Lost in Space Geri Dönüyor

1960’lı yıllarda yayınlanan ve bir ailenin uzayın derinliklerinden Dünya’ya dönme maceralarını anlatan Lost in Space dizisi, Netflix tarafından modern imkanlarla yeniden yorumlanıyor. 4 Nisan’da ilk bölümüyle gösterime girecek dizinin görsel efektleri için öncekine kıyasla çok büyük bir bütçe ayrılmış durumda.

Serinin ilk sezonu, bir saatlik 10 bölüm halinde yayımlanacak ve 2046 yılında Robinson ailesinin Jupiter 2 uzay aracıyla uzay-zaman anomalisinde kaybolarak bilinmeyen bir gezegende mahsur kalmasını anlatacak. Nerede olduğunu anlamaya çalışan aile, bir yandan uzay gemisini tamir etmeye diğer yandan da birçok gizemli olayı aydınlatmaya uğraşacak. Robot ve gizli bir sabotajcı bunlardan birkaçı.

Aile babası ve lider John Robinson karakterini, Black Sail dizisinde Kapran Flint’i oynayan Toby Stephens canlandıracak. Anne ve mükemmel bir uzay mühendisi olan Maureen’e ise Molly Parker hayat verecek. Taylor Russell çocukların en büyüğü olan Judy Robinson’ı, Mina Sundwall ortanca çocuk olan Penny Robinson’ı ve Maxwell Jenkins de en küçük kardeş olan Will Robinson’ı oynayacaklar. Ignacio Serricchio ise bir mavi yakalı ve kaçakçı rolünde karşımıza çıkacak.

Orijinal versiyonunda olduğu gibi, Will içlerinde en maceraperest olanı ve dolayısıyla da başını en çok derde sokanı. Fakat tehlikeli durumlarda aileyi kurtaran kişi de yine kendisi. Kötü karakter Dr Smith, yeni uyarlamada kadın bir karaktere bürünüyor ve Parker Posey tarafından canlandırılıyor. Tabii ki yeni robotumuz, eskiden olduğu gibi “Tehlike, Will Robinson” diye bağırmaktan daha fazla şeyler yapacak.

Dizinin prodüktörlüğünü üstlenen Legendary’den Zack Estrin, Empire dergisine verdiği demeçte yapımın daha iyimser olacağını, Star Trek’den çok Star Wars’a benzeyeceğini, ana temanınsa keşif, macera ekseninde seyredeceğini açıkladı. Collider dergisine verdiği demeçte Toby Stephens ise şunları belirtti:

“Yeni dizi, uzayda kaybolan bir ailenin üstlenmeye çalıştığı zorluklar ve hayatta kalma çabalarının onları nasıl bir araya getirdiğiyle ilgili. Temel olarak eski hikayenin aynısı, fakat daha modern içerikler üzerine kurulu. 60’lı yıllara baktığımızda onu eğlenceli ama oldukça masum buluyoruz. Şimdi yaptığımız ise günümüzün bir yansıması olacak. Umarım eskisi gibi esprili ve insalcıl olur, ama tartışmasız bir şekilde günümüz izleyicisine hitap edeceği ortada.”

Hazırlayan: Emre Karadeniz

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Yaşamın Metalaşması: Paradise

Kapitalizmin toplumsal yaşamdaki en büyük etkilerinden biri de hemen her şeyi metalaştırması ve metalaşan şeylerin …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et