Teal'c

Stargate’in Özgürlük Savaşçısı: Teal’c

“Indeed…”

Stargate evrenine SG-1 dizisiyle katılan Teal’c, aslen Chulak’lı bir jaffadır. Jaffalar, insanları tanrı olduklarına inandırarak onlara hükmeden Goa’uld’ların silahlı güçlerini oluştururlar. Goa’uld’lar, seçtikleri insanları konakçı olarak kullanan bir çeşit gelişmiş parazit türüdür ve larvalarını taşımaları için bazı insanları modifiye ederek jaffaya dönüştürmüşlerdir. Goa’uld larvaları da Goa’uld’lar gibi irade sahibidir, ancak yetişkin olmadıkları için konakçının iradesine etki edemezler. Jaffa, karnında taşıdığı larvaya ortam ve besin sunarken larva da kendi çıkarı için jaffaya sağlık, güç ve uzun ömür bahşeder.

Çocukluğunda babasının Sistem Lordu Cronus tarafından öldürülüşüne tanık olan Teal’c, uzun yıllarını nefretini büyüterek ve Usta Bra’tac‘ın yanında kendini savaş sanatında geliştirerek geçirmiştir. Hazır olduğunda Cronus’un rakibi diğer bir sistem lordu olan Apophis‘in hizmetine girmiştir, amacı Cronus’tan babasının intikamını almaktır. SG-1 ile karşılaştığında ise Chulak’ta Apophis’in baş jaffasıydı ve rütbesinin nişanesi olarak alnında altın dövme şeklinde Apophis’in egemenlik sembolünü taşımaktaydı.

tealc-2

“Jaffa, kree!”

1994 tarihli başlangıç filmi Stargate’te, türlü maceraların ardından ekibimiz Ra’yı öldürüp Abydos geçidini daha sonra tekrar açılmak üzere gömerek Dünya’ya dönmüştü. Geride sadece hayatına bu gezegende devam etmek isteyen Daniel Jackson kalmıştı. Ekip lideri Jack O’Neill, Abydos halkının zarar görmesini istemediği için komutanlığa gezegenin yok edildiğini ve Daniel Jackson’ın da çatışmada kaybedildiğini rapor etmişti. Böylece Abydos, huzurlu bir dünya olmaya devam edecekti. Ancak bu huzur ortamı sadece 3 yıl sürebildi. SG-1 dizisinin başlamasıyla Dünya’ya geçitten bir jaffa saldırısı oldu ve O’Neill bu küçük sırrı itiraf etmek zorunda kaldı. Saldırıda bir kadın personel kaçırılmıştı ve geçitten Abydos’a götürüldüğü düşünülüyordu.

SG-1’ın macera dolu hikayesi, kaçırılan personeli kurtarmak üzere Abydos’a gönderilen ekibin Daniel Jackson’la buluşup, ondan Yıldız Geçidi‘nin sadece iki dünya arasında kurulu olmadığını, aslında galaksi çapında pek çok gezegene açılan bir ağ olduğunu öğrenmesiyle başlar. Bu ağ artık sayısız keşfin anahtarı olacaktır. Bizimkiler hala Abydos’tayken bu gezegene de jaffalar gelir, kraliçelerine konakçı aramaktadırlar. Daniel Jackson’ın Abydos’lu eşini de yanlarına alıp geçitten ayrılırlar. Ancak ekibimiz bu kez jaffaların çevirdiği geçit adresini görmüştür ve jaffaların peşine düşüp Chulak‘a varırlar. İşte burası Teal’c karakteriyle tanıştığımız yerdir. Abydos benzeri bir düzene sahip olan Chulak’ta Apophis’le karşılaşmak, aynı zamanda Ra’nın tek tanrı olmadığını, en az bir yalancı tanrı daha olduğunu gösterir; tehlike devam etmektedir.

teal'c
Usta Bra’tac, Teal’c ve oğlu Rya’c

Ekibimiz Apophis’in adamlarından kaçamayıp yakalanır, onları ancak gerçeküstü bir güç kurtarabilecektir. Tüm umutlar tükendiğinde Jack O’Neill son kartını oynar ve jaffaların komutanına küçük bir mimikle işaret verir. İşareti görüp saf değiştiren koca yürekli komutan, zaten o sıralar bu adaletsiz düzeni sorgulamakta olan Teal’c’ten başkası değildir. Teal’c, düzene ihanet edip yabancıların kaçmasına yardım etmiştir. Gidecek yeri yoktur, O’Neill’in Dünya’ya yolculukta kendilerine katılma teklifini reddetmesi için sebep de yoktur. Teal’c, bundan böyle kendi toplumunda Shol’va (hain) olarak anılacaktır.

Geçidin dev bir ağa açıldığını öğrenen Yıldız Geçidi Komutanlığı, SG isimli ekipler kurarak galaksiyi keşfe başlar. İşte Teal’c’ın da üyesi olduğu ve diziye ismini veren SG-1, bu sayede kurulmuş öncü keşif ekibidir. Bu yeni oluşumun tek amacı merak duygusunu giderip yeni teknolojiler elde etmek değildir aslında; Goa’uld tehdidi kapıdadır ve bu askeri ekiplerin kurulması tehlikeyi savuşturabilmek için biraz da zorunlu bir önlemdir. Bu noktada Teal’c’in galaksinin politik düzeni hakkındaki bilgi ve tecrübesi Dünya savunması açısından elzemdir.

tealc

Teal’c karakteri, Stargate mitolojisine göre insan ırkına mensup olsa da bambaşka bir dünyanın insanıdır ve tabiri caizse bize göre “uzaylı“dır. Yetiştiği toplumun gelişmişlik seviyesi, görünüşte aşağı yukarı Dünya’nın Antik Sparta medeniyetine denktir. Ancak onu asıl farklı yapan, bağlı olduğu sistem lorduna koşulsuz sadakat gerektiren jaffalığı dolayısıyla tabi olduğu disiplindir. Son derece ciddi oluşu ve gerekmedikçe konuşmamasıyla Dünyalıların güvenini kazanmakta güçlük çektiyse de, zamanla sergilediği cesaret ve yaptığı fedakarlıklarla komutanlığın vazgeçilmez isimlerinden biri haline gelmiştir. Üstelik Goa’uld’ların sahte tanrı olduklarını duyurmak ve jaffaları özgürlüğe kavuşturmak gibi bir davası vardır ve bunu gerçekleştirmek için Yıldız Geçidi Komutanlığı’nın desteğine ihtiyaç duymaktadır. Buna ikna olan çalışma arkadaşları kendisini sonuna kadar desteklemekten çekinmemişlerdir.

SG-1 dizisinin hikayesi gerçek zamanla paraleldi; yani 10 sene boyunca ekranlara gelen dizinin hikayesi de 10 sene sürdü. Başlangıçta bize bir uzaylı kadar uzak olan karakter, bu süre içinde komutanlığa ve Dünya’ya adapte oldu; gevşeyip rahatladı. Önce yüzünde küçük mimikler görmeye başladık; gülümsedi, hüzünlendi… Sonra yerine göre kahkaha attı. Sonlara doğru esprileriyle çevresindekileri güldürmeye bile başlamıştı, ancak maalesef bu konuda Jack O’Neill’dan fazla etkilenmişti.

stargate-60lar
Soldan sağa: Daniel Jackson, Samantha Carter, Jack O’Neill, Teal’c

Jaffaların özgürlük mücadelesi boyunca Teal’c’ın aile dramına da şahit olduk. Baş jaffalığı sırasında ailesinin güvenliği ve itibarı garanti altındayken, Teal’c “shol’va” unvanını aldıktan sonra eşi ve oğlu da toplumdan dışlanmıştı. Başına gelenlerden Teal’c’ı sorumlu tutan eşi çareyi Teal’c’ın en yakın arkadaşıyla evlenmekte bulmuş, oğluysa babasından utanç duyar hale gelmişti. Üstelik yakında oğlu da bir törenle jaffa olacak ve bir Goa’uld larvasıyla simbiyoz kurup Goa’uld hizmetine girecekti. Tüm bu yıkımlara rağmen Teal’c davasından vazgeçmedi. Oğlunu yeniden kazanıp onu jaffaların mücadelesinde nefer haline getirdi. Hatta zamanla gönül ilişkilerini bile yoluna koydu.

Dünya’ya yerleşmesinin sekizinci senesinde Teal’c’ın yeterince uyum sağladığına kanaat getiren Yıldız Geçidi Komutanlığı, ev sahibi olup komutanlık dışında yaşamasına onay verdi. Ancak uzaylı dostumuzun yardımsever doğası, işlerin umulduğu gibi gitmesine engel oldu. Şahit olduğu her anlaşmazlığa müdahale etme huyu yüzünden mahallede tüm dikkatleri üzerine çekmesi Teal’c’ın yeniden komutanlığa taşınmasıyla sonuçlandı. Bir kapkaççıyı aşırı uzak bir mesafeden avokadoyla vurup etkisiz hale getirmesi örneklerden yalnızca biridir.

christopher_judge
“Merhaba,Ben Teal’c! Gerçek hayatta Christopher Judge’ı canlandırıyorum.” ―Christopher Judge

Teal’c’ın bir jaffa oluşu pek çok güçlük karşısında avantaj sağladı. Ortak yaşamı ona dayanıklı bir beden sunuyordu, böylece pek çok ölümcül yaralanmadan sağ çıktı. Ayrıca jaffa eğitimi ve tecrübesi onu iyi bir silah arkadaşı yapıyordu. Bir de simbiyotuyla bütünleşip bedensel ve zihinsel hasarlardan kurtulmasını sağlayan kelno’reem adında bir çeşit jaffa meditasyonu uyguluyordu. Tüm bunların desteğiyle simbiyoz, Teal’c’a yüzlerce yıllık bir ömür vaat ediyordu. Goa’uld larvası taşımaktan utanç duyan Teal’c, ilerleyen zamanlarda keşfettikleri bir tedavi sayesinde avantajlarını kaybetmeden larvadan kurtuldu, ancak alnındaki Apophis dövmesi hep onunlaydı.

Teal’c karakterine hayat veren oyuncu Christopher Judge uzun yıllar Stargate projelerine çalıştı, haliyle bu süre içinde yaşının ilerlemesine bağlı olarak dış görünüşünde bazı değişimler oldu. Ancak jaffalar kolay kolay yaşlanmazdı; bu yüzden Judge, SG-1’ın ilerleyen bölümlerinde makyaj hileleriyle ilk bölümdeki haline benzetilmeye çalışıldı. 10 sene süren dizinin final bölümünde ekip, gemileriyle birlikte bir zaman genişleme alanında kısılı kaldı. Burada geçirdikleri 50 senenin sonunda Samantha Carter bir çözümle geldiğinde, Teal’c dışındaki herkesin bir gözü toprağa bakar hale gelmişken Teal’c’in sadece kafasının sağ tarafında bir tutam saç ağarmıştı. Sam’in çözümü zaman genişletme alanının etkilerini geri alacaktı, ancak birinin kendini feda edip uygulamayı dışarıdan yapması gerekiyordu. Sam buna gönüllü olduysa da, Teal’c yüzyıllarca süren ömrünün ufak bir elli yılını feda etmekten çekinmedi. Böylece aradan geçen 50 seneye rağmen ayrıldıkları günkü gibi eve döndüler, tek fark Teal’c’ın saçına düşen aklardı.

Christopher Judge’ın canlandırdığı Teal’c karakteri SG-1 dışında, Stargate Atlantis dizisindeki uzaylı karakter Ronon Dex‘e destek olduğu bir bölümde de görülmüştür. Ayrıca Stargate filmleri Stargate: Continuum ve Stargate: The Ark of Truth‘ta da ekipteki yerini korumuştur.

Hazırlayan: Sibel İnce

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

stargate-universe

Stargate Universe Oyuncuları Bugün Ne Yapıyor?

Yalnızca iki sezon sürmüş ve tatmin edici olmaktan çok uzak bir ‘sonumsu’ ile ekranlara veda …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et