Outer Range

İkinci Sezonuyla Outer Range

Outer Range‘in ilk sezonunu izlemek, angaryaya koşulmak gibiydi desek abartmış olmayız. Hayal kırıklığı oluşturan tutarsız tonu, bazen kasvetli bazen büsbütün tuhaftı. Bu ilk sezon için ne etkili bir bilimkurguydu diyebiliriz ne de kaliteli bir gizem, komedi veya drama. Yorucu ilk sezon, nihayetinde bir bizon göçüyle ve Billy ve Autumn‘un ölümcül şekilde yaralanmasıyla sona ermişti. 2. sezon, hemen açılışta Billy ve Autumn’un ölmediği bilgisiyle karşıladı bizleri. Yeni sezona dair ilk işaretler, bir öncekinden çok daha iyi olacağını gösterir nitelikteydi.

Outer Range, yeni sezonda da gerçekçilikten azade şekilde absürtlüğe yelken açıyor ve bu seferki yolculuk insana hiç de sarsıcı gelmiyor. Yine de yapım, temelleri ilk sezonda atılmış bir sorunla boğuşmaya devam ediyor: Yoğun bir sonuçsuzluk hissi. Brian Watkins, görsel efektlere ağırlık vermekten kaçınarak diziyi “gerçekçiliğe” oturtmayı amaçlamış olabilir. Dev bir delik, karakterleri geçmişe/şimdiye/geleceğe atarak ailevi karşılaşmalara yol açıyor. Kuşkusuz senaristlerin Dark‘a öykündüğü çok açık. Ancak Dark, kasvetli tonunu dehasını vurgulamak için kullanmıştı ve bu üslup oldukça ilgi çekiciydi. Maalesef bu iltifatı Outer Range için sarf etmek mümkün değil. İlk sezon bıktırıcı atmosferiyle öne çıkarken, ikinci sezonsa insanda izolasyon hissi yaratıyor.

Örneğin Şerif Yardımcısı Joy, kendini birden 1882’de, dokuz yaşındaki Royal’in yanında buluyor. Doğal olarak karısı ve kızını özlemesini beklediğimiz neredeyse dört yıl boyunca orada sıkışıp kalıyor. Fakat biz Joy’un özlemini asla hissedemiyoruz. Bölümlerden birinde öylece evine dönüyor ve sevdiklerinden uzak olma acısı bir dipnota indirgeniyor. Dört yıllık yolculuğunun büyük kısmı ekran dışında gerçekleşiyor ve bize kendi zamanına nasıl döndüğünü anlatan tek bir bölüm izliyoruz. Outer Range, Joy’un hak ettiği dramayı bize vermeyi başaramıyor. Abbott ailesinden kısa sürede 500.000 dolarlık kefalet parası istendiği bölümde de olması gereken aciliyet hissi izleyiciye geçmiyor. Hatta bir süre sonra kefalet meselesi tamamen unutuluyor. Dolayısıyla Outer Range’i, zamanla yarışan bir gerilim filmi kategorisine koymak da mümkün değil.

Oysa sorunlardan en azından biri, Wayne’e değil de Patricia’ya daha fazla ekran süresi verilerek çözülebilirdi. Wayne, tıpkı oğulları Billy ve Luke gibi sadece büyük hayaller peşinde koşan biri. Oysa hedefleri gerçekleşmediği için onunla ilgili her şey de gereksizmiş hissiyatı veriyor. İlk sezonda Billy, bir köpek gibi Autumn’un etrafında dolanıyordu. Bu sezonda da Luke aynı davranışı tekrarlıyor. Bu çocuklar, kısacık ekran süresinde bile göz alıcı olmayı başaran Patricia karşısında oyunculuk açısından oldukça zayıf kalıyor. O’Connell ise diğer tüm oyunculardan daha komik ve daha ilginç. Hatta Josh Brolin bile O’Connell’ın göründüğü o kısacık sürede yaptığı kadar enerjik bir şekilde sizi içine çekemiyor.

Bu sezonu birinci sezonun hemen ardından izlemek, en azından size iki sezon arasındaki bağlantıları keşfetme eğlencesi yaşatabilir. Yine de bunlar, maalesef diziyi daha iyi hâle getirmiyor, sadece anlık mutluluklar veriyor. Ayrıca yaşlı Royal’ın, geçmişte karşılaştığı oğlunun yüzünü neden hatırlamadığını anlamak mümkün değil. Tabii bu tarz dizilerin gelecekte bizi şaşırtabilmek için bazı şeyleri bilinçli olarak belirsiz veya çözülmemiş bıraktığını göz önünde bulundurmak gerek.

Hikâyenin gidişatına ters düşen ya da tutarsızlık gibi görünen bir nokta, daha sonra ansızın önem kazanabiliyor. Bu da yapılabilecek tek şeyin, senaristlere güvenmek olduğu anlamına geliyor. Hatta içten içe ne yaptıklarını bildiklerine ve gelecek sezonlarda tüm soruları yanıtlayacaklarına inanmak bile istiyoruz. Keşke en azından bu sezonda bazı sonuçlara ulaşmanın hazzıyla yetinmek zorunda kalmasak ve seyir keyfini daha çok hissedebilseydik. Şimdilik hayallerimiz yine başka sezonlara kalmış gibi görünüyor.

Kaynak

Yazar: Almıla İkra Akgül

Ay heyecanlandım, bilemedim şimdi!

İlginizi Çekebilir

farscape ka d'argo 1

Farscape’in Asabi Komutanı: Ka D’Argo

“Sevdiğiniz her şeyi kaybettiğinizde onurlu bir hayat yaşamak zordur.” 1999-2003 yılları arasında ekranlara gelen Farscape, …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin