Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
Stargate Origins‘in duyurulmasıyla gündeme gelen Catherine Langford karakteri, Yıldız Geçidi’nin çalıştırılmasının arkasındaki kilit isim olarak geç de olsa hak ettiği ilgiyi göreceğe benziyor. Zira muazzam Stargate evreninde kendisiyle pek az karşılaşmıştık. Yapım genel olarak yerinde keşiflere odaklandığı için olsa gerek, bilim insanı Langford’u yakından tanıma imkanı bulamadık. Yıldız Geçidi’nin keşfine ve çalıştırılma sürecine odaklanacak mini dizi Stargate Origins’te genç oyuncu Ellie Gall tarafından yeniden hayat verilecek Dr. Catherine Langford hakkında izlediklerimizi hatırlayıp biyografisine göz atmak yerinde olacaktır.
Catherine Langford, ilk kez serinin başlangıç filmi Stargate‘te karşımıza çıktığında 4-5 yaşlarındaydı. Babası Profesör Paul Langford‘un Giza’daki arkeolojik kazılarında çiçekli hasır şapkasıyla ayak altında dolanıp oyunlar oynamaktaydı. Elbette izleyenler, bu oyunların ileride insanlığı evrenle tanıştıracak o müthiş buluşa dönüşeceğini bilmiyordu. Geçidin toprak altından çıkarıldığı 1928 yılı, Stargate evrenininin de başlangıcı olarak kabul edilir. Baba Langford, yaptığı keşfin sırlarını çözebilmek için yıllarca uğraşmıştır. Ancak söz konusu girişimler, zamanın teknolojik yetersizliklerine de bağlı olarak başarıya ulaşamamıştır. Umutların giderek azaldığı 1945 yılında yaşanan bir olay ise deneylerin askıya alınmasıyla sonuçlanacaktır.
1945’te tesadüfen de olsa geçidi çalıştırmayı başaran ekip, bunun bir kişi tarafından denenmesine karar verir. Seçilen kişi ise, o zamanlar Catherine Langford’un nişanlısı olan Ernest Littlefield‘den başkası değildir. Stargate SG-1 ekibi kendisini bulana dek, yabancı bir gezegende tam 50 yıl mahsur kalan Littlefield’ın kayboluşu, Catherine Langford’de derin bir üzüntüye neden olur. Üstelik babası, deneylerin gizliliğini korumak adına kendisine yalan söylemiş ve nişanlısının bir patlama sonucu öldüğünü açıklamıştır. Yıllarca nişanlısının öldüğünü sanarak yaşayan Langford, bunun da etkisiyle olsa gerek, hiç evlenmemiştir.
Babasının ölümünden sonra Catherine Langford’u, Stargate projesini sahiplenmiş olarak buluruz. Tabii işin içine askeriye de girmiştir artık. Çok gizli bir üste tutulan geçidin sırrı, modern teknoloji yardımıyla çözülmeye çalışılır. Ancak çalışma mantığının anlaşılması o kadar da kolay olmaz. Neyse ki Catherine Langford, eski uygarlıklar ile uzaylılar arasında bağlantı olduğunu iddia eden ve bu çılgınca teorileri nedeniyle alaya alınan Dr. Daniel Jackson‘dan yardım ister. Projeye dahil olan Jackson, şansın da yardımıyla geçidi çalıştırmayı başarır. Bu olağanüstü keşif, insanlığın yıldızlara ulaşmasını sağlayacak ve uygarlığımızı topyekun değiştirecektir. Catherine Langford, başarısından dolayı Daniel Jackson’a üzerinde Ra’nın Gözü olan yüzyıllık kolyesini emanet eder.
Başlangıç filmi ve SG-1 dizisi boyunca kendisini bazen gerçek zamanlı olarak iş başında, bazen de zaman yolculuğu yaparak geçmişte gördük. Yaşamının çeşitli dönemlerinde karşımıza çıkan Langford’u farklı yaşlarda 5 ayrı oyuncu canlandırdı. Öldü sanılan nişanlısına kavuştuğu bölümde yetmişli yaşlarındaydı. Samantha Carter ve Daniel Jackson‘ın kendisini ziyaret ettiği “1969” adlı bölümdeyse kırklarındaydı. Ayrıca bu ziyaretin askıya alınmış Stargate projesinin devam etmesini sağladığını, yani evrene açılan geçit teknolojisine Langford’un kırklı yaşlarındayken orduya baskı yapması sayesinde kavuştuğumuzu söyleyebiliriz.
Catherine Langford’un doğum tarihi tam olarak bilinmiyor. 1945’te nişanlısının kaybolmasıyla sonuçlanan geçidi çalıştırma denemesi sırasında 21 yaşında olduğu anlaşılıyor. Bu durumda Langford’un doğum tarihi 1924 olarak alınabilir. Ancak Giza‘daki kazı sırasında kendisini 12 yaşında bir kız çocuğu görünümünde izliyoruz. Bu konuyu senaryonun zaman çizgisindeki küçük bir hata olarak görmezden gelebiliriz. Ayrıca 1945 yılında Catherine’in nişanlısı kaybolduğuna göre, Daniel Jackson’ın projeye katılışından önce geçidin yanlışlıkla da olsa en az bir kere çalıştığını söyleyebiliriz.
Bu muazzam keşfin kilit ismi olmasına rağmen Catherine Langford, Yıldız Geçidi‘yle seyahat etme isteği duymamıştır. Ancak 1945’teki denemede geçidin çalıştığını öğrenmesi, nişanlısıyla tekrar buluşma ihtimalini doğurunca o mavi dalgalara atlamaktan çekinmemiştir. Sonrasında ise geçidin neden ve nasıl çalıştığını artık bildiğini, kendini “tamamlanmış” hissettiğini söylemiştir. Azmi, açık fikirliliği ve cesaretiyle Stargate’in ardındaki en önemli kahramanlardan biri olan Catherine Langford, SG-1 dizisinin iki kısımdan oluşan Moebius adlı efsanevi bölümünde yaşamını yitirir. Ömrü boyunca biriktirdiği antik eşyalardan oluşan bir oda dolusu mirasını ise, oğlu gibi sevdiği Daniel Jackson’a bırakır. Üstelik bunların içinde, Sistem Lordu Anubis tarafından aranan çok değerli bir parça da vardır.
Daniel Jacskon, koca bir ömrü Yıldız Geçidi’nin sırlarını çözmeye adamış bu bilge ve emektar kadının cenaze töreninde şu duygu yüklü unutulmaz konuşmayı yapar:
“Catherine Langford, sadece nazik ve cömert değildi; yeniliklere açık, sonsuz ve çocuksu bir meraka da sahipti. Dünyaya sadece olduğu gibi değil, olabileceği şekilde de bakardı ve insanlarda başkalarının fark edemediği potansiyeli görürdü. Kendisinden önce babasının da yaptığı gibi, o da bilime katkılarıyla dünyayı herkesin bildiğinden daha fazla değiştirdi. Kendi adıma, onunla karşılaşmamış olsam bugün nerede olurdum bilmiyorum. Kendisi, hayatımı hayal edebileceğimden çok daha fazla değiştirmiştir.”
Son olarak, Catherine Lengford karakterinin, Mısır’ın Annesi lakabıyla anılan ünlü Mısırbilimci Dorothy Eady‘ye bir saygı duruşu olarak kurgulandığını ekleyelim.
Hazırlayan: Sibel İnce
