Arkeolog Paul Langford ve kızı Catherine’in Mısır’da bir yıldız geçidi bulması ve onu Almanların kullanmasını engelleme isteği ile başlayan maceraların anlatıldığı Stargate Origins, yayın hayatına Şubat 2018’de merhaba dedi. Bu mini dizinin, Kurt Russell ve James Spader’ın başrollerini paylaştığı 1994 yapımı Stargate filminin konusunu devam ettirdiğine inanmak güç. Film, ilk vizyona girdiğinde karışık yorumlar almıştı ama yıllar içinde sağlam bir hayran kitlesi oluşturarak 4 TV dizisi, bir dizi kitap ve video oyununun doğmasını sağladı. Peki Stargate serisini bu kadar özel kılan şey neydi? Uzay araştırmaları? Yabancı türler? Belki de aktörlerin muhteşem performansını her hafta görebilmek?
Kendinizi serinin bir hayranı olarak görüyor olabilirsiniz ama onunla ilgili her şeyi biliyor musunuz? Örneğin yıldız geçitleri hangi maddeden yapılmıştır? Veya hangi Stargate karakterine atfedilmiş gerçek bir asteroid vardır? İşte sizi etkileyecek ve belki de diziyi yeniden izlemesini sağlayacak bazı bilgiler…
1- İnternet Sitesi Olan İlk Film
Günümüzde her filmin bir internet sitesi var. Bazı siteler, filmlerin perde arkası görüntülerini gösterirken bazıları da fragman yayımlıyor. Peki ama işler 1994’te nasıldı?
İster inanın ister inanmayın, Stargate dünyanın resmi internet sitesi olan ilk filmidir. Yıl 1994 olduğu için, Dean Devlin tarafından hazırlanan sitede yüksek çözünürlüklü fragman falan olmasa da film hakkında birçok fotoğraf ve yazılı bilgi yer alıyordu.
2- James Spader Senaryoyu Beğenmedi
Kim demiş bir oyuncunun oynadığı her film içine sinecek diye? Zaman zaman pek çoğumuz iş hayatında istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalabiliyoruz. Örneğin The Cider House Rules ile ikinci Oscar’ını kazanan Michael Caine, Hannah and Her Sisters ile kazandığı ilk Oscar’ında ödül gecesinde değildi. Niye mi? Çünkü Jaws: The Revenge gibi kötü bir filmin çekimlerindeydi de ondan…
Buna benzer bir şey James Spader‘ın da mı başına geldi bilemiyoruz, ama ünlü oyuncu senaryoyu ilk okuduğunda beğenmediğini söyledi. Filmde neden oynamayı kabul ettiğine dairse bazı teoriler mevcut. Para için olduğunu söyleyen de var, yönetmen Roland Emmerich ile buluştuktan sonra ikna olduğunu söyleyen de.
3- Jaye Davidson Stargate’ten Sonra Aktörlüğü Bıraktı
Aslında Jaye Davidson’ın aktörlük gibi bir düşüncesi yoktu. Bir barda keşfedilen Jaye, bir anda kendini Neil Jordan’ın yönettiği The Crying Game adlı filmde başrol oynarken buluvermişti. Roland Emmerich, Stargate’i yönetmek üzere kolları sıvayınca gözünü Davidson’a dikti. Çünkü onu filmdeki baş düşman olarak görmeyi çok istemişti.
1 milyon dolar gibi yüksek bir rakam karşılığında Stargate’te oynamayı kabul eden Jaye Davidson, filmin çekim sürecini çok zorlayıcı buldu. Bunun da etkisiyle olsa gerek aktörlüğü bıraktı. 2009 yılında The Borghilde Project adlı bir kısa filmde rol alsa da, dedikoduya göre şu sıralar moda endüstrisinde çalışmakla meşgul.
4- Amerikan Hava Kuvvetleri’nin Gözdesi
ABD, Hava Kuvvetleri’nin 6. kolu olacak Uzay Kuvvetleri’ni yakın zamanda halka tanıtacak ama o zamana kadar askeri bilimkurgu dizisi Stargate SG-1 en güvenilir kaynak olmayı sürdürecek gibi..
Amerikan Hava Kuvvetleri, dizide kendilerinin tasvir edilmesini takdire şayan gördü ve Jack O’Neill karakterini oynayan Richard Dean Anderson’ı “Onursal General” unvanıyla ödüllendirdi. Ayrıca iki Hava Kuvvetleri generalinin dizide ufak roller oynamışlığı da vardır.
5- Filmin Yönetmeni TV Dizisini Beğenmedi
Başta 10 sezonluk Stargate SG-1 olmak üzere diğer başka dizilerin de doğmasına yol açan 1994 yapımı film, ilk başlarda övgüyle karşılanmadı. Hatta Roger Ebert filmden nefret etti. Buna rağmen Stargate SG-1, tüm dünyada sevilerek izlenen uzun soluklu bir diziydi.
Ancak Stargate filminin yönetmeni Roland Emmerich, ne SG-1 dizisini ne de yan dizileri beğendi. Karakterler ve dizi, orijinal filmden o kadar farklıydı ki Emmerich dizileri yok sayan bir Stargate üçlemesi yapmayı bile düşündü. Dizi hayranlarının tepkisini çeken bu durum, 2016’da projenin iptal edilmesiyle birlikte tatlıya bağlandı.
6- Yıldız Geçitleri Hangi Maddeden Yapıldı?
Edebiyatta birçok kurgusal metal vardır. Thor’un çekici Mjolnir, Asgard metali “uru”dan, Wolverine’in pençeleri, yok edilemez bir metal olan “adamantium”dan yapılmıştır. Yıldız geçitleri ise çok ağır bir metal olan “Naquadah”tan oluşur.
Silahlarda kullanılan Naquadah, enerji depolayabilen kuartz benzeri bir maddedir. Asgard’ın gemileri Naquadah füzyon reaktörleri kullanır. Goa’uld silahlarında ise sıvı Naquadah vardır. Hatta Goa’uld’un kanında bile Naquadah bulunabilir. Bu metal, ismini Mısır’ın Naqada şehrinden alır.
7- O’Neil vs. O’Neill
1994 yapımı Stargate filminde Kurt Russell’ın hayat verdiği Jack O’Neil karakterinde, Stargate SG-1 ekibine katılan Richard Dean Anderson’ın isteği üzerine ufak bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklik, karakterin soyismine fazladan bir “L” eklenmesiydi.
Ayrıca Anderson, dizideki O’Neill karakterinin filmdeki versiyonundan daha komik olmasını da istemişti. Filmdeki O’Neil emirleri uygulayan sıradan bir askerken, dizideki O’Neill başına buyruk bir tiplemeydi.
8- Efektler
Yıldız geçitlerinin açılışında ortaya çıkan enerji girdabı basit ama oldukça zariftir. Girdap önce öne doğru, ardından da arkaya doğru dalgalanarak hareket eder. Nihayetinde de durgunlaşıp gölete benzer bir hal alır. Peki, 1994 yılının teknolojisiyle bu efektler nasıl yapıldı?
Stargate filminde ve dizilerinde bilgisayar efektleri çokça kullanılmasına rağmen, filmdeki gölet efekti bir tank dolusu suya hava tabancası atılarak yapılmıştır. Zaten bizi en çok çeken, yıldız geçidinin yaptığı o dalga köpürtmesi değil midir?
9- Zaman Yolculuğu Nerede?
Film adlarının yanlış ya da alakasız tercümesi dünyanın her yerinde karşımıza çıkan bir sinema gerçeği. Örneğin Neil Jordan’ın Oscar ödüllü filmi The Crying Game, Çin’de “Sevgilimin Bir Penisi Var” adıyla vizyona girmişti. İnsan gerçekten hayret ediyor. Bu kadar olmasa da benzer bir olay Stargate’in de başına geldi.
Stargate, Meksika’da Zaman Geçidi adıyla vizyona sokuldu. Oysa filmde herhangi bir zaman yolculuğu yoktu. Tabii filmi izleyenlerin de kafası karıştı.
10- Stargate Infinity
Çoğu kişi Stargate’in bir çizgi dizisi de olduğunu bilmez. Dizi, Yıldız Geçidi Komutanlığı’nın bir komplo sonucu saygınlığını ve güvenilirliğini kaybeden emektar binbaşısı Gus Bonner ile bir grup çaylak öğrencinin maceralarını anlatır. Bonner ve ekibi isimlerini temize çıkarmak için yıldız geçitlerini kullanmak zorundadır. Stargate Infinity, 2002’de yalnızca bir sezon ekranlara gelebildi.
Dizide Stargate senaristleri ve yapımcıları yer almadı. Bu yüzden Stargate Infinity resmi mitolojinin bir parçası olarak kabul edilmez. Zaten düşük bütçesi ve kötü senaryosu nedeniyle çokça eleştirilmişti.
11- Stargate Süpürge Dolabı
Stargate SG-1 dizisindeki komuta merkezi, gerçek hayatta Cheyenne Dağ Kompleksi, Coloradı’daki 52. Bölge olarak adlandırılan lokasyonda yer alır. Aynı lokasyonda bir askeri üs de bulunur.
Cheyenne Dağ Kompleksi’ndeki turlara katılan insanlar, tur rehberlerine Stargate komuta merkezinin yerini sorunca, onlara üstünde “Stargate Komutanlığı” yazan bir kapı gösterilirmiş. Peki, kapının ardında ne var dersiniz? Bir süpürge dolabı…
12- Wraithler
Yaklaşık 100.000 yıllık geçmişi olan Wraithlar, Stargate Atlantis dizisinde Pegasus Galaksisi’ndeki bütün gezegenleri vampir kültürleriyle terörize etmiştir. Bir insanın bütün yaşam gücünü, sağ ellerinde bulunan bir organ sayesinde emebilirler. Tıpkı Star Trek’teki Borg veya Starcraft’teki Zerg ırkı gibi sürü mentalitesine sahip bu canlılar, görüp görebileceğiniz en habis uzaylılardır.
Wraithların çoğunluğu Kraliçe’den emir alan robotik işçi arılar olarak düşünülebilir. Çoğu erkek Wraith, James Lafazanos tarafından oynanmıştır, çoğu dişi Wraith ise Andee Frizzell tarafından.
13- Evinizde Stargate Oynayın!
Crysis, geliştirilmiş askerlerin uzaylılar ve Kuzey Koreliler ile savaştığı bir bilgisayar oyunudur. Giydiği nanokıyafetler sayesinde gücü ve hızı artan askerlerle Ceph adlı uzaylı ırkının savaştığı bu oyunu daha da eğlenceli kılan şey ise Stargate serisinden temaları barındıran bir eklentiye sahip olmasıdır!
StarCry eklentisi sayesinde oyuncular Cheyenne Dağ Kompleksi’ne girebiliyor ve yıldız geçidini aktifleştirip maceralara atılabiliyor. Düşmmanlara karşı Zat’nik’tel kullanabilirsiniz. Bu eklenti, Star Wars’a da bolca göndermeler içeriyor.
14- Stargate Romanları
Stargate serisini seviyorsanız romanlarını da denemelisiniz! TV dizilerini devam ettiren birçok roman olduğu gibi, filmin devamı niteliğinde yazılmış romanlar da var. Hatta, 1995 ve 1999 yılları arasında Bill McCay tarafından Rebellion, Retaliation, Retribution, Reconnaissance ve Resistance adında 5 roman yazılmıştır. SG-1 dizisinden önce yazıldıkları için romanların dizilerle ilgisi yoktur ve başlangıç filminin üzerine kurgulanmıştır.
SG-1, Atlantis ve Universe dizileri için yazılmış onlarca roman/çizgi roman olduğunu ve hatta kimi dizilerin bu şekilde hala devam ettirildiğini de anımsatalım. Ne yazık ki herhangi bir Stargate romanı dilimize çevrilmiş değil.
15- Efekt Değil
Çoğu filmde yoğun bilgisayar efektleri kullanılılır ancak basit efektler kullanmak her zaman iyidir. Örneğin; Incepton filminde Parizyen kafede Cobb ve Ariadne’nin etrafındaki patlamalar, hava tabancaları kullanarak yapıldı.
Stargate SG-1’ın devam filmi Stargate: Continuum‘da bir denizaltının buzları kırarak yüzeye çıktığı sahneyi hatırladınız mı? Bu sahneyi bir bilgisayar efekti sananlar olabilir ama yanılıyorlar. O sahnede nükleer başlıklı ABD denizaltısı USS Alexandria, gerçekten de Beaufort Denizi’ndeki buzları kırarak geliyordu. Hava Kuvvetleri’nden sonra Deniz Kuvvetleri’nin de Stargate serisini sevdiğini bilmek güzel.
16- SG-1’ın Kısa Süreli Rekoru
Bazı televizyon şovları daha ilk sezonda iptal edilir ama bazıları da bir ömür sürer. Bir hastane draması olan ER, 15 sezon sürmüştür. CSI, 2000 yılından beri yayında; Law & Order: SVU ise 1999 yılından beri.
Peki Stargate hiç rekor kırdı mı? Kısa süreliğine evet. Stargate bir dönem, ara vermeden yayımlanan en uzun soluklu bilimkurgu dizisiydi. Dizinin 10 yıllık yayın hayatında 214 bölüm çekildi. Dr. Who ise 800’ün üzerinde bölümüyle en uzun süren dizilerden biridir ama kesintili bir yayın ömrüne sahiptir. Günümüzde bu rekor, 2005 yılından beri yayında olan Supernatural’ın elindedir.
17- Peter DeLuse İmzası
Yıllar boyunca Peter DeLuise, sinema ve TV sektörüne eşsiz katkılarda bulunmuştır. Belki de onu 1987’nin hit dizisi 21 Jump Street’in yıldızı Komiser Doug Penhall olarak tanıyor olabilirsiniz; veya ünlü aktör Dom DeLuise’nin oğlu olarak… Peter, aktörlükten sonra yönetmenliğe başladı ve Stargate serisindeki birçok bölümü de bizzat yönetti.
DeLuise, yönettiği her bölüme imzasını atmaktan hoşlanıyordu. Örneğin yönettiği her bölümde küçük bir rolde oynuyordu. Ayrıca, “Penhall” ismini yönettiği her bölüme sokuşturmak gibi bir tuhaflığı da vardı.
18- Video Oyunları
Stargate külliyatı devasadır. Bu külliyatın en önemli elementleri olan TV dizilerini herkes izlemiştir, ama kitapları kaç kişi okumuştur veya video oyunlarını kaç kişi oynamıştır? Birkaç başarısız deneme olmuştur (Stargate Worlds ve Stargate SG-1: The Alliance) ancak Stargate SG-1: Unleashed gibi özel oyunlar da piyasaya sürülmüştür.
Oyun, ekibimizin Goa’uld Sistem Lordu Sekhmet’e karşı verdiği mücadeleyi konu alıyordu. Oyunu bu kadar özel kılan şey ise seslendirmeyi dizideki oyuncuların bizzat yapmasıydı!
19- Uzaydaki Apophis
Ay’da, adını Hintli aktör Shah Rukh Khan’dan alan bir krater vardır. Hatta adını Angelina Jolie’den alan Aptostichus angelinajolieae diye örümcek bile vardır. Görüldüğü üzere bilim, popüler kültürden hiç de kopuk değil.
Torino skalası, gökcisimlerinin Dünya’ya çarpıp çarpmama olasılığını belirleyen bir ölçek. Asteroid 99942, 2004 yılında keşfedildiğinde Torino sklasında en yüksek değeri almıştı ve yakın gelecekte Dünya’ya çarpma olasılığı vardı. Asteroidin kaşifleri olan David J. Tholen ve Roy A. Tucker koyu birer Stargate hayranıydı. Hal böyle olunca asteroide SG-1 dizisindeki baş düşmanlardan Apophis’in adını verdiler. İkisinin de Dünya ve insanlık için tehdit oluşturduğu düşünülürse yerinde ve anlamlı bir karar olmuş diyebiliriz.
20- 51. Bölge Hassasiyeti
Daha önce de vurguladığımız gibi Amerikan Hava kuvvetleri, Stargate külliyatının sıkı bir hayranı. Diziye teknik destek vermesinden tutun da üst düzey generallerini konuk oyuncu olarak yollamasına kadar bir sürü şey sıralayabiliriz. Dedik ya, Coloardo’daki askeri üste Stargate ile ilgili bir şeyler bulmak bile mümkün.
Stargate’i bu kadar sevmesine ve hatta bir sahne için nükleer denizaltısını vermesine rağmen, Amerikan Hava Kuvvetleri’nin de hassas olduğu noktalar var. Bunlardan biri de meşhur 51. Bölge. Rivayete göre Amerikan Ordusu, Stargate dizilerinde 51. Bölgeye yönelik spekülasyonlar yapılmasından pek hoşlanmıyordu. Belki de bu yüzden Stargate’te 51. Bölge çok fazla göze sokulmamıştır.