Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
İlk üretilen on iki savaş yıldızından biri olan Galactica, Caprica Kolonisi’ni temsil ediyordu ve Birinci Cylon Savaşı‘nda da orduya hizmet etti. BSG-75 diye de bilinir. Teknolojik açıdan geri kaldığı ve eskidiği için, İkinci Cylon Savaşı‘nın başlamasından çok kısa bir süre önce müze haline getirilmesine karar verilmiştir. Teknolojik bilgisayar ağı bulunmayan, her şeyin kablolu telefonlar ve yazılı kağıtlarla halledildiği bu geminin köhneliği, aynı zamanda insanlığın da kurtuluşu oldu.
Nitekim en ileri seviyedeki savaş yıldızları Cylon virüsünün kurbanı olurken, Galactica ve içindeki eski model Mark II Viper‘ları bundan etkilenmedi. Galactica bu sayede sağ kalan bir avuç insan filosunun umudu, koruyucusu ve lideri konumuna geldi. Geminin ilk komutanı Silas Nash olmasına rağmen, kendisiyle bütünleşmiş komutanı William Adama‘dır. Geminin ikinci komutanlığını ise aradaki kısa dönem değişiklikler dışında Saul Tigh yapmıştır.
Battlestar Galactica yaklaşık 1400 m. uzunluğa ve yirmişer Viper‘dan oluşan en az dört hava bölüğüne sahiptir. Cephanesi doluyken uzak mesafeden de saldırıya geçebilir. Saldırısı sırasında kendini korumasını sağlayan savunmaya yönelik silah teçhizatı vardır. Dizayn olarak iki kısımdan oluştuğu söylenebilir. Bunlar ana gövde ve uçuş bölümüdür. Muharebe Bilgi Merkezi geminin baş kısmındadır. Yine su tankları gibi depolama üniteleri de geminin nispeten baş kısmındadır. Orta bölüm, bölmelerin çıkarılıp takılabildiği, yükleme boşaltma yapılabilen mekanik aksamdan oluşmaktadır. Arka bölümde ise geminin uzayda normal hızda seyretmesini sağlayan sublight motorları ile uzak mesafelere sıçramasını mümkün kılan sıçrama motorları bulunur.
İkinci kısım ise uçuş bölümü olarak nitelendirilebilir. Ana gövdenin iki yanına yerleştirilmiş olan uçuş bölümleri Battlestar’ın Viper ve Raptor‘larına ev sahipliği yapar. Uçuş bölümlerinin geminin ana gövdesinden dışarı doğru ayrılması savaş esnasında avantajlı olsa da, takılan bölümler nedeniyle geminin sıçrama motorlarının devre dışı kalması daha sonra bu özelliğin modifiye edilmesine neden olmuştur. Uçuş bölümlerinin hepsi iki katlıdır. Üst kat tüm bölüm boyunca uzanan bir iniş pistidir. Alt kat ise, 40 avcı uçağından bir kısmının da yer aldığı daha kısa kalkış pistinden oluşur.
Oldukça hızlı olup, manevra kabiliyeti yüksektir. Her ne kadar atmosferde gerçekleşen savaşlar için dizayn edilmemiş olsa da, bu alanda da yetenekleri kuvvetlidir. Birçok sebeple bir Cylon Basestar‘ına üstün kabul edilebilir. Uzun süre ikmal yapmadan yaşanabilme amaçlı yapılmıştır. Su rezervleri kendi kendini temizleyebilir ve yeniden kullanıma sunulabilir. Cephanelikte cephane üretim merkezleri, küçük bir de terzihanesi vardır. Ayrıca sebze ve meyvelerin depolandığı titanyum tanklara sahiptir. Belki de en hayati özelliklerinden biri de ağır hasar aldıktan sonra bile işlevsel kalabilmesidir.
