Yabancı türle ilk temasın galaktik bir savaşa dönüşmesinden hemen sonra kendilerine Gamilus denen bir tür, dünyaya karşı radyoaktif bombalarla yüklü yapay astreoidler düşürmeye başlar. Takvimler 2199’a yaklaşırken yüzeydeki yaşam tamamen bitmiş ve milyarlarca insan ölmüştür. İnsanlık inşa ettiği yeraltı şehirlerinde kah yokluklara, kah da ayaklanmalar sırasında oluşan kaosa karşı hayatta kalmaya çabalarken, artan radyoaktivite giderek daha aşağıya nüfuz etmeye başlamıştır. B.M. yönetimi elde avuçta kalan tüm filolarla Gamilus saldırılarını Plüton sınırında oyalayıp, bir avuç insanı yaşamı yeniden başlatmak için uzaya yollamakla ilgili Izumo Planı‘nı devreye sokar. Plüto Cephesi’ndeki son savaşta çok ağır zayiat verilmesine karşın yaklaşık 6 aylık bir zaman kazanılır. Öte yandan insanlık bu sırada, hiç tahmin etmediği bir anda başka bir türle yeni bir temas gerçekleştirir.
Plüto Cephesi’ndeki savaş sırasında Güneş Sistemi’nin dışından gelen, fakat Gamilus’a ait olmayan bir gemi Mars’a çakılır. İçindeki mesaj ise, bir zamanlar var olan en güçlü savaş gemisi Yamato‘nun diriltilmesini ve insanlığın son umudu haline gelmesini sağlar. Ne var ki zaman sınırlıdır. Tek başına, insanlığın meçhul kaderine doğru yol alan Yamato’nun farklı geçmiş ve karakterlere sahip mürettebatının göstereceği fedakarlıklar insanlığın yok oluşu ya da devamı arasındaki çizgiyi belirleyecektir. Bunlardan Susumu Kodai, ağabeyinin ölümünden sorumlu tuttuğu Kaptan Juuzo Okita‘dan hesap sormak ve en azından Gamilas’tan intikam alabilmek için mürettebata katılmıştır, Yuki Mori kendi geçmişinin kayıp parçalarını aramaktadır. Kaptan Okita ise ölmeden önce insanlığa umudu getireceğine dair verdiği sözü tutmak adına mücadele etmektedir.
Uchuu Senkan Yamato 2199, ülkemizde tek kanallı dönemde yayınlanmış olan ve aslen 1974 yapımı serinin yakın zamanda vizyona giren remake‘idir. Aynı zamanda geçen yılın anime kuşağındaki en yüksek demografik rating’lere ulaşma başarısını göstermiştir.
Yamato 2199, eski serinin ruhuna oldukça sadık kalmayı başaran yenilikçi bir adaptasyon. Sizi eğlendirmiş olmak için uğraşmıyor; aksine derinliği ve detaylarıyla kendine çekiyor. Orijinal serideki çoğu müzik atılmadan aynen kullanılmış. Hatta serinin açılış şarkısı bile orijinali ile aynı. Seiyuu kadrosu bir devler geçidi olmuş. Açık ara uzun süredir görülen en sağlam kadro: Rie Tanaka’dan Kikuko Inoue’ye, Daisuke Ono’dan Kenichi Suzumura’ya, Houko Kuwashima’dan Kouichi Yamadera’ya ve çok daha fazlasına uzanan benzersiz bir kadrosu var. Sadece bu yönüyle bile izlemek isteyebilirsiniz.
Çizimler mükemmel! Ufotable’dan XEBEC’e, Production IG’den Sunrise’ye anime dünyasının devleri bu yapım için güçlerini birleştirmiş. Gerek 2D gerekse CGI animasyonlar göz dolduruyor. Detaylara gösterilen hassasiyet ise inanılmaz. Seri sadece bir nostalji yapımından daha fazlası olmaya da çalışıyor. Kimi diyalogları eski seriyle hemen hemen aynı; buna karşın eski seride atlanan ya da vakit bulunamayan kısımlar da temelli şekilde işlenebilmiş. Ayrıca klasik seride temellendirilemeyen kısımlara odaklanılıp daha yetkin bir kurgu sağlanmış. Seriye yeni eklenen öykülerden biri Isaac Asimov‘un robot kanunlarına saygı duruşu niteliğinde. Ayrıca uzaylı karakterlerin konuşmaları için bir dil yaratılmış olması (“Zar belk!”) ve birbirlerinin dilini bilmeyen karakterlerin Babil Balığı benzeri bir şeyle konuşmaları detaylara verilen öneme ve eski serinin üstüne konan yeniliklere de birer örnek sayılabilir.
Eski serinin kadrosuna eklenen yan karakterler bulunuyor ve bu sayede bayan karakter kadrosu doyurucu şekilde artırılabilmiş. Ayrıca karakterlerin dost olsun düşman olsun karton birer tipleme olmamaları, her birinin farklı motivasyonlara göre hareket etmeleri serinin değerini koruyor. Seri, asla düşmeyen bir tempoda finale ilerlerken eski ekol bilimkurguyu yüksek bütçe ve günümüz teknolojisi ile buluşturuyor. Bize düşense klasik serinin değerinin altında kalmayan, hem seriyi izlemiş olanları hem de izlememiş olanları tatmin etmeyi başaran bu görsel şölenin tadına bakmak.
2015’de serinin yeni bir Anime filminin geleceğini de hatırlatmış olalım.
Hazırlayan: Hamit Gökalp