Netflix‘in yapımcılığını üstlendiği ve Wachowski Kardeşler ile J. Michael Straczynski‘nin sihirli elleriyle yarattığı Sense8 gerçeği var karşımızda. Gerçek diyorum çünkü meraklısı için bu sihirli ellerin hayatları ve ortaya koydukları eserler bile başlı başına bir inceleme konusudur.
Öncelikle, hetoro zenginlik ve aşiret bağlarıyla güçlendirilmiş Türk dizilerine kapılmış olanların anlamakta zorlanacağı ama bilakis onların izlemesi gereken bir dizidir Sense8. Kişisel görüşüm bu diziyi izlemenin bir vatandaşlık görevi olması gerektiği yönündedir. Karşı cins iki insanın sevişmesiyle izlenme oranlarının nasıl da yükseldiğine şahit olurken, edep vb kelimeleri unutan toplumların eşcinsel bireyleri gördüklerinde aniden öfkelenmelerinin panzehirini empati kurmakta ve daha fazla insan olmakta bulabiliriz diyorum.
Neden mi? Sense8, sekiz farklı kültür ve kimlikte yaşayan birbirinden habersiz kimselerin, tarihsel bir evrim süreci ile Homo Sapiensten net bir şekilde kopuşuyla başlayan mücadeleyi konu almış bir dizidir. Sizlerin de bildiği gibi biz Homo Sapiensler kendi türümüze bile acımasızca saldırıp türümüzün üyelerini kitlesel ölümlere ve göçlere zorlamak için on binlerce mazereti rahatlıkla yaratabiliyoruz. Bizden çok daha gelişmiş paralel bir insan ırkına neler yapabileceğimizi de tahmin edebiliyorsunuzdur. Bu yetenekli Sapiens türünü ortadan kaldırmakla görevli, büyük bütçelere sahip BPO örgütünün acımasızca sürdürdüğü savaşı izliyoruz Sense8 dizisinde.
Dizinin sekiz ana karakteri, psycellium isimli bir ağ üzerinde küme denilen telepatik bağlarını keşfedene kadar oldukça sıradan hayatlar sürdürmekteyken, küme içinde duygu ve bilgi alışverişi yapabildiklerini keşfedince BPO’nun da hedefi haline gelmişlerdir. Bu arada başka kümelerden de haberdar olan kahramanlarımız istemeseler de eşsiz bir maceraya dalarlar. Çekimleri 13 ülke ve 15 şehirde yapılan diziyi izlerken kıtalararası bir seyahatle dünya genelinde yaşanan adaletsizliklere bir kez daha şahit olacaksınız.
Bilimkurgu, aksiyon, gizem ve dram türündeki Sense8’in karakterlerine (Wolfgang, Kala, Lito, Capheus, Will, Riley, Nomi, Sun) yapılan yakın çekimlerde adaletsizliğin, karakterlerin hayalleriyle ne denli ilişkili olduğunu göreceksiniz. Dizi boyunca dinleyeceğiniz çeşitli türlerde şarkıları müzik listenize atmaktan geri duramayacaksınız.
Sense8, toplumsal normlar denen ve küçük bir azınlık dışında kimseyi mutlu edemeyen bütün kuralları yıkmayı ya da en azından esnetmeyi hedefliyor. Özellikle ekonomik adaletsizlik, nefret, LGBTİ+, homofobi, kâr hırsı, yönetim ve savaş gibi terimleri alt metinlerde yeniden işleyerek hayatın olağan saydığımız koşullarına eleştirel bir bakış sunuyor.
Yazıya başlarken bu diziyi izlemenin bir vatandaşlık görevi olması gerektiğini söylemiştim. Eşcinsel bireylere nefret güden kimseler özellikle kaçırmamalıdır; zira olası eşcinsel duygularının ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
Hazırlayan: Varlık ERGEN