Evrendeki her bir gezegeni birbirine bağlama imkanına sahip bir ağ düşünün. Bu ağın Dünya üzerindeki geçidi aktif hale getirilmeden önce güvenlik sağlanmalı. Dolayısıyla geçit bir askeri üste korunmalı. Ancak beklenmedik gelişmeler erken keşifleri gerektirirse bu keşifler de askerler tarafından gerçekleştirilir. Yıldız Geçidi Komutanlığı’nda olan da budur; kendimizi birden aşina olmadığımız bir teknolojiyle bağlandığımız yabancı bir ağda askeri keşifler yaparken buluruz. Komutanlığın başında ise General George Hammond vardır.
İlk keşiflerin sonucundaki gözlemlerimiz, evrende kötülüğün baskın geldiği bir kaos ortamı olduğunu gösterir. Yani güvenlik sağlama çabalarımız boşa çıkmamıştır. Ancak sivil idareler, ağın ticari ilişkiler geliştirmek için kullanılmasını istemekte ve üste sivil yönetimin kabul edilmesinde ısrar etmektedir. Taleplere göre sivil yönetim, ticari ilişkileri daha iyi idare edecek ve bu durum Dünya’nın yararına olacaktır.
Ancak Hammond’ın askeri tecrübesinin yanında uzlaşmacı karakteri ve diplomatik becerileri, üste bir sivil otorite ihtiyacı bırakmamaktadır. Dolayısıyla Beyaz Saray, üssün yönetimini tepeden inme bir kararla devralacak bahane bulamaz ve Hammond görevini 7 sene boyunca başarıyla sürdürür. Bu süre içinde generalin marifetiyle Dünya, saldırgan yabancılara direnirken keşif görevleri üstlenerek müttefikler de edinir. Üstelik tüm bunların altından kalkarken Hammond’ın ofisindeki kabus gibi çalan sivil otoritenin temsili kırmızı telefon kendisini sürekli baskı altında tutmaktadır.
George Hammond, Colorado’nun Cheyenne Dağı’ndaki Yıldız Geçidi Komutanlığı‘nın ilk yöneticisiydi ve burada 7 sene boyunca hizmet verdi. 2004 yılında, eski arkadaşı ABD başkanı Henry Hayes tarafından geçici olarak Prometheus gemisine atandı. Burada Dünya’yı Anubis’in saldırılarına karşı savunacaktı. General, daha sonra Yıldız Geçidi Komutanlığı’nı, Prometheus’u, Atlantis görevini, F-302 ve BC-303 programlarını denetleyen Anadünya Güvenliği adlı gizli bir bölümün başına getirildi. Bir sene sonra da emekli oldu.
Karısının kanser yüzünden ölüşünden 3 yıl sonra Yıldız Geçidi Komutanlığı’na atanan Hammond, aslında o sırada emekliliğe hazırlanmaktaydı. Meslek hayatını kolay ve huzurlu bir son görevle noktalamanın hayalini kuruyordu. Ancak Apophis’in Jaffa’larla birlikte geçitten girişi, emeklilik hayallerinin yerini görev bilinci ve macera hevesinin almasıyla sonuçlandı.
Üssün görevi yeni teknolojiler edinilmesi, yabancı kültürlerle diplomatik ilişkiler kurulması ve başta Goa’uld olmak üzere tüm düşmanların saldırısına karşı savunma geliştirilmesiydi. Kısacası Yıldız Geçidi Komutanlığı, Dünya’nın ilk savunma hattını tutmakla ve keşif programları geliştirmekle mükellefti. Yıldız Geçidinden Sorumlu General olarak Hammond’ın yükümlülüğü ise komutanlık bünyesindeki görevleri takımlar arasında koordine etmekti. Ancak gelişmeler birimin komutanı olarak Hammond’ı öyle etkilemişti ki, Hadante’te hapsedilen SG-1 ekibinin serbest bırakılması için pazarlığa bizzat gitmişti. Hatta bu olay, Hammond’ın nadir dünya dışı görevlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
General George Hammond askeri gelenekten gelse de gerektiğinde askeri disiplinin etrafından dolanıp çözümü akıl ve nezaket ile üretmeyi hep bilmiştir. Bu da arabuluculuk özelliğini askeri kimliğinin önüne geçiren bir vasıftır. Mesleğinin gerektirdiği gibi katı bir yönetici olduğu halde her zaman orta yolu arayıp bulan, adaleti yasalardan önce kendi içinde arayan ve adil olanı kitabına uyduran ender insanlardan biridir. Bu yeteneğin Stargate programında değerlendirilmesi ise oldukça doğru bir karardır. Zira Stargate Komutanlığı, insanlığın evrene açılan penceresidir.
Doğrudan Birleşik Devletler Başkanı ve Genel Kurmay Başkanına karşı sorumlu olduğu için çeşitli gruplar tarafından sık sık baskı altına alınmasına rağmen hiçbir zaman pozisyonunu kötüye kullanmamıştır. Dünya medeniyetinin çıkarına hizmet edecek olsa bile asla başka dünyalardan yabancı teknoloji çalmaya yeltenmemiş ve hep yabancılarla dostça ilişkiler kurup müttefik edinmeye çalışmıştır.
2008 yılında aktör Don S. Davis‘in hayatını kaybetmesine paralel olarak dizideki General George Hammond karakteri de kalp krizinden ölmüştür. Dünyanın en yeni savaş gemisi Phoenix’e, onun şerefine USS George Hammond adı verilmiştir.
Yıldız Geçidi Komutanlığı’nın efsanevi lideri General George Hammond sadece komutanlık ekibini yönetmekle kalmamış, peşinden gelen yöneticilere de ilham vererek evren çapında bir vizyon yaratıp ordunun savaş kadar keşifte de başarılı olabileceğini Dünya’ya ve tüm evrene bildirmiştir.