stargate ha tak

Goa’uld Ana Gemileri: Ha’tak

Stargate evreninde pek çok uzay gemisiyle karşılaşırız. Ancak Ha’tak adı verilen Goa’uld ana gemisi, kendine özgü karakteristik tasarımıyla diğerlerinden sıyrılmayı başarır. Hiyerogliflerle süslü duvarları, çöl sarısının hâkim olduğu iç dekorasyonuyla bilimkurgu yapımlarında görmeye alıştığımız fütüristik uzay gemilerinden çok farklıdır. Goa’uldlar’ın mitolojik geçmişlerine uygun olarak, geminin merkezinde Eski Mısır piramitlerini andıran bir yapı bulunur. Zaten “Ha’tak” sözcüğü, Goa’uld dilinde “piramit” anlamına gelir ve bu yapıyı barındıran bütün gemiler Ha’tak olarak sınıflandırılır. Hem piramitlerin üzerine, hem de platolar gibi pürüzsüz yüzeylere inebilecek şekilde yapılmışlardır. Her Goa’uld Sistem Lordu, hâkim olduğu alanda bu gemilerden en az bir tane bulundurur. Genellikle bir veya iki Ha’tak düşmanları caydırmak için yeterlidir, ancak gerçek bir tehlike karşısında çok daha güçlü bir filoya sahip olmak şarttır.

Ha’takların köprülerine, yani komuta merkezlerine Pel’tak denir. Piramidin merkezine konumlandırılmıştır. Dekorasyonu gemiden gemiye değişse de, tüm gemilerin köprülerinde Goa’uld tarzına uygun olarak inşa edilmiş bir Lord sandalyesi ve iki kontrol paneli bulunur. Köprünün ön tarafında yer alan ana konsol, gemideki tüm önemli silahları kontrol eder. Genellikle ana pencerenin önüne inşa edilir ve bu pencere aynı zamanda iletişim için bir ekran işlevi görür.

Ha’tak’ın alttan ve yandan görünümü

Makine dairesi, geminin çalışması için gerekli tüm ekipmanları içerir. Güç çekirdeği ve hiper sürücü motorları bu odadadır. Ayrıca gemideki her sistemi kontrol edebilen kontrol kristallerine de yine bu odadan erişilir. Planör bölümü, Pel’tak ile piramidin aynı tarafındadır. Ölüm Planörleri, alandan tasarruf etmek amacıyla raflarda saklanır. Kullanılacakları zaman raylarla rampalara getirilir ve bu rampalardan hızlandırılarak fırlatılır. Bu yuvaların tasarımı ve büyüklüğü gemiden gemiye değişebilse de, tüm Ölüm Planörleri piramit çekirdeğinin tabanındaki bir açıklıktan çıkar.

Ha’tak’ların kargo odaları silahlarla, naquadah stoklarıyla ve bir Goa’uld’un ihtiyaç duyabileceği eşyalarla doludur. Asker ve teçhizat sevkıyatı ışınlanma halkalarıyla sağlanır. Ayrıca kargo bölümünde birden fazla yıldız geçidi ve DHD taşınabilir. Yıldız geçitleri, hareket halindeki bir uzay gemisinin içindeyken çalışmaz. Ancak Ha’tak bir gezegenin yörüngesine oturduğunda yıldız geçitleri de aktive edilebilir hale gelir. Ha’tak’ın güç çekirdeği hakkında fazla bilgi yoktur. Buna rağmen diğer Goau’uld teknolojilerinin çoğu gibi naquadah tabanlı olduğu bilinmektedir. Ayrıca acil durumlar için yedek bir güç çekirdeği de vardır.

Hiper uzaya girmiş bir Ha’tak

Ha’taklar, her tür kimyasal rokete ya da iyon motoruna olan ihtiyacı ortadan kaldıran gelişmiş bir itki sistemi kullanır. Belirli vektörler boyunca ataleti manipüle edebilen bu görünmez sistemler, bir Ha’tak’ı birkaç dakika içinde ışık hızının %5’ine varan hızlara ulaştırabilir. Bu motorlar ayrıca hiper uzaydan çıkarken gemiyi yavaşlatmak için de kullanılır. Standart bir Ha’tak hiper sürücüsü, gemiyi hiper uzay yoluyla ışık hızının 32 bin katına çıkarabilir. Bu görkemli hızlarına rağmen, Ha’tak’lar galaksiler arası seyahatten acizdir. Zira maksimum hızda dahi Samanyolu’ndan Andromeda Galaksisine gidiş geliş 125 yıldan uzun zaman alır. Buna rağmen bir süpernova serpintisi ya da muazzam bir enerji takviyesi geminin hızını arttırabilir.

Ha’tak gemileri, hasardan korunmak için güçlü savunma kalkanları kullanır. Diğer Ha’takların saldırılarına, mavi bir devin patlamasıyla ortaya çıkan radyasyona ve ısıya on saat boyunca dayanabilirler. Naquadah ile zenginleştirilmiş bir Mark 12-A Minuteman nükleer saldırısını (1 gigaton patlayıcı kuvvetinde olduğu tahmin ediliyor) bile kolayca atlatabilirler. Asgard, Tollan, Ori ve ilerleyen süreçte bazı Tau’rì silahları tarafından kalkanların delinebildiği görülmüştür. Yarı yükselmiş bir Goa’uld Sistem Lordu olan Anubis, Asgard Bilskimir sınıfı gemilerin saldırısına dayanabilecek güçte kalkanlar da geliştirmiştir. Ancak bu güçlü kalkanlar, Kadim dronlarına karşı herhangi bir direnç gösterememiştir.

Yörüngeden gezegeni bombalayan Ha’tak filosu

Çoğu Ha’tak’ın bir gizlenme pelerini yoktur, ancak Goa’uld Sistem Lordu Sokar tarafından Ha’taklar’ı görünmez kılabilen bir teknolojinin geliştirildiği bilinmektedir. Hatta Sokar’ın yenilgisinden sonra filosunu ele geçiren Apophis, bu teknolojiyi Tobin sistemindeki görüşme sırasında Heru’ur’a karşı kullanmıştır. Her Ha’tak’ta, bombardıman maksatlı 60 kadar topatar bulunur. Enerji topu fırlatan bu silahlar, boyutlarına rağmen son derece hızlıdır ve geniş bir hareket kabiliyetine sahiptir. Piramidi çevreleyen üst yapının etrafına yerleştirilmişlerdir. Bu optimal pozisyonları sayesinde, Ha’tak’ın herhangi bir hedefe ateş açması kolaylaştırılmıştır.

Birçok gemi gibi, Ha’taklar da çeşitli pasif ve aktif sensörlere sahiptir. İstenen yıldız sistemini tarayabilir, hiper uzaydan çıkmadan önce gemilerin momentlerini tespit edebilirler. Sensörlerin, hiper uzaydan çıktıktan hemen sonra hedefleri belirleme ve bunlara kilitlenme yeteneği vardır. Son Sistem Lordu Ba’al’ın infazıyla birlikte Goa’uld saltanatı çökmüş, Ha’takların büyük kısmı Özgür Jaffa Ulusu ile Lucian İttifakı‘nın eline geçmiştir. Dolayısıyla günümüzde de kullanılmaya devam edilmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar:

Yazar: Can Kaçan

Asimov ve Stargate hayranı...

İlginizi Çekebilir

stargate-universe

Stargate Universe Oyuncuları Bugün Ne Yapıyor?

Yalnızca iki sezon sürmüş ve tatmin edici olmaktan çok uzak bir ‘sonumsu’ ile ekranlara veda …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et