bilimkurgu sitcom

Bilimkurgu Temalı 10 Sitcom

Sitcom (situation comedy), Türkçeye “durum komedisi” olarak çevrilen bir televizyon ve radyo programı formatıdır. Günlük yaşamdan karakterleri ve durumları işleyerek komedi oluşturmayı hedefler. Sitcom’larda genellikle birbirine benzeyen yerleşik mekânlar, sabit karakterler ve komik olay örgüleri kullanılır. Doğrudan kahkaha efekti veya stüdyo seyircisinin gülüşleriyle de tanınır. Sitcom’lar, genellikle 20-30 dakikalık kısa bölümlerden oluşur ve her bölümde bağımsız bir hikâye anlatılır. Hikâye, çoğunlukla tek bir ana mekânda (örneğin bir oturma odası, kafe veya ofis) geçer. Zaten türün başarısı da izleyiciye tanıdık gelen, bağ kurabilecekleri sıradan karakterlerin mizahi etkileşimlerinde gizlidir.

Sitcom’un başlangıcı, televizyonun yaygınlaşmasından önceye, radyo tiyatrolarına kadar dayanır. 1930’lar ve 1940’larda radyo, eğlence dünyasının en popüler aracıdır. Bu dönemde Amos ‘n’ Andy gibi radyo dizileri, sitcom’un ilk örnekleri olarak tarihe geçmiştir. Söz konusu diziler, günlük yaşamın sıradan komik anlarını ve karakter etkileşimlerini merkeze alarak geniş bir dinleyici kitlesi toplamayı başarmıştır. Televizyondaki ilk sitcom ise Mary Kay and Johnny adlı dizidir. 1947 yılında, Amerikan NBC kanalında yayımlanan dizi, evli bir çiftin günlük yaşamını komik bir dille ele alır. Mary Kay and Johnny, aynı zamanda evli bir çiftin televizyonda evli bir çifti canlandırdığı ilk dizi olmasıyla da ünlüdür.

Sitcom’un böylesi uzun yıllar boyunca popülerliğini korumasının arkasında ise birkaç temel faktör bulunmaktadır. Sitcom’lar, genellikle herkesin deneyimleyebileceği aile, arkadaşlık, iş hayatı gibi evrensel temalar üzerine kuruludur. İzleyiciler, karakterlerin kendine özgü özelliklerini tanır ve her yeni bölümde başlarına yine neyin geleceğini merak eder. 20-30 dakikalık bu kısa bölümler, izleyicilere kolayca tüketilebilecek eğlenceli bir içerik sunması açısından da önemlidir.

20. yüzyılın başlarında radyo programlarıyla hayat bulan bu format, televizyonun altın çağından dijital yayın platformlarına kadar uzanan yolculuğu boyunca evrim de geçirmiştir. Hatta zaman içinde farklı türlerle etkileşime girerek yeni alt türlerin oluşmasına da zemin hazırlamıştır. Tatlı Cadı gibi dizilerde fantastikle, Adams Family veya Dark Shadows gibi dizilerdeyse korku türüyle iç içe geçmiştir. Elbette bilimkurguyla kaynaşan örneklerinin sayısı da hiç az değildir. Şimdi gelin, bilimkurgu türündeki sitcom örneklerinin bazılarını birlikte inceleyelim.

ALF (1986 – 1990)

80’ler ve 90’lar çocuklarının izleyerek büyüdüğü, ülkemiz televizyonlarında da uzun yıllar yayımlanmış bir diziyle başlayalım dedik. Tüylü, ukala, alaycı ve en önemlisi de temel besin kaynağı kedi olan ALF (Alien Life Form) ile… Gezegeni Melmac’tan dünyamıza keşif gezisi için gelen bir uzaylının hikâyesi Alf.

Ortalama bir Amerikan ailesi olan Tenner’ları gözlemleyerek insan yaşamı hakkında veri toplamaya başlıyor. Tabii zamanla bu veri toplama işi uzadıkça uzuyor ve o da ailenin bir bireyi hâline geliyor.

Mork & Mindy (1978 – 1982)

Üniversitedeki yeni yaşamına alışmaya çalışan Mindy’nin edindiği ilk arkadaşı Mork adlı bir delikanlı oluyor. Ne var ki Mindy’nin bilmediği bir şey var: Mork, gezegeni Ork’tan Dünya’ya gelmiş bir uzaylı.

Mindy, biraz tuhaf davranışlara sahip Mork’u başta garipsese de sonradan çok seviyor ve ikili sıkı bir dostluğa yelken açıyor. Robin Williams’ı parlatmasıyla tarihe geçen yapım, Emmy adayı olan ilk bilimkurgu dizilerinden de biri.

Small Wonder (1985 – 1989)

Brindle ailesi ile hemen yanlarındaki eve taşınan Lawson’lar arasında hızlı bir komşuluk ilişkisi gelişiyor. Zaten iki baba da aynı yerde çalışıyor ve aileleri de kısa sürede kaynaşmaya başlıyor.

Lawson ailesinin kızı VICI ile Brindle ailesinin çocukları arkadaş oluyor, ancak VICI aslen Lawson’ların kızı değil, gizlice üretilmiş üst düzey yapay zekâlı bir robot. Tabii Lawson’ların bu sırrı saklaması ve VICI’ye evlat muamelesi yapması gerekiyor.

Out of This World (1987 – 1991)

İki elinin işaret parmağını birbirine değdirerek zamanı donduran ve ardından da avuç içlerini birbirine sürtüp yeniden başlatan genç kız Evie’yi hatırladınız mı? Ülkemiz televizyonlarında da yayımlanan yapımda, Evie’nin babası Troy aslen bir uzaylı. Antereus gezegeninden keşif için Dünya’ya gelmiş, ancak Evie’nin annesi Donna’ya âşık olup evlenmiş ve bu evlilikten de Evie doğmuş.

İlerleyen yıllarda Evie, yarı uzaylı olması nedeniyle bazı özel güçleri olduğunu keşfediyor. Gezegenine dönen uzaylı Troy’un ise Evie ve Donna’ya kendisiyle iletişim kurmaları için özel bir kristal bıraktığı da ortaya çıkıyor.

Dinosaurs (1991 – 1994)

Ya 65 milyon yıl önce o göktaşı Dünya’yı teğet geçseydi? Ya dinozorlar hiç yok olmasa ve insanlar yerine onlar evrimleşip medeniyet kursaydı? İşte bu alternatif senaryo üzerinden yola çıkan sitcom, dinozor Sinclair ailesinin maceralarını anlatıyor.

Ülkemizde de yayımlanan sitcom’dan da anlıyoruz ki ister insan ister dinozor olsun, medeniyetin getirdiği sorunlar hep aynı…

The Ghost Busters (1975)

Hayır, bildiğimiz Hayalet Avcıları‘ndan bahsetmiyoruz. İlerleyen yıllarda Filmation tarafından çizgi dizisi de çekilen sitcom, doğaüstü gizemleri çözmeye çalışan biri goril üç kişilik bir ekibin maceralarını anlatıyor.

Üzerine gittikçe hayaletler de dâhil tüm doğaüstü olayların bilimsel ve fiziksel temelini kavrayan ekibimiz, geliştirdiği teknolojilerin de yardımıyla her sorunu çözmeyi başarıyor.

Red Dwarf (1988–2020) (1988–2020)

Red-Dwarf

Uzun ömürlü bir uzay sitcomu olan Red Dwarf, kahkahalarını amansız bir temelden devşiriyor. Bir maden gemisinde tesisatçı olan Dave Lister, uzun süreli uykusundan uyandığında tüm mürettebatın (hatta tüm insanlığın) çoktan öldüğünü keşfediyor.

Sonsuzluğa uzanan yolculuğunda kendisine eşlik eden yegane yoldaşları ise Lister’ı sürekli eleştiren şefinin hologramı, Lister’ın kedisinden evrilmiş insansı bir kedigil, bir temizlik droidi ve geminin ana bilgisayarı oluyor. Bu ortamın dizinin başlangıcından çok sonuna yakıştığını düşünebilirsiniz ama zekice yazılmış senaryosu, diziyi sezonlar boyunca sırtlamayı başarıyor.

3rd Rock From The Sun (1996 – 2001)

Yine inceleme yapmak için Dünya’ya gelen ve sonrasında da buraya yerleşen uzaylılar var karşımızda. Her bir uzaylı, ailenin farklı bir bireyini canlandırarak olabildiğince geniş bir toplum tabakası ile temasa geçmeyi hedefliyor.

Ancak, elbette insan davranışlarını öğrenene kadar yaptıkları tuhaf hareketleri hepimizi güldürmeye yetiyor.

Hyperdrive (2006 – 2007)

hyperdrive

Dizi, HMS Camden Lock adlı uzay gemisi mürettebatının 2151’de geçen maceralarını işliyor. Uzaya açılmayı başaran İngiltere, evrenin geri kalanını sömürgeleştirmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda intergalaktik ticarete ağırlık veriyor ve uzaylı kraliyet aileleri için saraylar inşa ediyor.

Hyperdrive, 2007’de ikinci sezonun ardından düşük ratingler gerekçe gösterilerek iptal edildi.

İyi Aile Robotu: Babür (2004)

iyi aile robotu babur

Listemizin sonunda bizden bir örnek var. İyi Aile Robotu: Babür, Çocuklar Duymasın, Ayrılsak da Beraberiz, En Son Babalar Duyar ve Dadı gibi birçok başarılı ve çoğu özgün sitcom projesi ile televizyonlarımızın âdeta yıkıldığı bir dönemde ekranlara geldi. Dizide, sıradan bir Türk ailesinin Babür adlı robotu arasına alması sonucu gelişen komik olaylar anlatılıyor. Ne yazık ki dizi, başarılı örneklerin arasından sıyrılıp uzun ömürlü olamadı.

Babür dışında, Türkiye’nin AB üyesi olması sonucu yaşanan toplumsal dönüşümün geleneksel bir Türk ailesine yansımasını anlatan Avrupa Avrupa da alternatif tarih yazıcılığı ve ütopya tarzı anlatımıyla bu türe dâhil edilebilir. Elbette daha çok örnek var. Ancak minimal öykü anlatım tarzına sahip olan sitcomlar, bilim ile toplum arasındaki ilişkiye komik ve eğlenceli dokunuşlar atmasıyla gelecekte de karşımıza çıkmayı sürdürecek gibi görünüyor.

Yazar: Halil Alpaslan Hamevioğlu

1980 Polatlı doğumluyum. 80'ler ve 90'lar kuşağında yetişmiş bir bireyim. O devrin her bireyi gibi ben de bilimkurguyu video kasetlerden tanıdım. Sonra özel kanallar geldi. Hayal dünyam iyice genişledi. Eh, gerçek yaşamda da dünyanın içinden geçtiği dönüşümü gördüm. Sovyetler'in bitişini, Berlin Duvarı'nın yıkılışını, popüler kültürün tüm dünyayı etkisi altına alışını... Bir gün okulum bitti ve hem gördüklerimi hem de yaşadıklarımı yeni nesillere aktarayım dedim. Öğretim görevlisi oldum. Gazi Üniversitesi’nde başlayan, Başkent Üniversitesi’nde devam eden öğreticiliğimde ülke sınırlarını aştım ve kendimi Amsterdam Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde buldum. Oldum olası yazmayı sevmişimdir. Âşık olduğum bilimkurguyu ve yazma hobimi de burada birleştireyim dedim. Şimdiden iyi okumalar.

İlginizi Çekebilir

Helloween robot king

Helloween’in Robot King Şarkısına Bir Bakış

Bilimkurgunun öteden beri rock ve metal müzikle içli dışlı olduğunu bilmeyen yoktur. 80’lerden beri varlığını …

Bir yorum

  1. Eureka Dizisi de listeye tam gidermiş. Teşekkürler emekleriniz için

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin