Battlestar Galactica’dan 10 İlginç Bilgi

“Saylonlar insanlar tarafından yaratılmıştı… Başkaldırdılar… Evrim geçirdiler… Birçok kopyaları ve bir planları var…”

Güzel bir cümle, ama son bölümü kuşkusuz hatalı. Çünkü yapımcılardan Ronald D. Moore’un ve Battlestar Galactica‘nın hikayesinin arkasındaki ekip, tüm diziyi birinci çerçeveden planlamadıklarını kesin bir şekilde itiraf etti. Sadece dizideki her şeyin önceden planlanmış gibi görünmesini sağladılar ve bu da akıllarda kalan en ilginç bilgilerden bir tanesi oldu.

2003 yılında başlayan mini seri ve arkasından gelen muhteşem dört sezonluk televizyon dizisiyle, bu yeniden çevrimin altyapısı gayet sağlamdı. Bilimkurgu dizileri içinde bir dönüm noktası sayılabilecek Battlestar Galactica’nın tarihine bakarken, perde arkasında kalan bazı ilginç bilgileri de öğrenmeye hazır olun.

Ronald D. Moore Aslında Bir Uzay Yolu Yazarıydı

Ronald D. Moore, Battlestar Galactica ve Outlander gibi şovların yaratılmasında başrolü oynamadan önce, Star Trek evreninde de önemli biriydi. Star Trek: Voyager dizisinden ayrılması kafasındaki gibi olmasa da, Moore’un zihninde bir kıvılcıma neden oldu.

Televizyondaki deneyimleri, Battlestar Galactica’ya yaklaşımının daha farklı olmasını sağlayacaktı. “Doğal Bilimkurgu” terimini ortaya atan Moore, o zamanki Trek standardından çok farklı olmayı amaçlayan bir denemeye girişmişti.

Kesik Köşe Stili İnce Bir Şakaydı

İşte zamanla büyüyen eğlenceli bir hikâye: Görünüşe göre, Sci-Fi Channel’ın orijinal Battlestar Galactica mini serisindeki bütçe baskılarına bir yanıt olarak diziye görsel bir şaka eklenmişti.

Kesik köşeler, İngilizcedeki “kolaya kaçma” deyimine denk geliyordu ve dizideki tüm belgelerin bu şekilde olması aslında yayıncıya bir mesajdı. Dizi boyunca benzersiz bir edebiyat biçimi ortaya koyan bu gönderme, artık Sci-Fi için de acı bir gerçek olup çıkmıştı.

“Frak” Uzun Süreli Bir Battlestar Galactica Geleneğidir

Battlestar Galactica’daki unutulmaz sözleri düşündüğünüzde, iki tanesi hemen öne çıkıyor. İlki, yalnızca küfürlü kelimelerin yaratıcı bir ikamesi olan “Frak“.

Aynı zamanda orijinal 1978 yapımında da kullanılmıştı. Çoğu kişi yeni seri ile ilişkilendirse de, bir şekilde eskisinde de vardı. Ardından hayranların çok iyi bildiği başka bir popüler söz var.

En Unutulmaz Replik Doğaçlama Ortaya Çıktı

William Adama

Bir Battlestar Galactica etkinliğinde konuşan Edward James Olmos, serideki “So say we all” sloganının ortaya çıkışını, aynı zamanda Amiral Adama karakterine bürünmesinde önemli bir unsur olarak belirtti. Serinin olaylar zincirini başlatan Saylon saldırısı için bir anma töreninde Olmos, herkese meydan okudu ve bu sözü Amiral ile astları arasında bir savaş çağrısı olarak söyledi.

Sahneyi çok iyi oynamıştı ve ondan sonra bu cümle tüm hayranlar için bir çağrı haline dönüştü.

Edward James Olmos’un Kontratında Oldukça İlginç Bir Madde Vardı

adama ve roslin

Battlestar Galactica’da geçirdiği dönemde birçok şeye oldukça açık görüşlü yaklaşsa da, Edward James Olmos’un bir aktör olarak şiddetle karşı çıktığı tek bir şey vardı. Şovda herhangi bir tuhaf uzaylıyla uğraşmak istemiyordu. Israrı o kadar büyüktü ki, bunu sözleşmesine bir madde olarak ekletmişti.

Eğer sette böyle bir şey görürse karakteri bayılacak ve yazarlar dizide onun nasıl öldüğünü açıklamak zorunda kalacaktı. Rol için Olmos’un rakipleri olan aktörler de böyle şartlar ortaya koymuş olabilir mi?

Jon Cryer, Two and A Half Men’de Oynamak İçin Battlestar Galactica’yı Reddetti

Kariyerinin dönüm noktalarından birinde Two and a Half Men’den tanıdığımız Jon Cryer, Battlestar Galactica ailesinin bir parçası olma potansiyeline sahipti. Gaius Baltar rolü için seçmelere katılmıştı. Daha önceki bir röportajında söylediği gibi rolü kapmıştı da.

Ancak 12 yıl boyunca Charlie Sheen ve Ashton Kutcher’la başrol oynayacağı Chuck Lorre yapımı sitcomu seçti. Gaius Baltar rolü de aktör James Callis’e gitti ve tarih sonsuza kadar değişti.

Orijinal Dizi Müziği Modern Dizide Çok Önemli Bir Rol Oynadı

Besteciler Richard Gibbs ve Bear McCreary, Battlestar Galactica’nın müzikalitesini ortaya çıkaran isimlerdi. Gibbs mini serinin müziğini bestelerken, McCreary tüm seri için beste görevini üstlendi. Dizinin kendi unutulmaz müziği ortaya çıkarken, eski bir favori için hala bolca yer vardı: Orijinal Battlestar Galactica teması.

Stu Phillips tarafından yazılmış 70’lerin bir varyantı olan ikonik müzik, serinin hayranlarına 2. sezonda ulaştı ve Kobol’un 12 Kolonisi için Sömürge Marşı olarak piyasaya sürüldü.

Serenity, Battlestar Galactica Evreninde

Bilimkurgu evrenleri sinsice ve heyecan verici yollarla birbirlerine atıfta bulunmayı sever. Battlestar Galactica’nın hikâyesinde, Atılgan 1701 göndermesi gibi izleyenleri çoğu kez hazırlıksız yakalayan atıflar bulunur. Eski bir Star Trek yazarının elinden çıktığı için şaşılacak bir durum olmasa da, daha ilginç bir görsel sürpriz de dizide yer aldı.

Başka bir ünlü uzay aracı: Joss Whedon’un Firefly evreninden Serenity. Eğer mini serinin başlarında Caprica City’nin gökyüzüne bakarsanız, o marka ve modelden bir geminin havada süzüldüğünü görebilirsiniz. Saldırıdan önce topuklamış olduğunu umuyoruz.

Büyük 4. Sezon Boşluğunun Sorumlusu Grev

battlestar galactica

2007-2008 yıllarında Amerika’da yaşanan “Writer’s Strike” yani “Yazarlar Grevi”, Battlestar Galactica için daha kötü bir zamanda olamazdı. Dizi dördüncü ve son sezonunun yarısına kadar gelmişti. Görünüşe göre son sezonu ikiye bölmek gibi düşünceler vardı. Grev başladığında sezon bölünmüş oldu.

Hayranlar 4. sezonun en önemli keşiflerini izleyebilmek için yedi ay beklemek zorunda kalacaktı; 13 Haziran 2008, o zamanki adıyla Sezon 4’ün sonuydu ve 16 Ocak 2009’un Sezon 4.5’ğun başlama tarihiydi.

Dizinin Taahhütlü Sözleşmesi

battlestar-galactica-kapak

Battlestar Galactica Sci-Fi Chanell ile 4 sezonluk bir taahhütle anlaşmıştı. Ancak diziye ekstra 3 sezon daha izin verilebilirdi. Görünüşe göre dizinin yapımcıları aktörlerle 7 yıllık anlaşma yapmıştı ve çekimler devam edebilirdi. Bu noktada mini serinin 2002 yılında başladığı düşünülürse, 2009 yılında aslında aktörlerin de sözleşmesi bitmiş ve yapımcılar verdikleri sözü tutmuştu.

Battlestar Galactica’nın yedi sezon sürmesi kötü bir şey olmazdı herhalde. Yine de yayımlanmış olan dört sezon, 11 Eylül sonrası dönemde bilimkurgunun yeniden tanımlanmasını sağlayan tarihi bir zaferdir. Ayrıca, Star Wars ve hatta Star Trek gibi diğer dizilerin daha modern şekillere dönüşebileceğini bize göstererek türün gelişmesine yardımcı oldu. Her ne kadar dizinin sonu hayranlar tarafından zaman zaman tartışmaya açılsa da, dizinin hayal gücümüz üzerindeki etkisini kimse inkar edemez.

Kaynak

Yazar: Cem Can

Üniversite tezini robotlar üzerine vermiş bir bilgisayar mühendisi. Kılıcın yolunda ilerleyen, an itibariyle 2. Dan bir kendocu. Müzik tutkunu ve bilim kurgu hayranı. Kurduğu hayalleri yazıya dökmeye çalışan bir hayalperest."Ben bu dünyayı değiştiremeyeceğimi biliyordum; o yüzden başka dünyalara gittim." - PKD

İlginizi Çekebilir

star trek - Tomorrow is Yesterday kapak

Bir Star Trek Kehaneti: Tomorrow is Yesterday ve Ay’a Yolculuk

Daha önceki yazılarımızdan birinde bilimkurgu için şu ifadeleri kullanmıştık: “Bilimkurgu bize sınırsız hayal edebilme imkânı …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et