Star Trek: Enterprise, animasyon seriyi saymazsak Star Trek evreninin 5. dizisidir. İlk zamanlarda sadece Enterprise ismiyle anılan ve tanıtılan dizi, 3. sezon itibariyle Star Trek: Enterprise ismini almıştır. 2001 ve 2005 yılları arasında gösterimde kalan dizi, Star Trek mitolojisine göre 2121 ve 2155 yılları arasında geçer. 4 sezona yayılan 97 bölümden oluşur. 26 Eylül 2001 yılında Broken Bow isimli bölüm ile yayın hayatına başlayan dizi, 7 sezonluk geleneğe uyamamış ve 13 Mayıs 2005 yılında These Are the Voyages isimli bölüm ile ekranlara veda etmiştir. Dizinin yapımcıları Brannon Braga ve önceki dizilerden tanıdığımız Rick Berman’dır. 2000 yılında planlanmaya başlanan dizi 2001 yılına kadar bir sır olarak saklanmış, Mayıs 2001 yılında, ismiyle beraber içeriği de açıklanmıştır.
2001 yılında Star Trek: Voyager serisinin sona yaklaşması bir nevi yeni bir dizinin başlangıcıydı. Mayıs 2001’de Voyager final yaparak aramızdan ayrılırken Rick Berman ve Brannon Braga önderliğinde sır gibi saklanan Enterprise isimli dizi açıklandı. Daha önceki serilerinin aksine, başına Star Trek eki almadan sadece Enterprise ismiyle sunulduysa da 3. sezondan sonra bu eki aldı. Büyük beklentiler ile gösterime giren dizi, 3. sezon 5. bölüme kadar çok kötü bir dönem geçirmiş ve iptal tehlikesi atlatmıştır. Rick Berman’ın yaptığı değişiklikler ile hızla ayağa kalkmış olsa da geç yapılan bu hamle dizinin sonunu engelleyememiştir.
Star Trek: Enterprise ekibi 7 kişilik bir ana mürettebattan oluşur. Jonathan Archer geminin Dünyalı kaptanıdır. Diğer Star Trek kaptanlarına göre soluk kalmıştır. Sevecen bir kaptandır. Liderlik özellikleri ve diplomasi beceresi orta seviyededir. Geminin 2. kaptanı, T’pol isimli Vulcanlı bir kadındır. Klasik bir Vulcanlı olarak mantık, hayatının baş köşesindedir. İlk başlarda gemiye casus olarak yerleştirildiğinden dolayı insanlara çok soğuk davranmıştır. İlerleyen zamanlarda bu değişmiş ve Kaptan Archer’ın sağ kolu olup insanları sevmiştir. Aynı zamanda Vulcanlıların birçok zayıf yönünü görmüştür. Phlox ise geminin doktoru olup Denobulan ırkına mensuptur. Dokunulmaktan hoşlanmaz. Yılda sadece altı gün uyur.
Malcolm Reed, geminin taktik subayıdır. Çekingen ve içine kapanık bir karakter olup stres altında kalınca istemsiz olarak çok konuşmaya başlar. Kırmızı alarm sistemini düzenlemiş, güç alanı teknolojisini geliştirmiştir. Travis Mayweather, geminin dümencisidir. Bir kargo gemisinde doğmuştur. Hoshi Sato, iletişim mühendisidir. Dil uzmanıdır. 1 saat içinde tamamen yabancı bir ırkın dilini çözme gibi bir yeteneği vardır. Bir ırkın dilini öğrenmek için 2-3 saat arasında bir süre onun için yeterlidir. Charles Tucker, geminin şef mühendisidir. Lakabı Trip’tir. Duygusal, cana yakın bir karakterdir. Lakabını ailedeki 3. Charles Tucker olması nedeniyle almıştır. Teksas aksanına sahiptir. Bu yüzden final bölümünde Hoshi Sato, onun hakkında “Daha İngilizce bile konuşamıyor,’’ der.
Star Trek: Enterprise diğer dizilerin aksine geleceği değil geçmişi ele alır. Dizinin açılışı bizi 22. yüzyıla götürür. Bu dönemde Federasyon kurulmamıştır. İnsanlar, Birleşik Dünya bayrağı altında hala kendi sistemlerinde ve sistemin kıyı köşelerindedir. 2151 yılında, NX-Sınıfı bir gemi olan Enterprise’ın yapımı tamamlanır ve gemi fırlatılır. Bu geminin en büyük özelliği Büküm Faktörü 5’e ulaşan ilk insan yapımı araç olmasıdır. Federasyon öncesi dönemde insan teknolojisinin gelişmemiş olması ve insanların tecrübesizliği bizi korkuya ve dehşete itmiştir. Oysa diğer serilerdeki gemiler, arkalarında galaksinin en büyük güçlerinden biri olan Federasyon’un bulunduğunu bildiklerinden korkusuzca olaylara atılırlar.
Fakat burada insanlık, ilk büküm hızı uçuşunu gerçekleştireli ortalama 90 yıl olmuştur. Bu dönemde İlk Emir olmadığından, insanlar her taşın altına bakmaktadır. Seri sayesinde Federasyon’un kurucu ırklarından olan Tellaritelere ve Andorianlara daha yakından bakma şansı yakalıyoruz. Vulcanlar, Tellariteler ve Andorianlar birbirlerinden hoşlanmayan ırklardır. Bu dizi sayesinde birbirleri ile nasıl kaynaştıklarını ve Federasyon’un temel yapı taşlarının nasıl atıldığını da görüyoruz.
Dizi 3 sezon boyunca Temporal Cold War isimli olay yüzünden sıkıcı bir hale gelmiştir. Daha sonraları hızlı bir şekilde bitirilen hikaye, diziye ve Star Trek evrenine hasarlar vermiştir. Klingonlar, Romulanlar gibi tanındık ve sevilen ırkların neredeyse hiç görünmemesi diziye olan ilgiyi çok aşağılara çekmeye yetmiştir. Neyse ki son zamanlarına doğru bu ırkların olduğu bölümlere yer verilmiştir. Ancak bu, hızla yaklaşan sonu engelleyememiştir. Böyle bir hata yapan diziye, bir de Xindi isimli ırk eklenince olan olmuş ve dizi az sayıdaki hayranını da kaybetmeye başlamıştır.
4. sezon boyunca kısa süreli hikayelere odaklanan dizi, ilk sezonlarda yapması gerekeni sonlarda yapmaya başlamıştır. 4. sezon itibariyle istenilen ve aranan Star Trek havasını bize hissettirse de, ilk sezonlarda yaptığı hataların bedelini ödemekten kurtulamamıştır. Hayranlar iptal tehlikesi yaşayan dizi için para toplamaya bile başlamışlardır. Ama bu fedakarlıklar da mutlak sonun gelişini engelleyememiştir.
Artılarını ve eksilerini kısa bir şekilde anlatacak olursak şöyle bir liste ile karşılaşıyoruz: Temporal War Olayı, dizinin en büyük eksisidir. Kaptan Archer’ın köpeği, diziyi yeterince küçük düşürmüştür. Dizinin bazı oyuncuları bitse de gitsek havasındadır. Orijinal seride Spock, görünmezlik teknolojisinin sadece teoride mümkün olduğunu söylemektedir. Fakat burada Enterprise, görünmez olabilen bir gemi ile karşılaşır.
Yine orijinal seride Dr. Mccoy da dahil hiç kimse tarafından bilinmeyen Vulcan sex ritüeli Pon Farr, burada herkes tarafından iyi bir şekilde bilinmektedir. Archer ve ekibi, Borg ile karşılaşmış ve Omicron parçacıklarının Borg’a zarar verdiğini keşfetmiştir. Fakat Borg ile ilk temas, Kaptan Picard komutası altındaki Enterprise D isimli geminin Q sayesinde, galaksinin öbür ucuna gitmesi ile gerçekleşmiştir. Orijinal seride, alt uzay iletişiminin 2168 yılına kadar keşfedilmediği söylenmiştir. Fakat burada sık sık kullanılmıştır.
Belki de en önemli eksilerden bir diğeri de Star Trek evrenine göre NCC 1701‘in ilk Enterprise isimli gemi oluşudur. Fakat dizide NX-01’in de Enterprise ismini taşıdığını görüyoruz. Yapımcılar NCC 1701’in Enterprise ismini taşıyan ilk Federasyon gemisi olduğunu, NX-01’in ise Enterprise isimli ilk Dünya yapımı araç olduğunu söyler. Bu gibi gereksiz kafa karıştırıcı şeyler yüzünden 7 sezonluk geleneğe uyamayan dizi 4 sezon çekilip bitirilmiştir.
Enterprise’dan sonra dizisi çekilmeyen Star Trek, CBS’nin açıklamasına göre Mayıs 2017’de Discovery isimli bir dizi ile ekranlara dönecek. Sonuç olarak kötü yanları iyi yanlarından fazla olan, en iyi Star Trek hayranlarını bile kendinden soğutmayı başaran, saçma bölümleri bulunan, ilk sezonlarda atması gereken adımları sonlara doğru atarak düzelmeye çalışan, fakat bunu da başaramayan bir dizi görüyoruz.
Hazırlayan: Halil Furkan Türkmen