kolonilerden birinde danışmanlık işi alabileceklerini” anlatıyor. The Expanse 6. sezonun finalinde elde edilen kırılgan barışla birlikte, Drummer’ın Transport Union‘ı ile Roci’nin Halka’yı denetlediğini varsayabiliriz.
Başka bir noktada ise sorunlar devam ediyor. Son sezon ve Sauveterre’nin Marslı isyancı kolonisi, 5. sezonda kaçan Laconia’ya büyük önem verdi. Dizi, aktör Dylan Taylor’ı Laconia Operasyonu’nun beyni olan Amiral Winston Duarte olarak tanıttı. Expanse 6. sezondaki Laconia sahneleri muhtemelen kitapların zaman atlamasında geçiyor. Bunun kanıtı olarak, Xan’ın arkadaşları arasında Santiago Singh’i görüyoruz. Persepolis Rising başladığında Singh, karısı ve kızı olan yetişkin bir adamdır. James S.A. Corey’nin kitaplarında, Laconian bilim insanları, küçük bir uzaylı savaş gemisi filosu oluşturmak için Fred Johnson’ın çalınan Protomolekül örneğini kullanıyor. Bu, TV dizisinde önceden haber veriliyordu. Duarte ayrıca diriltilen genç kardeşler Cara ve Xan’ı inceleyerek Protomolekül güçleriyle dolup taşıyor. The Expanse’in son bölümünde babaları onları bulmak için orduyu aradığında, yakalanmalarına da değiniliyordu zaten.
The Expanse kaldığı yerden devam ederse, zaman atlaması iki şekilde halledilebilir. Ya Steven Strait, Dominique Tipper ve Wes Chatham daha yaşlı oyuncularla değiştirilir (bu üçlünün The Expanse’in başarısına ne kadar katkı sağladıkları düşünüldüğünde riskli bir strateji) ya da TV’deki zaman atlaması 30 yıldan 10-15’e dilimlenir. Bu, zamanın geçişini yeterince etkili bir şekilde anlatabilir ve orijinal oyuncu kadrosu değiştirilmeden dizinin devam etmesini sağlayabilir. Tabii biraz da makyajla…
Duarte’nin Laconian İmparatorluğu, Güneş Sistemi’ni İstila Ediyor
Expanse’in son sezonu, Winston Duarte‘yi (şu anda) var olmayan 7. sezonun en büyük kötü adamı olarak konumlandırıyor. Duarte’nin Cara ile konuşması Amiral’in aldatılmış diktatör kompleksini kurarken, son vuruşu Laconia’nın parlayan mavi savaş gemisine özlem dolu bakış atması yapıyor. Holden ayrıca, çalınan Protomolekül örneğiyle ilgili kalıcı endişelerini ifade ediyor. Kuşkusuz dizi de Marco Inaros’un Güneş Sistemi’ni terörize etme işini Laconian İmparatorluğu’na devrediyor.
Bu ufak ipuçları, The Expanse’in Presepolis Rising ile başlayan sonraki kitaplarında karşılık buluyor. Laconia’nın siluetinde asılı kalan teknolojiyi kullanarak üç büyük savaş gemisi inşa eden Duarte’nin askerleri, Güneş Sistemi’nden ayrıldıktan 30 yıl sonra Halka Kapıdan geri dönerek Medine İstasyonu’nun ve kolonilerin kontrolünü zahmetsizce ele geçiriyor. Rocinante mürettebat üyeleri, Medine’den ve Duarte tarafından atanan şef Santiago Singh’den olabildiğince çok Kuşaklıyı uzaklaştırmak için bir direnişe liderlik ediyor. Bu arada, Laconian amiral gemisi (Heart of the Tempest), Güneş Sistemi boyunca Dünya ve Mars’a doğru ilerliyor ve ilerledikçe Kemer istasyonlarına hükmediyor. Eğer dizinin 7. sezonu olsaydı, bu ikili hikâyeler muhtemelen anlatının temelini oluşturacaktı.
“Tiamat’s Wrath” kitabı, Duarte’nin hükmettiği Laconian İmparatorluğu’nun Güneş Sistemi’ni kontrol altında tuttuğu dört yıllık bir zaman atlamasına daha sahne oluyor. Holden’ın Duarte tarafından esir alınması, Bobbie ve Alex’in Laconia’dan çalınan “Gathering Storm”‘a pilotluk yapması ve Naomi’nin İmparatorluk rejimine karşı direnişi kamçılamaya devam etmesiyle birbirinden ayrılmış olan Rocinante mürettebatı, Laconia’nın sömürgeleştirilmiş galaksideki hâkimiyetini sona erdirmeyi az çok başarıyor. Bu olaylar da muhtemelen dizinin 8. sezonunda yaşanacaktı.
Halka Varlıkları, İnsanlığa Saldırmaya Başlıyor
The Expanse’in son sezonunda değindiği tek düşman elbette Laconia değil. Binlerce yıl önce Protomolekül yapıcılarını ortadan kaldıran gizemli Halka Varlıkları, kapılar hayata döndüğünden beri daha da öfkeleniyor. James Holden ve Elvi Okoye, bu güçlü uzaylı gücün insanlığın giderek daha fazla farkına vardığını hissediyor. The Expanse’in son sezonu, jenerikteki kırmızı köpürme efektiyle herkese olabileceklerin bir sinyalini veriyor zaten. The Transport Union, Halka geçişlerini sınırlandırmak ve enerji eşiğinin aşılmasını engellemek için kuruldu ama onların da eski kötüleri sonsuza dek sessiz tutması pek mümkün gözükmüyor.
Persepolis Rising‘de, Heart of the Tempest‘in Protomolekül yapımı silahlarının Sol’a karşı kullanılmasına Halka Varlıkları sistemdeki her canlı kişinin aynı anda bilincini kaybetmesini sağlayarak yanıt veriyor. Daha sonra, Laconian gemisinde Ilus’takine benzer bir eser bulunuyor. Bu, Halka Varlıkların Marco Inaros‘u yok etmesinden sonra Expanse’in bir sonraki yükselme noktası olacaktı. Çünkü insanlığa saldırmak için doğrudan bir sıçramayı temsil ediyordu. Ve Karanlık Tanrılar, Tiamat’s Wrath’ta daha da karanlıklaşıyor. Bilinmeyen bir düşmana karşı savaş açmaya yönelik aptalca girişiminde Duarte, Tecoma Kapısı’ndan bir antimadde bombası göndererek kasıtlı olarak Halka Varlıkları tetikliyor. Bu cesur strateji hiçbir işe yaramıyor. Halka Varlıklar Tecoma sistemini yok ederek ve ardından karanlık dallarıyla tüm “Yavaş Bölgeye” (Slow Zone) saldırarak Medine İstasyonu’nu ve içindeki her şeyi ortadan kaldırıyor.
Serinin şimdilik son kitabı olan Leviathan Falls‘ta, insanlık ile Halka Varlıklar arasındaki savaş doruk noktasına ulaşıyor. Ancak James Holden, Laconian İmparatorluğu’ndan ayrılan ve Protomolekül evrimi tarafından tüketilen Duarte’nin de karıştığı bir dizi mücadeleden sonra Halka Kapıların tamamen kapatılmasını sağlayarak Karanlık Tanrıların evrenimize girme yeteneğini sona erdiriyor.
Rocinante Mürettebatına ve İnsanlığa Ne Oluyor?
The Expanse’nin TV uyarlaması sona ererken, Rocinante ekibi için neredeyse “sonsuza dek mutlu” denebilir. Holden, Naomi ve Amos’a resmi olarak Bobbie Draper ve Clarissa Mao (Peaches) katılıyor… ama çetenin kitap hikâyeleri burada bitmiyor. Kara Tanrıların insanlığı yok etmesini önlemek, James Holden‘ın her zaman hedeflediği asil fedakarlığı yapmasını gerektirirken, Naomi aşkını geride bırakarak uzaklaşıyor.
Ne yazık ki iki büyük TV karakteri, The Expanse Serisi’nin son kitabına bile ulaşamıyor. Bobbie Draper, Tiamat’s Wrath kitabında Heart of the Tempest’i devirmek için kendini feda ederek Laconian İmparatorluğu’na ağır bir darbe indiriyor. Clarissa ise The Expanse’in zaman çizelgesinden daha da erken çıkıyor. Arkadaşlarının Laconia tarafından işgal edilen Medina İstasyonu’ndan güvenli bir şekilde kaçması için o da kendi fedakarlığını yapıyor. Gerçi Clarissa’i olası devam sezonlarında görmeyebilirdik de. Çünkü tıbbi bir teşhis, sadece 5 yıllık ömrü kaldığını doğruluyordu. Eğer dizide zaman atlaması olursa Clarissa diğer sezonları zaten göremeyecekti.
The Expanse’in en büyüleyici sonu Amos Burton‘a ait. Laconian İmparatorluğu, Persepolis Rising kitabında Sol galaksisine kök saldıktan sonra, Amos da İmparatorluk merkez üssüne sızan gizli bir görev üstleniyor ve Amiral Duarte’nin kızıyla (gerçek adı “Timothy”) arkadaş oluyor. Amos burada öldürülüyor, ancak Laconia’da ölmek grip olmak gibi bir şey ve gezegenin garip köpekleri Roci tamircisini geri getirerek onu fiilen ölümsüz kılıyor.
The Expanse’in gerçek sonu, Transport Union’ın kuruluşundan ve yaklaşmakta olan tehditlerden ziyade 1000 yıl sonrasında gizli. Halka Geçitlerinin ötesinde evinden kopmuş insan kolonilerinden biri geçitlere ve Yavaş Bölge’ye bağlı kalmadan ışıktan hızlı yolculuğu geliştiriyor. Atalarının evi olarak adlandırdıkları gezegeni görmek için Dünya’ya geliyorlar ve Amos Burton’ı hayatta kalan son dünyalılardan biri olarak buluyorlar.
Kaynak: Screen Rant